Arttırılan kimin gerçekliği?

Fransa’da Lyon’un kuzey doğusunda yer alan Bressolles kasabasının belediye başkanı Pokémon Go’nun üreticisi Ninantic’ten kasabadaki tüm pokémonlarını temizlemesini istedi. Belediye Başkanı’nın AP’ye yaptığı açıklamalara bakıldığında esas kaygısının kasabanın gençlerinin oyun bağımlısı olması olasılığı olduğu belirgin bir şekilde görülse de bu arttırılmış gerçekliğin beraberinde getirdiği “benim gerçekliğimi benden izinsiz ne hakla arttırırsın” sorusunu ortadan kaldırmıyor. 

Ninantic, pokémonları elindeki pek de güncel olmayan bir harita veritabanına göre, kimseye sormadan yerleştirmişti. Tam tersi bir pokémon yerleştirme politikası, yani pokémon yerleştirilecek yerler için “sorup, soruşturulup, ihtiyaç varsa izin alınması” çok da gerçekleştirilebilir bir eylem değildi. Bunun sonucu olarak Pokémon Go ilk yayınlandığında pokémonlar ve pokémon istasyonları ABD’deki Holocaust Müzesi ya da çitlerle çevrili bir özel mülkün bahçesi gibi pek de uygun sayılamayacak yerlere de serpiştirilmişti. Bu tip rahatsızlık yaratan hatalı yerleştirmeler şikayetlere bağlı olarak Ninantic tarafından kaldırıldı. 

Ancak mesele sadece bu sıkıntılı konumlar değil. Pokémon Go’nun hızla popülerleşmesi oyunu oynamayanların da gerçekliğinin başka türlü arttırılmasına yol açtı. Bir yandan aracıyla giderken bir yandan pokémon avlamaya çalışınca kaza yaparak başkalarına çarpanlardan tutun da yolda yürürken pokémon avlamaya çalıştığından sizi görmeyip tüm kaçınma çabanıza rağmen size çarpanlara, pokémon avcılarının pokémon ile alakasız kişileri de etkileyen kazalarının listesi uzayıp gidiyor. 

Video oyunlar için sıklıkla kullanılan ve fazlasıyla yüzeysel bir tanımlama olarak kalan “sanal” tanımlaması zaten sıkıntılıydı. Şimdi arttırılmış gerçeklik bu tanımlamayı -üstelik salt oyuncular için de değil, oynamayanlar için de- tümüyle mezara gömüyor. Önümüzdeki beş yılın sanal ve arttırılmış gerçekliğin yılları olacağı, AG ve SG cihazlarının ve uygulamalarının sayıca hızla artacağı öngörülüyor. “Gerçek” dünyadaki “sanal” noktaların hak sahipliği ve hukuku tartışmaları nasıl bir dönüşüme yol açacak, nasıl “sanal” problemler yaratacak önümüzdeki yıllarda birlikte göreceğiz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

300 bin işçinin fazla mesaisine çöktüler

300 bin işçinin fazla mesaisine çöktüler

Müteahhide milyarlarca lira aktaran, sermayenin trilyonlarca liralık vergisini bir kalemde silen, gereksiz harcamalarını kısmayan iktidar, kamuda ‘tasarrufu’ alın terinden yapıyor. Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan işçilerin fazla mesai ücretleri ve ikramiyeleri “Ödenek yok” denilerek ödenmiyor.

‘Garanti’ adı altında, yıl içinde 45 müteahhide 225 milyar lira ödenecek.

Muafiyet, istisna ve indirim yoluyla patronların 2 trilyon liralık vergisi silinecek.

‘Çerez parası’ denilen taşıt kiralama bedeli 10 milyar lirayı aşacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İSİG Meclisi: 2024'te 71 çocuk çalışma koşullarının kurbanı oldu.

Evrensel'i Takip Et