Kuluçka ve çakıl taşları
Fotoğraf: Envato
Yaz bitti bitiyor, güzün eli kulağında. Ülke yazın ceheneminden güzün yalancı cennetine adım atacak mı, göreceğiz. Öyle görünmüyor. Ülkenin dört mevsimi cehennem... Cennet gibi ülkemiz var, sözü bu üzgün ve yaralı ülkenin “paradoks”u.
Cehennemin kapısını zebaniler değil, insan bekliyor. Başka bir paradoks da bu. İnsanın günahını, sevabını melekler değil, yine insan ölçüp biçiyor. 15 Temmuz’dan sonra yaşadık bu çelişkiyi. Kantarın topuzu kaçtı, aklın şirazesi dağıldı, mizanın ayarı bozuldu. Ülke, iktidarın beline doladığı iple oynatılıyor. Yasa masa sizlere ömür... Bu ayarsızlığa, karakuşi düzene de demokrasi diyorlar.
Demokrasi, milli irade, milli egemenlik...
Uygar bir ülke için güzel sözler ama ülke uygar değil. Cahil, kaba, kıyıcı. Sokaklarda cellatlar dolaşıyor, ülke kan gölü, evler Gayya kuyusu... Yabancılaşma, yalnızlık, kin, öfke diz boyu... Hayatın şah damarı paradoks...
Eduardo Galeano, “Kucaklaşmanın Kitabı”nda çiziyor bu çelişki haritasını.
Yeryüzünü anlatırken bu ülkeyi de söylüyor. Çelişkiler yönetiyor dünyayı. Galeano’yı dinleyelim: “Çelişki tarihin akciğeriyse bana öyle geliyor ki paradoks da tarihin bizimle dalga geçmek için tuttuğu aynadır.
Tanrı’nın öz oğlu bile kendini paradokstan kurtaramamıştı. Bu oğul, tropiklerin güneyinde kar nedir bilmeyen bir çölde dünyaya gelmeyi seçmişti. Gene de Avrupa, İsa’nın Avrupalı olduğuna karar verdi vereli, kar, İsa’nın doğum söylencesinin evrensel bir simgesi olup çıktı. Bu yetişmezmiş gibi İsa’nın doğumunu kutlayan Noel bayramı, şimdilerde, İsa’nın bir zamanlar tapınaktan kovduğu sarraflara en çok para kazandıran ticaret kolu sayılıyor.
Fransızların en Fransız’ı Napoleon Bonaparte, Fransız değildi. Rusların en Rus’u Stalin, Rus değildi ve Almanların en Alman’ı Hitler, Avusturya’da doğmuştu. Margharita Sarfatti, Yahudi düşmanı Mussolini’nin en sevdiği kadın, Yahudiydi. Latin Amerikalı Marksistlerin en Marksisti olan Jose Carlos Mariategui Tanrı’ya tutkuyla inanırdı. Arjantin ordusu, Che Guevera’yı ‘Askerlik yaşamına hiçbir şekilde uygun değil.’ diye nitelemişti.
Brezilyalıların en çirkini olan Aleijadinho adındaki heykeltıraş, Brezilya’nın en güzel kadınlarını yaratmıştı. Dünyanın en ezilmiş halkı, Kuzey Amerikalı Zenciler, cazı, müziklerin bu en özgürünü yarattılar. Şövalyelerin en serüvencisi olan Don Quijote, ana rahmine bir hapishanenin dört duvarı arasında düşmüştü. Son bir paradoks olarak da Don Quijote, en ünlü sözlerini hiçbir zaman söylememiş, ‘Köpekler havlıyor Sancho. Atlarımıza eyer vurmanın zamanıdır.’ dememişti.
‘Sen sinirli görünüyorsun.’der isteri hastası. Âşık, ‘Senden nefret ediyorum.’ der. Ekonomi Bakanı, ‘Devalüasyon olmayacak.”der devalüasyon arifesinde. Hükümet darbesinden önceki gün Savunma Bakanı, ‘Ordu, Anayasa’ya saygılıdır.’buyurur.
Birleşik Devletler hükümeti, Sandinista Devrimi’ne açtığı savaşta bir paradoks olarak Nikaragua Komünist Partisi’yle çakışmıştı. Zaten işin orasına bakarsanız Somoza diktatörlüğü sırasında Sandinistaların kurduğu barikatlar da birer paradokstu. Bu barikatlar sokağı kapatıyor ama yolu açıyordu.”
Barikatlar, Paris sokaklarında kaldı. Ülkemse demir parmaklıklarla örülü. Yarı açık cezaevi... Çakıl taşlarıyla kuluçkaya yatan tavuktan yumurta olur mu, bekleyip göreceğiz. Galeano’nun paradoksları ‘olur’ diyor. Bir kötülükten binlerce iyilik doğabilir. Diyalektik de böyle söylüyor. Su, bulanmadan durulmazmış.
Sözü yine “Kucaklaşmanın Kitabı”na bırakalım. Şöyle diyor Galeano “Düzen”de:
“Görevliler, görevini yapmaz.
Politikacılar, konuşur ama hiçbir şey söylemezler.
Seçmenler, oy kullanır ama seçmezler.
Bilgilendirme medyası bilgilendirmez.
Okullar, cahillik öğretir.
Yargıçlar, kurbanları cezalandırır.
Ordular, kendi vatandaşlarıyla savaşır.
Polisler, suç işlemekten suçla savaşmaya zaman bulamaz.
Kârlar özelleştirilirken iflaslar kamulaştırılır.
Para, insanlardan özgürdür.
İnsanlar, nesnelerin hizmetindedir.”
Bu “düzen” değişecek elbet. Taşan su, ocağı söndürecek.
- Ya benimsin ya kara toprağın! 17 Nisan 2019 19:15
- İmamın cennet sepeti 03 Nisan 2019 19:19
- Abdest de bozuldu namaz da 20 Mart 2019 20:39
- Bir aşk filmi ve Fikret’in “Sis”i 06 Mart 2019 20:25
- Şüpheli turşu paketi 20 Şubat 2019 23:40
- Politika üzerine 07 Şubat 2019 00:41
- Beethoven’ın kulakları çınlasın! 24 Ocak 2019 00:10
- Mitomani ve kurt kafası 10 Ocak 2019 00:15
- Tilkinin hüneri 27 Aralık 2018 00:00
- Haiku ve evrensel yörünge 12 Aralık 2018 23:10
- Dalkavuklar ve patlıcan oturtma 28 Kasım 2018 23:26
- Baba beni bırakma! 15 Kasım 2018 00:10