23 Haziran 2016 01:00

Dış ve iç politika, ekonomidir de

Dış ve iç politika, ekonomidir de

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Erdoğan-AKP yönetiminin dış politikasını “milli mesele”, iç politikasını “terörle mücadele” gerekçesiyle kayıtsız koşulsuz destekleyen sermaye medyası son günlerde “Turizm çöktü!”, “Şezlonglar boş!”, “Oteller sinek avlıyor”, “İki turist için 50 esnaf kavga etti”...diye, seslerini turizm patronlarının sesine katarak ağlıyorlar!

Yine son günlerde mart, nisan aylarında, “Bu yıl turizmde kayıplar yüzde 30’larda kalır”, diyenler şimdi yüzde 60’lar düzeyinde bir kayıp olacağını söylüyor. Pek çok otelin açılmamasına karşın “açık oteller”de doluluk oranlarının Antalya bölgesinde yüzde 58 dolayında kalması da turizmciler arasında bir paniğe yol açmış görünüyor.

Otel zincirleri, tur organizatörleri gibi turizmin rantını yiyenler, son günlere kadar, turizmdeki çöküşe yol açan hükümet politikalarını sorgulamak yerine; “Hükümet turizmi teşvik etsin”, “Okullar iki hafta geç başlasın”, “Bayram tatilleri başından ve sonundan uzatılsın”, “Kredi borçlarımız ertelensin ve faizsiz kredi verilsin”, “Çalışanların SGK primlerini devlet üstlensin”, “Sektöre hibe yardımlar yapılsın”...gibi taleplerle, sektördeki çöküşü fırsata çevirmeye çalıştılar, çalışıyorlar da.

TURİZMDE İÇ VE DIŞ POLİTİKA ETKİSİ 

Şimdiye kadar “Öldük, bittik!” diyerek hükümeti teyakkuza geçirip, durumdan rant çıkarmaya çalışan büyük turizm patronlarının durumunun öyle hükümetten koparılacak kimi desteklerle karşılanamayacak kadar büyük olduğunu görerek, ayakları suya ermiş görünüyor. Bu çöküşte örneğin Rusya uçağını düşüren, bölge ülkeleriyle adeta savaş durumuna gelen, AB ile ABD ile her gün ucuz polemikler yapan Erdoğan-AKP yönetiminin dış ve iç politikalarını sorgulamayan turizmci takımı; bir işaret vermiş olmalı ki, medyadaki sözcüleri; turizmdeki çöküşü, utangaç biçimde bile olsa, “Rus uçağının düşürülmesi”, “Ülkenin imajının bozulması” gibi gerekçelerle açıklamaya başlamışlardır.

Tabii bu gürültülü tartışmalar içinde esnafın ve turizm sektöründe çalışan işçilerin sorunları, sadece patronlara teşvik verilmesi söz konusu olduğunda, “Eğer teşvik yapılmazsa bir milyon işçi işsiz kalır” diye, şantaj unsuru olarak yer alıyor. Esnafın durumu da yine patronlara verilen, verilmek istenen teşviklere gerekçe olsun diye “İki turist için elli esnaf kavga etti” gibi trajikomik olaylar kategorisinde gündeme geliyor.

Hükümetin izlediği politikalar nedeniyle sıkıntıya düşen sadece turizm değil bir bütün olarak ihracat da etkilenmektedir.

İÇ VE DIŞ POLİTİKANIZ NEYSE...

Evet en azanda Marx’tan beri ekonomideki gelişmelerin son tahlilde politikayı (iç ve dış politikayı) belirlediği, ama aynı zamanda iç ve dış politikaların da ekonomi üstünde çok önemli etkilerinin olduğu Marx’tan pek hoşlanmayanlar tarafından da biliniyor.

Turizmde ayyuka çıkan ama diğer sektörlerde de etkisini göstermeye başlayan gelişmeler de apaçık ki Erdoğan-AKP yönetimindeki Türkiye’nin izlediği iç ve dış politikayla yakından bağlantılıdır. 

Ancak Türkiye’yi yönetenler, onlara biat etmiş ekonomi uleması ve hükümetin dağıttığı ianeden yaralanmak isteyen sermaye kesimleri bu gerçekten habersizmiş gibi davranıyorlar. Ama bu katı gerçek, her gün daha çok yüzlerine vuracak gibi, hatta bir süre sonra işin lafla yürütülemeyecek kadar ağırlaşacağı da görünüyor.

* Eğer yeni Osmanlıcı dış politikanın şehvetine kapılır Rus uçağını düşürürseniz, Rusya’dan turist gelmez, ihracatınız da asgariye düşer.

* Eğer, komşularınıza “rejim dayatmaya” kalkarsanız o ülkelerle düşmanlaşırsınız ve kimse sizin “Düşmanlarımızı azaltmak istiyoruz” demenize inanmaz. Ve eninde sonunda o ülkelerle ticaretiniz de darbe yer.

* Eğer içeride halkları baskı altında tutar, hak ve özgürlükleri tanımazsanız, kentleri yakıp yıkan operasyonlar yaparsanız, gazetecileri, aydınları, kültür insanlarını hapse atarsanız, dünya demokratik kamuoyu sizi artık itibarlı bir dünya ülkesi, gidilip görülmese gereken, ticaret, kültür alışverişi yapılması gereken bir ülke olarak görmez. Ve o ülkelerin kapitalist hükümetleri de halklarının bu tepkilerini size karşı haklı ya da haksız biçimde kullanır.  

ZARAR GÖRENLER, POLİTİKALARA KARŞI MÜCADELE ETMEK ZORUNDA

Bu faşist çemberden kurtulmanın yolu; Cumhurbaşkanı ve Başbakanın dış ve iç düşmanlara yönelik daha yüksek sesle bağırması değil; ülkeyi buraya sürükleyen iç ve dış politikaların sorgulanmasından geçmektedir.

Erdoğan-AKP yönetimi bu ülkeyi içine sürükledikleri açmazı; artık ülkeye turist gelmemesine, ihracatın düşmesine varan sorunların suçlusu olarak “iç ve dış hain mihrakları”, “düşmanları” göstererek halkı arkasına takmanın fırsatı olarak kullanmakta; asli sorumlunun izledikleri politikalar (kendileri) olduğunun üstünü örtmek istemektedirler. 

Bu yüzden, turizm sorununda, küçük üreticilerin mallarını ihraç edilememesinde ya da turizm iş kolundaki işsizlikte ...Erdoğan-AKP yönetiminin izlediği iç ve dış politikayla bağlantısı görülmeden bu sorunların aşılamayacağı apaçıktır. Bu yüzden de ekonomi ile politika arasındaki karşılıklı ilişkinin iyi anlaşılması, bunun işçi sınıfı ve halk yığınları içinde tartışılması ekonomik ve politik gerçeklerin anlaşılmasında son derece önemlidir. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa