10 Haziran 2011

İp siyaseti ve siyasetin ipi

Tıpkı bir önceki genel seçimlerde olduğu gibi siyasetin gündemi gelip idam konusuna dayandı. Kim olsaydı idam ederdi, kim neden idamı gerçekleştiremedi vs…
İdam cezası insan hakları tartışmalarında özel bir anlama sahiptir. İdam cezasının uygulandığı her türden ülke(ABD, Çin, İran) olduğunu biliyoruz. Ama kimse bunun övünülecek bir şey olduğu iddiasında değil.
Türkiye’de kimse idam cezasının kaldırılmasını propaganda vesilesi yapmıyor. Aksine idamı kaldırmanın ezikliği ve mahcupluğu üzerinden siyaset yapmayı tercih ediyorlar. Bu durum bile aslında Türkiye siyasetinin ipliğini pazara çıkarmaya yeter.
Bu gün itibarı ile İmralı Adası’nda devam eden görüşmeleri  “devlet işi” olarak yorumlayan Başbakan geçmişte idam cezasının kaldırılmasını “devlet işi” olarak yorumlamaya yanaşmıyor. İdamın doğuracağı tehlike konusunda gelişen aklı görmezlikten gelmeyi tercih ediyor.
Bugün sorunun çözümünde siyasal sorumluluk üstlenmeyi reddederken geçmişin sorumluluğunu siyasete yüklemeyi tercih ediyor.
İşin dönüp dolaşıp idam tartışmasına odaklandığı bir ülkede siyasetin zeminini değiştirecek hamleler yapılmazsa kısa sürede toplumsal ortam da tehlikeli noktaya sürüklenir.
Kürt sorununun çözümsüzlüğünü toplumsal gerçeklikle izah edenleri ve Türk kamuoyunun çözüme ikna edilememesinin arkasına saklananları bir kez daha yalanlayan bir fotoğrafla karşı karşıyayız.
Bizzat gerilimden fayda uman bir siyaset yürütüp sonra da suçu halka atmak, Türkiye siyasetçisinin işgüzarlığıdır.
Bu tercihin getirisi oluyorsa bu da ülkeyi yönetenlerin günahıdır.
Kaldı ki siyaset, kişisel ve parti çıkarlarının, ülkenin çıkarlarının önüne geçmemesi gerektiği gerçeği üzerine oturmalıdır.
İnsani değerlerin bu kadar göz ardı edildiği bir siyaset denkleminden Türkiye için fayda beklemek, toplumu oyalamak ve kendini kandırmaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüzsüzlük seferberliği

Yüzsüzlük seferberliği

“Vergide adalet” sözünü ağzından düşürmeyen Maliye Bakanı Şimşek’in başlattığı seferberlikten yine sermayeye kıyak çıktı. Bütçede sermayeden alınacak 2.2 trilyon TL vergi gelirinden vazgeçen iktidar, trilyonlarca liralık gelir elde eden 100 şirketin, 62.5 milyar liralık vergisini erteledi. Yüksek enflasyon nedeniyle Türkiye’nin en zenginleri listesinde yer alan patronların ödeyeceği vergi kuşa dönecek.

Borsa İstanbul’da işlem gören ve 2024 yılında 3.6 trilyon TL gelir elde eden 100 büyük şirketten 62.5 milyar TL tutarında vergi tahsil edilmedi.

Türkiye’nin en zengin 10 ismine ait sadece 8 şirketin toplam 18 milyar TL’lik vergi borcu ertelendi.

Çevre Bakanı Kurum’un Emlak Konut Genel Müdürlüğü döneminde özelleştirilen Emlak Konut’tan tahsil edilmesi gereken 6.9 milyar TL tutarında vergi alacağı ertelendi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et