Zaten hep sorun olmuş mahkemeler ve yargı meselesi yeniden ve bu kez tüm ağırlığı ile ülke gündemini işgal etmiş durumda. Yargıçlar peş peşe tutuklamalar yapıyor, mahkemeler emir komuta zincirine bağlı gibi çalışıyor.Gazeteler televizyonlar kapatılıyor, gazeteciler keyfi biçimde gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Mallara mülklere el konuluyor, suçlu ilan edilenlerin yakınları da tüm bunlardan payını alıyor. Bu arada yeni adli yıl açılışı Saray’da yapılıyor. Ülkenin namuslu hukukçuları, demokrasi ve özgürlüğü savunan güçleri bu durumu eleştiriyor ve mahkum ediyor. Bütün bu gelişmeler mahkemeler ve adalet meselelerini tüm ağırlığı ile halkın önüne getiriyor, çözüm arayışlarının artmasına neden oluyor.

Şu tablo ortada ve verilen rakamlar sürekli artıyor. Görevden el çektirilenlerin sayısı 79 bin 900; gözaltına alınan polis, asker, yargı mensubu, mülki amir, sivil sayısı 40 bin 29; gözaltı işlemi devam edenler 5 bin 187 kişi; tutuklu sayısı 20 bin 355... 22 Ağustos’ta Demokrat Yargı Eş Başkanı ve İzmir Hakimi Dr. Orhan Gazi Ertekin, kendisiyle röportaj yapan arkadaşımız Serpil İlgün’ün bütün bu gelişmeleri içeren sorularını yanıtlamıştı. Ertekin’in bu durumu çözebilecek önerilerinden birisi şuydu: “Farklı kesimlerden olaşacak ciddi bir komisyonun oluşturulması lazım. Eğer bu oluşturulmazsa yargı daha da batacak. HSYK’nin halkın katılımıyla yeniden inşa edilmesi lazım.”

Sorunun temel noktası “halkın katılımıyla yeniden inşa” meselesinde düğümlenmektedir. Bugün demokrasi ve özgürlüğü savunan güçlerin, mevcut sistem ve mahkemelerle yargılamaların yapılamayacağını, bu mahkemelerden hukuksal kararların çıkamayacağını görmesi zor değildir. Cemaatler, tarikatlar, politik gruplar vb. yargı içerisinde yuvalanmış, sonuçta yargı Saray’ın iki dudağı arasından çıkacak sözlere bağlı hale gelmiştir. Yüksek yargı organları ve onların başkanları Saray’ın emrindeki memurlar gibi davranmakta hiç bir sakınca görmemektedirler. Böyle bir yargıya güvenilmesi söz konusu değildir ve ülkede bir yargı ve adalet sorunu olduğunu aklı başında hemen herkes kabul etmektedir.

Demokrasi güçlerinin yargının yeniden ve halkın katılımıyla yapılandırılmasını, mevcut durumda toplumsal örgütlerin temsilcilerinin -sendikalar, dernekler, çeşitli toplumsal grupların örgütleri vb.- katılımıyla oluşacak, halk jürisi sistemi ve halk tarafından atanacak ve gerektiğinde görevden alınabilecek yargıçlar ve bütünüyle halkın denetimine açık bir yargı sistemini savunmak, bunun mücadelesini vermek sorumluluğu ile karşı karşıyadırlar. Şurası açıktır ki, demokrasi ve özgürlükler mücadelesinin bir yanını bu sorun oluşturmaktadır. Kaldırılan toz bulutu arasında halkın gerçekleri görmesinin sağlanması, demokratik bir mevziden gelişmelere müdahil olması bir biçimde başarılmak durumundadır.

Bugün olup bitenlerden kendilerinin asıl sorumlu olduklarını unutanlar, halkın unutmasını isteyenler “Yargıyı ele geçirmişler, orduda örgütlenmişler, eğitimde şunları yapmışlar vb.” demekteler, kendi yaptıklarına meşruluk kazandırmaya çalışmaktalar. Onların yapmak istedikleri kimse açısından sır değildir. Amaçları bütünüyl[RTF bookmark start: _GoBack][RTF bookmark end: _GoBack]e kendi denetimlerinde olacak ve bugün daha gerici temelde yeniden yapılandırılmakta olan bir devlet mekanizması oluşturmaktır. Demokrasi güçlerinin ortaya çıkmış her önemli sorunda halka, halkın gerçek çıkarlarını yansıtan bir platform üzerinden seslenmeleri, onun harekete geçmesine ve örgütlenmesine başarıyla yardım etmeleri, gerici cephenin püskürtülmesi ve demokrasi mücadelesinin kazanılmasında son derece önemlidir.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et