18 Ağustos 2016 00:44

Fanatizmden gözleri kör olmuş Fenerbahçeliler!

Fanatizmden gözleri kör olmuş Fenerbahçeliler!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ekranlar cemaat itirafçılarından geçilmiyor.
Kimi 10 yıl, kimi 20 yıl, kimi 40 yıl cemaat içinde üst düzey yöneticilik yapmış isimler, kimi zaman manipülasyon yaparak, “fark etmedik kandırıldık” modunda, sürekli el yükselterek cemaatin ne kadar kötülük yapabilecek bir örgütlenme olduğunu anlatıyorlar.
Günaydın demeyeceğim, çünkü o suçların birinci elden yardım, yataklık ve tetikçiliğini yaptıkları için bugün itirafçı geçinenlerin hepsinin, en az “darbeci” olarak yargılanacaklar kadar suçlu olduğu açıktır.
Mesela, cemaatin bir dönem futbol imamı olduğunu söyleyen Said Alpsoy, bizim yıllardır yazdıklarımızı yeni bir şeymiş gibi piyasaya sürmesini izliyoruz.
Yeni bilgi var mı? 
Yok.
Neymiş Hakan Şükür eliyle, Arif Erdem ve Hakan Ünsal’ın katkılarıyla başta Galatasaray olmak üzere, futbol kulüpleri cemaate bağlanmaya çalışılmış. 16 yıldır yazıyoruz, taze itirafçı bildiğimizi bize anlatıyor.
Yersen…
Bugünlerin en hızlı itirafçısı çıkan Hüseyin Gülerce, CNN’de katıldığı programlarda ve yazılı medyada verdiği röportajlarda “Fenerbahçelileri de rahatlatayım bu işin şikeyle ilgisi yoktu” diye başlayan cümlelerle kendince 3 Temmuz sürecinin nedenlerini özetliyor. Rahatlatayım diyor, tahminim rahatlayacak hiçbir Fenerbahçeli yoktur, “sen o işte neredeydin”diye soran ise çok kişi var.
Devlet çok akıllıya, bu cemaatin yayın organlarının bütün internet arşivlerini sildi. Oysa o arşivler yerinde kalsa, Hüseyin Gülerce’ye bir soru soracağız. 
Söz uçar yazı kalır lafı nasıl da doğru.
Hadi moda soru şekliyle soralım; “Eyyy, Hüseyin Gülerce, Fenerbahçelileri rahatlatayım olayın şike ile ilgisi yoktu diyorsun. Peki, cemaatin amiral gemisi olarak tanımlanan Zaman gazetesinde, bu kumpasın farkında olarak, 6, 13 ve 15 Temmuz 2011’de yazdığın, iftira ve küfür dökülen o üç yazını nasıl unutacağız? Madem Fenerbahçe’nin masum olduğunu biliyordun o yazılarda, Fenerbahçe’yi Ergenekon’a bağlamaları için ÖYM’lere ve TFF’ye neden çağrı yapıyordun?
O zamanda yalancıydın şimdi de yalancısın…
Bu cemaat tetikçilerini geçip “bizim mahallenin”, sözde “starlarına” gelelim.
Ne diyordu, Abant toplantılarının müdavimi, ÖDP tarihinin “utançla” andığı, “kullanışlı” eski Genel Başkan Ufuk Uras, “3 Temmuz süreci Türkiye’de futbolun temizlenmesi için bir şanstı ve Fenerbahçe haksızdı”. Ne de olsa o günlerin en moda deyimiyle, “cemaatin ne işi olurdu Fenerbahçe ile”.
Değil mi?
Ufuk Uras yalnız mı?
Abant toplantılarında aynı koltukları paylaştığı “kullanışlı liberal” Eser Karakaş hocam da, o günlerde “Fenerbahçeliliğine askıya aldığını” açıklamıyor muydu? “Kadıköy çocuğu” olarak 3 Temmuz’dan çok utanmıştı, “kullanışlı” liberal hocam. Onun Fenerbahçeliliğini askıya alması, Çağlayan adliyesi, Silivri cezaevi ve Yoğurtçu parkında büyük bir coşkuyla karşılanmıştı.
Bu “kullanışlı” arkadaşlar, ağababaları Şahin Alpay’ın yolunda gidiyorlardı aslında. Şimdilerde tutuklu olan ve bence derhal tutuksuz yargılanması gereken Şahin Alpay ne diyordu?
Çok değil, 3 Temmuz operasyonundan sadece 10 gün sonra yazdığı “Anlaşılan Konu Sadece Şike Değil”başlıklı yazıda hiç anlamadığı futbol alanına dalıyordu. Yazdığı saçmalıkları bir tarafa bırakıyorum meraklısı internetten okusun, ama sonuç olarak olayı cemaate yükleyen Fenerbahçelileri “kör fanatizm” ile suçluyor ve sözde şike davasının Ergenekon’a bağlanmasını istiyordu.
Bunları söyleyen “kullanışlılar” kimler, 15 Temmuz 2016 tarihine kadar “fanatikçe” cemaate bağlı olanlar, biat edenler, Abant toplantılarını kaçırmayanlar, üst perdeden insanlara siyasal yol öğretmeye çalışanlar.
Cemaat operasyonuna karşı çıkan Fenerbahçelilere “fanatik” diyenlerin, “cemaat fanatikliği” size de komik gelmiyor mu?
Şimdi sıra merkez medyada kalem ve mikrofon oynatan ve VamosBien Fenerbahçe taraftar grubunun yayınladığı “Ver Leftere” fanzininde “romantik faraşlar” olarak anılan kalemlerde. 
Bakalım onlar Serhat Ulueren gibi herkesin önüne çıkıp özür dileyecek mi? 
Yoksa her daim bildiğimiz, her dönem “haklı” pozisyonlarını mı alacaklar?
İkinci yolu benimseyeceklerse, tavsiyem Erman Toroğlu’na baksınlar, güzel yol gösteriyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa