İyi ki darbe olmadı!

Gülen tarikatı veya ona yakın çevrelerin tamamı da cunta girişimini lanetlediğine göre, darbeden yana olan hiç kimse kalmadı. 

İyi ki darbe olmadı!

Eğer, bu kalkışma başarılı olsa; binlerce insan gözaltına alınıp spor salonlarına doldurulur, çıplak vaziyette elleri arkadan kelepçeli bekletilir, 10 aylık bebek bile cinsiyetçi küfre dayalı işkencenin malzemesi yapılır, camilere, belediye otobüslerine ve otomobillerin tepelerine bayrak asılır, bayrak asmayanlar olursa darbedilir, Suriyeli sığınmacıların evleri yakılır, çeşitli tarihi yapılardaki değerli parçalar gasbedilerek çalınır, camiler ve GSM operatörleri yardımıyla yazılı ve sözlü duyurular yaygınlaştırılır ve en kötüsü de “idam cezası” hak görülürdü!

Bugünleri görse mutluluktan gözleri yaşarırdı Kenan Evren’in!

17’sindeki Erdal Eren için demişti “Asmayalım da besleyelim mi?”

***

Darbeye yeltenen cuntacılar askeri olarak netice alamamış olsalar da herhangi bir darbenin olası birçok sonucuyla karşı karşıyayız. 

Darbe girişiminin askeri olarak püskürtülmüş olması (Lokal çatışma ve saldırı ihtimallerini bir yana bırakırsak)  önemli ancak demokratik sonuçlar açısından belirleyici değildir. Son üç günün genel tablosuna baktığımızda; Mecliste dört partinin ortak tavrı dışında (Ki orada da yine egemen ideoloji dayatılmıştır) demokrasinin güçlenmesine yönelik adımlar atılmadığını, aksine -eğer kaldıysa- demokratik tüm alanların tasfiyesine yönelindiğini söyleyebiliriz.

Elbette 15 Temmuz’da maruz kaldığımız cunta girişimi hepimize karşı bir saldırıdır. Sorumluları evrensel hukuk normları uyarınca ve bağımsız mahkemelerce yargılanmalıdır. Demokrasi bunu gerektirir! 

Danıştay  başkanının diyanet işleri başkanına sala konusundaki “İyi düşünmüşsünüz” desteği yargı konusunda ne kadar evrensel ve bağımsız normlara sahip olduğumuzu gösterse de, inat ve ısrarla özgürlükleri ve demokrasiyi istemek ve onun için mücadele etmek durumundayız.

***

Neticede askeri ya da sivil her türlü zorbalığın karşısında en geniş demokrasi birliğini oluşturmak hepimizin görevidir. Özellikle iç savaş provalarının yapıldığı günlerde bu çok daha zor ama çok daha önemlidir!