02 Ağustos 2016 01:00

Darbe bir oyun muydu? -1

Darbe bir oyun muydu? -1

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Sonuçlarından bakıp, bu sonuçların C.Bşk.nın yararlanabileceği olanakları artırıcı ve tek adam-tek parti diktasına gidişi kolaylaştırıcı oluşundan hareket edenler yüzeysel bir fikir yürütmeyle hemen hükmü veriyorlar: Darbe girişimi aslında bir oyundu! AKP/Erdoğan tarafından düzenlenmiş bir “oyun”! “Kumpas” ya da “tiyatro”!
Öylesine darbe görüntüsü verilmişti ki, OHAL ilan edilip KHK’lerle istenen tüm kararlar alınarak amaca giden yolun taşları hızla döşenmekteydi!
İyi ama, nedensellik diye bir şey vardır ve her şey ve olgunun bir bağlamı olmadan olmaz.
Darbe girişimi “ağaç kovuğu”ndan çıkmamıştır ki, “komplo”cu değerlendirmelere konu edilebilsin. Bizler, -fazlasıyla içinde olduğumuz için- “Gezi”nin “faiz lobisi”nin ya da “darbecilerin bir oyunu” olduğuna hiç inanmasak da.. Özellikle Aydınlıkçıların hemen her gelişmeyi komplo teorileri çerçevesinde açıklamasına alışmıştık. “Darbecilik” ve “kumpasçılık”la izah edilen Balyoz ve Ergenekon davalarıyla 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları toplumda “komplocu” kavrayışları kuşkusuz yaygınlaştırdı. Devlet içinde iki örgütlü yapının oluşu ve bir süredir birbirleriyle çekişmeleri, bu çekişmelerin birbirinin arkasından dolanmalar ve komplolar niteliğiyle gerçekleşmesi, doğrusu toplumu “komplocu”değerlendirmelerin doğru olduğu sanısına itti. H. Fidan da “Yollarım 4 kişi, attırırım birkaç füze, Suriye’yle savaş başlar” dememiş miydi? Her şey komplolardan ibaretti!

Bu idealist görüş, darbe ya da savaşların, öncesinde izlenen, ama artık eski araçlarla sürdürülemez olmuş politikaların başka araçlarla sürdürülmesinden başka şeyler olmadığına dair (Clausewitz) ünlü görüşle çelişme halindedir. Darbenin maddi dayanaklarını hesaba katmaz, ama “Kimin işine yaradığı” türünden düşünceyi esas alır ve nedenleri ihmal ederek sonuçlardan hareket eder.
Yurt içi ve yurt dışında banka ve yatırım kuruluşları, madencilik, inşaat ve eğitimle sağlık başta olmak, medyayı da kapsayan şirketleri ve bağlı şirketleriyle 100-150 milyar dolarlık koca bir tekelci sermaye grubu yok mudur-vardır. Yargı, polis ve çeşitli devlet kurumlarında örgütlülüğüne tanık olmadık mı -tabii ki olduk. Ve en son ordudaki örgütlülüğünü görmedik mi-gördük. Yalnızca darbe girişimi değil, öncesinde ortaya çıkanlar, tümü “oyun” ya da “kumpas” mıydı? Akamete uğrayan 7 Şubat 2014’te H. Fidan’a soruşturma açılması girişimi, evet Cemaatçı bir “kumpas”tı, ama gerçekti ve Erdoğan ve ekibiyle Cemaat arasındaki ilişkilerin gerginliğini göstermekteydi. Ardından gelen 17-25 Aralık soruşturmaları da öyle. Soruşturma konusu edilen olayların ne kadarı gerçek ne kadarı “kumpas”tı tartışması ve tutuklamaların C.Bşk’nına uzanmasının amaçlanmasının darbe olup olmadığı değerlendirmesi bir yana, gerçek miydi -gerçekti. Yani, iki taraf arasındaki çatışmanın ve sonunda vardığı yer olan darbe girişiminin bir evveliyatı vardı ve tümü darbeyi biriktirdikçe biriktiriyordu.

Darbe girişimi “ağaç kovuğu”ndan çıkmamıştır ki, “komplo”cu değerlendirmelere konu edilebilsin.

“Oyun” kanıtı olarak düşünülen darbecilerin “beceriksizliği” ve darbenin saati ve derbederliği dolayısıyla darbeye benzemediği görüşü de doğru değildir. İki taraf, varlıkları ve genel etkinlikleri dolayımıyla birbirlerinden haberdardılar ve karşısındakinden hamleler beklemekteydiler. Darbeden bir hafta önce İzmir’de açılan Cemaat soruşturmasında iki general ve birkaç subay hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı ve darbeden bir gün sonrası için 10’dan fazla generalin gözaltına alınacağı bilgisi dolaşmaktaydı. Yine YAŞ’ta yüzlerce subayın tasfiye edileceği dillerdeydi. Darbeciler, anlaşılmaktaydı ki, “beceriksiz” görünmelerine neden olan bir zorunlulukla girişimlerini belki birkaç ay öne çekmişlerdi. Hareketlilik bilgisi sızıncaysa sabaha karşı değil, mecburiyetten akşam saatlerinde harekete geçmişlerdi.

İkinci taraf da beklemede ve hazırlıklıydı: Belediyeler kamyon ve iş makinelerini nerelere çekip hangi mevzileri tutacakları konusunda prova yapmışlardı, hemen yerlerine yerleştiler. C.Bşk. çağrı yapar yapmaz, her ilçede örgütlü militanlardan kimin nereye çıkacağı da belliydi, özellikle 6-7 Ekim Kobâne protestolarında prova edilmişti. Polisse tamamen hazırdı. Ve kimse oyun oynamadı!
Konuya devam edeceğiz...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa