Şiddet uygulayanlar için tedbir kararı istemelisiniz

SORU: Avukat hanım merhaba nerden başlayacağımı inanın bilmiyorum. 20 yaşında kız kardeşim var. Evli, 1 çocuğu var ve şu anda 1.5 aylık hamile. Evliliği süresince sıkıntılar yaşadı. Son 1 yıldır ailesiyle, yani bizimle görüştürülmüyordu, biz uzaktan haberlerini alabiliyorduk. İyi olması temennimizdi. Geçen hafta perşembe dava açıyorlar boşanmak için, kardeşimin hiçbir hak talep edememesi doğrultusunda dilekçe veriliyor, kardeşim kabul etmeyince kayınvalidesi ve kocası birlikte dövüyorlar. Bizimle irtibata geçmesini engelliyorlar. Cuma günü de kardeşim canını kurtarma derdine düşüyor ve boşanma gerçekleşiyor. Adliye çıkışı kardeşimi tekrar eve götüreceğini, boşanmadan kimseye bahsedilmeyeceğini söylüyor. Kardeşim dayanamıyor gitmemek için direniyor sonrasında ailemin haberi oluyor ve müdahale edebiliyorlar. Aynı gün darp raporu alıp jandarmaya suç duyurusunda bulunuyorlar. Bugün de savcılığa gidip tekrar durumu anlatmışlar. Biz bundan sonra hangi yolu izlemeliyiz, karnındaki bebeği de istemiyor kardeşim. Bu konuda nasıl bir prosedür var, yardımcı olursanız çok sevinirim, ilginize teşekkürler...

CEVAP: Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 sayılı Kanun 8 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 4320 sayılı Kanun’a istinaden daha geniş kapsamda düzenlemeler içeren kanun, hakim tarafından verilen tedbirlerin yanında ayrıca mülki idare yani bulunduğunuz yere bağlı olarak kaymakamlık veya valilik makamı tarafından da tedbir kararı verilebilmektedir. Bu kapsamda yapmanız gereken ilk iş, kardeşiniz ve yanında bulunan küçük çocuğu hakkında tedbir kararı alınması için aile mahkemesine başvuru yapmanız olmalıdır. 

Bu tedbir kararı talebinizde sadece kardeşinizin eşi hakkında değil, ayrıca kendisine şiddet uygulayan eşinin akrabaları hakkında da talepte bulunabilirsiniz. Bu talebinizde, kardeşinizin bulunduğu konuta yaklaşmaması, iletişim vasıtaları ile rahatsız edilmemesi, küçük çocukla kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını, silahı varsa kolluk kuvvetlerine teslim edilmesini talep edebilirsiniz. Yapılacak bu başvuru savcılığa veya jandarmaya yapılan suç duyurusu başvurusundan farklıdır ve bahsetmiş olduğunuz koşullarda ilk yapılması gereken işlemlerden biridir. Kaldı ki, sizin bahsetmiş olduğunuz olayda yaptığınız jandarmaya bildirim ve savcılığı bilgilendirmeniz, kanun kapsamında bir ihbar sayıldığı için, aslında savcılık makamı da derhal bu koruyucu tedbirlerin uygulanması için kendiliğinden harekete geçmelidir. Ancak bu tedbirlerin süresi en çok altı ay kadar olmaktadır ve şiddet ve tehdit devam ettiği hallerde süresi ilgili makam tarafından uzatılabilir.

Sorunundan anladığım kadarıyla boşanma davası sona ermiş olsa da halen kesinleşmemiş bozuluyor. Bu açıdan kararı temyiz ederek kardeşinizin iradesinin tehdit ile sakatlandığını, şiddet gördüğünü belirterek bozulmasını talep edebilirsiniz. Bu açıdan boşanmada ağır kusurlu olan eşinden kardeşiniz nafaka, manevi ve maddi tazminat talebinde bulunabilir.

Ancak hamile olan kardeşiniz evlilik bağı içinde hamile kalmış olması kürtaj açısından eşin de rızasının aranması gibi hususlar, kadının kendi bedeni üzerindeki tasarrufun kısıtlayan düzenlemelerdir. Bir kadın, hamileliğin 10. haftasına kadar kürtaj yaptırabilir. Tabii yukarıdaki şartlarla birlikte. Ancak, cinsel şiddet mağduru ise, yirmi haftalık hamile olması halinde de kürtaj yapılabilmektedir. Ancak, ülkemizde var olan uygulama ise maalesef kadın açısından oldukça olumsuz sonuçlar vermekte ve cinsel şiddet mağduru dahi olsa kadın doğum yapmaya zorlanmaktadır.

Tüm bu işlemleri yapabilmek için ayrıca bulunduğunuz yerdeki baronun adli yardım bürosuna başvurarak varsa kadın hakları merkezinden uzman bir avukattan yardım almanızı da tavsiye ederim.