Büyük hayale son adım
Fotoğraf: Envato
Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ilk finalisti Portekiz oldu. Güneyliler, yarı finalde karşılaştıkları turnuvanın sürpriz ekiplerinden Galler’i 2-0’lık skorla geçerek hayallerine bir adım daha yaklaştı. Bu yazı yazılırken Fransa ile Almanya arasındaki diğer yarı final maçı henüz oynanmamıştı...
Galler karşısında şampiyonadaki 6. maçına çıkan Portekiz, ilk kez 90 dakika sonunda bir rakibine üstünlük sağladı. Portekiz grup maçlarını üç beraberlikle tamamlayarak ikinci tura yükselmiş, bu turda Hırvatistan’ı uzatmada attığı golle saf dışı bırakmış, çeyrek finalde ise Polonya’yı penaltı atışları sonucunda eleyerek adını yarı finale yazdırmayı başarmıştı.
Portekiz’in yolun sonuna kadar gelmesinde fikstürün katkısı da inkar edilemez. Turnuvanın favorileri arasında gösterilen İspanya, Almanya, Fransa ve İtalya ile karşılaşmadan finale ulaştılar.
Galler karşısında da önceki oyunlarının bir benzerini sergileyen Portekiz, yetenek farkı ve beceri üstünlüğü sayesinde sahadan galip ayrılmayı bildi. Dengede giden ve ciddi gol pozisyonunun üretilmediği karşılaşmada yakaladığı fırsatı olağanüstü bir kafa vuruşuyla değerlendirerek Galler filelerini havalandıran Ronaldo, maçın kaderini belirledi. İkinci golde de -istemeden de olsa- Nani’ye asist yapan yıldız oyuncu, takımının finale yükselmesinde başrolü oynadı.
Galler’in bu maçta Ramsey ve Davies gibi iki önemli oyuncusundan yoksun mücadele etmesinin Portekiz’in işini kolaylaştırdığını da unutmamak lazım. Özellikle hem fiziksel gücü hem de oyun kurucu özelliği ile takımını sırtlayan oyuncuların başında gelen Ramsey’in eksikliğini fazlasıyla hissetti Adalılar...
Portekiz’in şampiyonluk hayalini gerçekleştirebilmesi, bugüne kadar yaptıklarının çok daha fazlasını yapmasına bağlı. Biraz da çekirge misali geldikleri yarı finalde, ilk kez ciddi açık vermeden maçı tamamlasalar da, finalde işlerinin kolay olmayacağını söylemek kehanet sayılmaz.
Takım oyunundan çok, teknik kapasitesi yüksek oyuncularının bireysel çabasıyla sonuca gitmeye çalışan Portekiz’de özellikle Ronaldo başlı başına belirleyici bir faktör. Etkisiz göründüğü karşılaşmalarda bile bir anda sahneye çıkıp skoru değiştirebilecek kapasiteye ve yaratıcılığa sahip. Yani o sahada olduğu sürece Portekiz için her zaman umut var.
Ronaldo’nun yanında Nani, Renato Sanches ve Joao Mario da teknik kapasiteleri ve bireysel yetenekleriyle dikkat çeken oyuncular. Lakin rakip kaleye yaklaştıkları her pozisyonda öncelikle Ronaldo’yu aramayı alışkanlık haline getirmeleri bazı pozisyonları heba etmelerine yol açıyor. Bunda Ronaldo’nun saha içinde takındığı tavırların da etkisi var. Ronaldo’nun yüksek egosu ve öz güveniyle her topun kendisine atılmasını istemesi takım arkadaşlarının öz güvenini olumsuz etkileyip takıma zarar verebiliyor.
Portekiz’in finalin favori takımı olmadığı açık. Galler karşısında neredeyse hiç zor duruma düşmeseler de savunmalarının güven verdiğini söylemek mümkün değil...
Özellikle savunmanın en kritik bölgesinde görev yapan Alves’in son derece dengesiz, dağınık ve sakar bir oyuncu olması ciddi bir zaaf.
Portekiz, oyuncularının özellikleri itibarıyla hızlı karşı ataklarla boş alanları değerlendirip sonuca gidebilecek bir takım. Finalde, savunmayı kalabalık tutup rakiplerini üzerlerine çekecekleri ve topu kaptıkları anlarda hızlı karşı ataklarla gol arayacakları bir oyun planı, büyük hayallerinin gerçeğe dönüşmesini sağlayabilir...
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26