Arttırılmış gerçekliğin ilk büyük deneyi: Pokémon Go

Biz daha sanal gerçekliğe (VR, Virtual Reality) ısınamadan Pokémon Go sayesinde ister istemez arttırılmış gerçeklik (AR, Augmented Reality) ile yüzleşmek zorunda kaldık. 

Arttırılmış gerçeklik, alınan canlı görüntülerin bilgisayar yardımı ile gerçek zamanlı olarak işlenmesi ve canlı görüntülerin ses, efektler, grafikler vb. ile zenginleştirilmesi ya da “arttırılmasına” verilen ad. Arttırılmış gerçekliğin bugüne dek pek çok uygulama alanı vardı. Ancak bu alanlar genelde arttırılmış gerçekliğin son kullanıcı açısından popülerleşmesine kolayca izin vermeyecek özel alanlardı ve maliyetleri de epey yüksekti. Google Glass, Microsoft HoloLens gibi ilgi çeken ancak popülerleşemeyen girişimlerle birlikte biraz daha yakından tanıma fırsatı bulduğumuz arttırılmış gerçeklik, Nintendo’nun Pokémon Go oyunu sayesinde oynamayanların dahi hayatına girmeyi başardı. 

Bilmeyenler için kısaca Pokémon Go’yu, akıllı telefonunuzun kamerasını kullanarak çevredeki Pokémonlarla savaştığınız ve onları topladığınız bir oyun olarak tarif edebiliriz. Mevcut veriler ve tahminlere göre sadece ABD’de günlük aktif Pokémon Go oyuncusu sayısı 10 milyonun üzerinde. Diğer ülkelere dair tahmin ve veriler de çok farklı değil. Bu nedenle Pokémon Go’nun ilk büyük çaplı kontrolsüz arttırılmış gerçeklik deneyi olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Tıpkı selfie çılgınlığının ilk başladığı zamanlardaki gibi Pokémon Go’nun ve dolayısyla arttırılmış gerçekliğin çok da fazla öngörülemeyen sonuçları yavaş yavaş ortaya dökülüyor. 

Basında popülerleşen ilk Pokémon Go vakası 19 yaşındaki Shayla Wiggings’in Pokémon aramak için kırda-bayırda gezinirken bir ceset bulmasıydı. Bir diğer vaka ise izole bir bölgedeki bir Pokéspot’a (Pokémon çıkan konum) insanları çekerek onları soyan dört kişilik genç “girişimci” grubuydu. Evi PokéGym (oyuncuların karşılıklı maç yapabildiği alan) olarak tanımlanan Boon Sheridan’ın gelen-giden oyuncular nedeni ile twitterda attığı yardım çığlığı, Pokémon oynarken sağına soluna dikkat etmediğinden düşen, sakatlanan, yaralanan onlarca kişi ve karakolda Pokémon avlamaya çalıştığı için gözaltına alınanlar da dikkate değer haberler arasında. 

Arttırılmış gerçekliğin bu denli geniş pratik uygulamaları henüz çok yeni. Pokémon Go’nun başarısını büyük olasılıkla benzer ya da farklı pek çok oyun ve uygulama takip edecek. Söz konusu olan arttırılmış gerçeklik olduğunda olasılıklar neredeyse sonsuz. Bütün bu sonsuz olasılıklı arttırılmış gerçeklik uygulamalarını kullanırken gerçekliğe olan bağımızdaki anlık bir kopuşun hayati sonuçları olabilir. Bu nedenle gerçekliği arttırırken, arttırılmamış gerçekliğe dikkat etmeyi unutmayın.