Sistemli mobbing kazandı
Fotoğraf: Envato
Gözümüzün önünde cereyan eden bir mobbing skandalı nihayet sona erdi. Fenerbahçe yönetimi, Vitor Pereira’yı Portekizli teknik adamın üzerinde medyanın da yardımıyla kurulan sistemli baskı mekanizmasıyla ülkeden kaçırdı. Adamcağıza artık neler dendiyse, 4 milyon avroluk tazminatını arkasında bırakması sağlandı. Günlerdir devam eden bu operasyon sonrası, maksat hasıl olunca, sanki Pereira’nın ülkeyi terk etmesi için binbir takla atılmamış gibi idman vakti bir de noterden zabıt tutturuldu: “Vitor Pereira sözleşmemizin gereklerine uymamıştır. Haber vermeden ülkeyi terk etmiştir…” vs.
Memlekette, başta Fenerbahçe taraftarları içerisinde olmak üzere hiç dostu olmayan Pereira’yı birkaç sağduyulu spor yorumcusu dışında savunan olmadı. Oysa yapılan sözleşmenin şartları netti ve kimse bu sözleşmenin şartlarının bu şekilde belirlenmesi için Aziz Yıldırım’ın kafasına silah dayamamıştı!
Fenerbahçe, Monaco’yu elemeye 1 hakem hatası kadar yakınken sezon sonu yola birlikte devam kararı alınan Pereira’nın böylesi bir operasyonla ülkeyi terk etmeye, açık sözleşme şartlarından dahi feragat etmeye zorlanması Fenerbahçe yönetimi ve yönetimle uyumlu çalışan spor medyasının utanılması gereken bir marifetidir. Mobbing skandalını seyretmekle yetinen ülke futbolu da bu ayıbın ortağı olmuştur.
Şimdi göreve Dick Advocaat getirildi. Rinus Michels tedrisatından geçmiş bir isim olan Advocaat’ın adı “Üç büyükler” ne zaman teknik direktör arasa kulislerde dolanmıştır. 90’lardan bu yana PSV, Rangers, Zenit gibi Fenerbahçe statüsünde takımlarla başarılara imza atan 68 yaşındaki Hollandalı, Sunderland sonrası kulüp takımı çalıştırma macerasını sonlandırdığını ilan etmişti. Ancak Fenerbahçe’nin, kendi deyimiyle “reddedilemez” teklifi sonrası Hollanda milli takımı yardımcı antrenörlüğü görevinden ayrılarak ülkeye geldi. Pereira’nın başına gelenlerden ne kadar haberdar bilinmez ama olası bir başarısızlık durumunda eğer o “reddedilemez” sözleşme hakkaniyetli bir tazminat içeriyorsa(gerçi sözleşmenin 1 yıllık olacağı öne sürülüyor) onu alabilmek için epey ter dökmesi gerektiğini bilmeli.
***
Sezon öncesi derbi güzeldir. TSYD Kupası hasretlileri için Süper Kupa, buna olanak sağladı. Galatasaray-Beşiktaş maçında her ne kadar siyah beyazlılar çok sayıda yıldızından yoksun olsa da oyun içi organizasyonu daha iyi olan taraftı. Bu da girilen gol pozisyonlarıyla kendisini gösterdi. Galatasaray, parıltılı hücum oyuncularına karşın tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi ceza sahasına rahat girilebilen, kolay pozisyon veren bir takım olmayı sürdürüyor. Riekerink’in eldeki oyuncularla bu sorunu nasıl çözeceği meçhul. Ancak Bruma ve Sinan Gümüş’ün beklenen çıkışı göstermesi, Eren Derdiyok’un oturması(ilk maçta fizik olarak zayıf olduğu görüldü) halinde, sarı kırmızılılar hücum gücüyle bu sorunu ligin birçok maçında bertaraf edebilir. Yine de şampiyonluk şansının Beşiktaş’ın Sosa-Gomez’i(Bu yazı yazıldığında Sosa’nın Milan transferi ve Gomez’in akıbeti netleşmemişti) nasıl telafi edeceği ve stopere nasıl bir takviye yapacağı ile Fenerbahçe’nin performansına bağlı. Fenerbahçe’nin de kaleci, geri dörtlü ve defansif orta saha bloğunun yüksek kalitesinin göz kamaştırdığını söylemek lazım. Advocaat için çok zor gol yiyen bir takım yaratmak zor olmamalı.
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25