22 Haziran 2016 00:55

Manevra alanı genişleyebilir mi?

Manevra alanı genişleyebilir mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Önceki hafta bu köşede, ‘Dar Alanda Manevra’ başlığıyla, özellikle dış politikada ağır bir bozgun yaşandığından ve bundan kurtulmak için hükümetin ciddi fakat çok zor manevralar yapmaya yöneldiğinden söz ederek, bunun ‘umutsuz’ bir girişim olacağını söylemiştik. 

Hemen ardından, Yeni Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘Düşmanlarımızı azaltacağız, dostlarımızı çoğaltacağız’ sloganıyla özetlenen açıklaması geldi. Bu sözlerin, Davutoğlu’nun damgasını taşıyan dış politika uygulamalarının izlerini silme niyetini ifade ettiği açıktır. Batağa saplanan ‘stratejik derinlik’ konusunda tek sorumlunun eski başbakan olduğu ima ediliyor. Ancak unutulmamalı ki, başından beri bu politikalara kendi ‘dünya liderliğinin’ yolunu açacağı inancıyla destek veren ve başlıca uygulayıcı rolünü kimseye kaptırmak istemeyen Erdoğan’dır. Şimdi ise, eğer o izin vermemiş ve teşvik etmemiş olsa, Yıldırım bu sözü söyleyemezdi.

Peki, ne oldu da böyle oldu? 

Hep söylendiği gibi, iktidarın pekiştirilmesi amacıyla iç gerici güçlerin koalisyonunun saray ekseninde toparlanması için ‘içeride savaş, dışarıda savaş’ olarak özetlenen bir yol seçilmişti. Gerçekten ‘Kürt Savaşı’ diktatörlük yolunda ilerlemeyi kolaylaştıran bir iç birlik sağlamaya hizmet etti. Ne var ki, bunun başlıca dayanağı ve parçası olan ‘dışarıda savaş’ politikası uluslararası planda, yalnızca diplomatik yalnızlaşma ve işlevsizliğe yol açmakla kalmadı, aynı zamanda ağır ekonomik ve siyasi bedeller ödenmesine de sebep oldu. 

Sonuçta birbirine sıkıca bağlanmış bulunan iki savaş alanı birbirine dolaşmaya başladı. Kürt savaşını, bir başka deyişle iç savaşı sürdürebilmek için dış savaş macerasından doğan sorunların çözülmesinin gerekli olduğunu gösteren bir tabloyla karşılaşıldı. Aslında bu da tümüyle yanlış ve yaşanan felaketi durdurmaya asla yetmeyecek yeni bir çözümsüzlük kapısına işaret ediyor. Çünkü tümüyle yanlış olan, Kürt sorununu iç savaş aracılığıyla çözmeye kalkışmaktı. Ancak bunda ısrar etmenin tek yol alarak seçildiği bir politik tavırda, denenebilecek başka bir yolu arayamayacak kadar bir körleşme içine düşülmüştür ve şimdi el yordamıyla ‘düşmanları azaltma’ sloganından medet umulmaktadır. Dış politikayla iç politikayı birbirini tamamlayan alanlar olarak birleştiren Davutoğlu-Erdoğan taktiğinde, şimdi yalnızca Davutoğlu bölümü atılarak Erdoğan bölümü kurtarılmak isteniyor.

Oysa Suriye’ye karşı izlenen savaş kışkırtıcı politikanın temel dayanaklarından birisi de Kürt sorunuydu ve birinde manevra yapılmaya çalışılırken diğerinde demir kazık çakmış gibi sabit durma imkanı artık yoktur.

Kaldı ki, ‘dostları çoğaltma, düşmanları azaltma’ hedefi de, yıllar süren ve birbirini doğurarak büyüyen sorunlar ortadan kaldırılmadıkça gerçekleşemeyecektir. 

Her şeyden önce neredeyse bütün Ortadoğu ve Akdeniz havzasını, Rusya’yı ve Avrupa Birliği ve ABD’yi çeşitli sebeplerle ve tamiri zor biçimde karşısına alan, ‘değerli yalnızlık’ diye bir de üzerine tüy dikilen politikalarda bir anda ve kolayca değişiklikler yapmak da mümkün değildir. Mısır, İsrail, Rusya, ABD, Irak ve hatta İran, Avrupa Birliği ve ABD şu andaki ‘dostça olmayan’ bir dizi tutumdan vazgeçebilmek için, kendilerine karşı yapılmış ‘dostça olmayan’ davranışların tümüyle ortadan kalktığını görmek isteyeceklerdir. Bu Davutoğlu’yu işten atmakla sağlanamaz. Kimse, ‘O gitti, artık yanlış yapılmayacak’ sözüne inanacak kadar saf değil. 

‘Yanlış’, bir kişinin ‘derin’ görüşlerinde değil, bir devletin uygulamalarında ve ‘bütünlüklü’ politikalarındaydı çünkü. Hepsinin bugün gelip dayandığı son nokta ise ‘tek adam yönetimi’ uğruna çözümsüzlüğe sürüklenen ve bir bütün olarak demokrasinin yok edilmesinin aracı haline getirilen Kürt sorunudur. 

Çünkü dünyadaki yalnızlaşma ve etkisizleşmenin temeli buradadır ve hükümetin ‘Dostlarımızı çoğaltacağız’ derken hiç aklına getirmediği Kürtler, eğer ciddi bir manevra yapmak gerçekten isteniyorsa, bunu olanaklı kılacak geniş alanı açabilecek anahtar durumundadır. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa