Tur uzakta değil

Bu seneki ilk resmi sınavında, Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Monaco’yu ağırlayan Fenerbahçe, performans açısından sezon başı beklentisinin altına düşmediği karşılaşmadan 2-1 galip ayrıldı ve rövanş için küçük de olsa avantaj yakalamayı başardı. Oyunun genelinde Fenerbahçe daha baskın görünmesine ve daha çok gol pozisyonu üretmesine karşın ev sahibi olma faktörü göz önüne alındığında iki takımın da birbirine yakın güçte olduğunu söylemek mümkün. Bu da rövanş maçından her türlü skorun çıkabileceği anlamına geliyor.
Monaco maçı gösterdi ki Fenerbahçe geçen sene olduğu gibi bu sene de savunmada pek sıkıntı yaşamayacak. Sarı-lacivertli ekip savunmada yine sağlam ve güvenilir bir tablo çizdi. Üstelik de önemli eksikliklerine karşın. Tabii zaman zaman çok bariz şekilde yapılan ve futbolun temel savunma prensiplerini yerle bir edecek kadar ciddi bireysel hataların önünü almak şart.
Yeni transferler şimdiden takıma uyum sağlamış gibi. Tam anlamıyla yeni transfer sayılmasalar da Emenike ve Salih’in performansı ise ayrıca dikkat çekiciydi. Roma macerası Salih’e, özellikle öz güven konusunda ciddi katkı sağlamış. Artık oyundaki ağırlığını daha çok hissettirebiliyor.
Emenike ikili mücadelelerdeki gücü, deparı ve çabukluğu sayesinde çokça gol pozisyonuna giren bir oyuncu. Lakin topu filelerle buluşturacak kalitede vuruş yapma becerisi eksik olduğu için girdiği pozisyonların birçoğunu değerlendiremiyor. Bu yaştan sonra bu eksiğini kapatması çok zor. Ama ne olursa olsun sahip olduğu fiziksel özelliklerle rakip savunmayı  fazlasıyla zorluyor, yıpratıyor. Belli ki özellikle deplasman maçlarında Fenerbahçe’nin bu seneki en önemli kozlarından birisi olacak.
Ayrıcalıklı muamele beklentisiyle takımın havasını bozmaz ve kaprisli, şımarık tavırlar takınma huyundan vazgeçerse Fenerbahçe’ye büyük yararlar sağlayabilir. Fenerbahçe’nin iyi bir Emenike’ye çok ihtiyacı var.
Maçtan sonra bir gazeteci Pereira’nın Yardımcısı Filipe Almeida’ya, Emenike ve Salih’in sergiledikleri başarılı performansla galibiyette başrol oynadıklarını söyledi ve bu konudaki düşüncelerini sordu. Galibiyetten illa kahraman çıkarılacak ve bunun rantı yenecek ya. Kolektif çabayla elde edilen ve görünürde belirgin bir kahramanın bulunmadığı galibiyetlere alışkın değiliz. Almeida bu soruyu, “Bireyselleştirmeyi sevmiyoruz, yalnızca bu iki oyuncumuzun değil, diğer oyuncularımızın performansı da çok iyiydi” şeklinde yanıtladı. Kahraman yaratma heveslilerinin Almeida’nın bu sözünden gereken dersi alacaklarını ve futbola bakış açılarını genişleteceklerini umalım.
Monaco’daki rövanştan umutlu olmamak için bir sebep yok. Atacağı bir gol, Fenerbahçe’nin işini büyük oranda kolaylaştırır.
Öyle görünüyor ki Emenike rövanşta da kilit öneme sahip oyuncu olacak. Monaco gol bulmak zorunda olduğu için yüklenecek. Fenerbahçeli oyuncular ani karşı ataklarda Emenike’yi rakip savunmanın arkasında ne kadar çok topla buluşturabilirlerse gole o kadar yaklaşırlar.
Risksiz bir anlayışla savunmayı kademeli tutabildiği, orta alanda Monaco’ya oyun kurma imkanı tanımadığı ve kaptığı topları da rakip savunmanın yerleşmesine izin vermeden hızlı karşı atağa dönüştürebildiği ölçüde Fenerbahçe’nin tur şansı yükselecektir.