11 Temmuz 2016 00:07

Rusya’yla ilişkilerinin belirleyicisi Türkiye mi?

Rusya’yla ilişkilerinin belirleyicisi Türkiye mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir sevinç bir sevinç. Sanki Rus uçağını başkası düşürmüştü! Şimdi etekler zil çalıyor: Normalleşiyoruz! Rus uçağıyla Antalya’ya ilk Rus turist kafilesi geldi. Çiçeklerle karşılandı. Bir de havaalanında kokteyl verildi (kokteylde alkol bile olabilirdi).
Bütün sevinme şundandı ki, 8 aylık domatessiz-turistsiz “kabus” günlerinin ardından sihirli “bir mektupla” AKP Türkiye’si Rusya ile arasını düzeltmeyi başarmıştı. Yavaş yavaş tabii. Henüz ilk 189 Rus turist indi Antalya’ya, ama sezon geçmiş olsa bile herhalde uçak bulabilirlerse bir miktar daha Rus gelecektir. Ve domates de 5 TL’ye vardığına göre, demek ki, Ruslar ya da başkaları yeniden ithal etmeye başladılar. Antalya’da tarlada 50 krş. olan domates aracı-komisyoncular nedeniyle bunca pahallanacak değil ya!
Acaba Sn. C. Bşk. ne yazdı Putin’e mektubunda? Ne dedi ki “buzlar” anında çözülüverdi? Putin’le Rusya mı bunca mahkumdu Türkiye’ye ve onlar mı ilişkilerini düzeltmek için bir vesile arıyorlardı yoksa Türkiye mi pes ederek sürdürülemez yoldan dönmeyi tercih etti?
Dışarıda kimimiz kimsemiz kalmamıştı ve yedi düvel tarafından kuşatılıyorduk! Durmadan suçlayıp Suriye’de PYD ile ittifak kuran Amerika bir alemdi, Soykırımı yasalaştıran Almanya başka bir alem. Rusya da “SS’leri yerleştirdim, gelirsen karışmam” deyince Suriye’de parmak oynatılamaz hale gelinmişti. Kuzey Suriye’de tüm “kırmızı çizgiler” pembeleşmişti. İçerideki zor uygulamaları özellikle dışarıda ciddi tepkilere yol açmaktaydı. Ve en önemlisi ekonomi hızla durgunlaşmakta ve SOS vermekteydi. Bu üstüne tüy dikti. Dışarıdaki sıkışmışlıklarla belki bir süre idare edilebilirdi, ancak ekonomi tepetakla olursa altında kalınırdı. Her şey bir yana 3-5 milyona dağıtılan “harcırahlar” dağıtılamaz olursa haller nice olurdu!?
Sonunda düşünüldü taşınıldı ve Rusya’dan özür dilenerek ne verildiyse verildi. En başta “mektup normalleşmeye zemin olur ama Suriye ve Irak politikası da değişmeli” diyen Putin’in güneydoğu komşularımıza yönelik izlenmekte olan yayılmacı politikalara ilişkin talebi karşılanacaktı tabii. Rusya ile Suriye’de “ortak operasyon” sözü edilir oluverdi!
Ama “kazın ayağı” başkaydı! AKP Rusya’yla normalleşme sağlayarak manevra alanı elde etmeye çalışmaktaydı, ancak araya NATO Toplantısı giriverdi. Bir yandan havadan Awacs’la güvenliğin Türkiye tarafından sağlanması öğünmeleri.. Ama bir yandan da özelliklme ABD’nin “normalleşme” karşıtı dayatmaları sökün etti.
Merkel ve istifacı Cameron’la görüştü Sn. C.Bşk., Obama ve Hollande ile de “ayaküstü” merhabalaştı, ama açıklanmamış başkaları yoksa, üç önemli karar da alındı toplantıda.
Birincisi, sanki Türkiye’nin isteğinin karşılanmasıydı, öyle sunuldu. Rus uçağı düşürüldüğünde Türkiye’nin istediği NATO yardımı şimdi IŞİD bahane edilip karşılanıyordu: Türkiye’nin Suriye ve Irak sınırları NATO Awacslarıyla korunacaktı (Türk delegeleri arkadan dolanmayı çözememiş olmalılar ki “yetersiz” deyip daha fazla koruma talep ettiler, Gn. Skr. de Türkiye’nin güvenliğinin sağlanacağı teminatını verdi).
İkincisi, Ortadoğu’da atakta olan Rusya’nın “karın boşluğu” Baltık ülkeleri Letonya, Litvanya ve Estonya’ya 4 tabur NATO askeri yerleştirilecek, aralarında doğallıkla NATO kasketiyle Türk askerleri de olacaktı.
Ve üçüncüsü, 2.’sinden daha da fazla Rusya’ya mı Türkiye’ye mi yönelik belli olmuyordu. En çok Türkiye’nin çabalarıyla, başta Rusya, Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler arasında kurulan deniz seferlerini denetim/kolaylaştırma mekanizmasını çalışmaz kılıp yok edecek NATO deniz gücü yığınağı artırılacaktı. Hedef, Karadeniz’de NATO Daimi Deniz Gücü’nün oluşturulmasıydı.
Öyle kolay değildir “normalleşme”, tabii ki Amerikalıların işine gelmez ve ABD’nin çıkarı Türkiye’le Rusya’nın karşı karşıya oluşundadır! Yani: Fazla savinmemekte fayda vardır!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa