Bayram olsun!
İslam Devleti’nin Irak ve Suriye’de başlattığı savaşı kaybetmekte olması, bölgedeki savaşın tüm bileşenlerinin yeni pozisyonlar almalarını kaçınılmaz hale getirdi. Eldeki kağıt yeniden karılırken, eski dostlar düşman, düşmanlar ise yeni(den) müttefik olmaktadır. Görünen o ki, bölge devletlerinin bu yeni durumdan bir şikayeti yok.
Nasıl olsun ki? “Turizmin yüzü güldü” ya da “Üzüm üreticisi tarlada göbek attı” haberleri akarken ajanslardan, kim umursar “kutsal savaşı”?
İçinden geçtiğimiz zifiri karanlık görünmez kılarken insanlığın bütün cam kırıklarını, kan akmaya devam etmektedir.
Son bir haftada sadece İstanbul ve Bağdat’taki cihatist saldırılarda 200’ü aşkın insan yaşamını yitirdi, yüzlercesi sakat kaldı.
Ama bir yandan da köprüler kuruldu yakalarda. Yenilerinin de müjdeleri(!) verildi: Çanakkale boğazına bir hançer gibi saplanacak “1915 Köprüsü” için ilk kazmanın 18 Mart’ta vurulacağını duyurdu Başbakan. Artık Çanakkale geçilmez değil! Uzun yıllardır düşü kurulan rant alanları, doğanın ve kültürün yok edilmesi pahasına gerçekleşecek.
***
Neticede savaş -biçim değiştirerek de olsa- devam ediyor ve edecek.
Bir yanda gericilik, karanlık ve ölüm diğer yanda ise insanlığın ortak çağdaş, laik ve bilimsel değerleri… Bu kavganın ya da savaşın bitmediği, kolay kolay da bitmeyeceği ortada. 1993’ün 2 Temmuzu’nda yakılan toplumcu aydınların acısı bunun için “dün kadar” taze.
***
Bu bayram gününün; ayrımcılığa karşı eşitliğin, savaşa karşı barışın, gericiliğe karşı çağdaş bilimin, dinci despotizme karşı laikliğin, sömürüye karşı dayanışmanın, doğanın talanına karşı çevrenin, hayvan soykırımına karşı türlerin kardeşliğinin güçlenmesine vesile olmasını dilerim.
Elbette karanlıklar yenilecek, insanlık kazanacaktır!
Bayramınız kutlu olsun!
Evrensel'i Takip Et