Kimsin beee!

Hıristiyan batı Mars’a kuracağı bir milyon kişilik kenti ve insanları taşıyacak uzay aracını tasarlamakla uğraşırken bizimkiler hâlâ, tıpkı Fatih’in kuşatmasındaki Bizans’ta insanların kutsal ekmeğin mayalı mı, mayasız mı olduğunu tartıştıkları gibi,  yeşil kuşak teorisyeni Hıristiyan üst akılların(?) maddi, manevi  desteği ile medrese mi, üniversite mi tartışması içerisinde.  Suriye’de,  Irak’ta kan gövdeyi götürüyor. İslam coğrafyası perişan. Akıldan ve bilimden uzaklaştıkça ölü sayıları artıyor. Batının servetine servet katan bombalar, silahlar 10 yaşında çocukların elinde oyuncak. Cennete gitmek için dünyada cehennemi yaşıyor, herkes birbirini öldürüyor. 
Bizimkiler bağırıyor: Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalı!.. 
Tamam, korunsun. 
Peki bütün Irak’ı, bütün Suriye’yi kim yönetecek?
Teorik olarak cevap belli. Madem demokrasiyi savunuyoruz, insanlar eşit şartlarda örgütlenecek, yönetime talip olacak, herkese eşit şartlar sağlayan seçimlere katılacaklar, seçilecekler ve ülkelerini yönetecekler.
Peki ülkelerini yönetme görevini almış insanlar, hükümetler ülkeleri için karar alıp, uygulama hakkına sahip olmayacaklar mı?
İşte orada dur. Ülkesine göre değişir. Irak ve Suriye için olmayacak. Çünkü Irak, Suriye gibi halkı Müslüman olan ülkeler Hristiyan emperyalistlerin ve Müslüman stratejik ortaklarının(?) yolgeçen hanı olabilirler. Eline silahı alan ülkenin bir ucundan girip, bir ucundan çıkabilir.
Türkiye de Suriye’nin bir ucundan girdi. Irak’a girip, girip çıkıyor. Şimdi Irak’ın seçilmiş hükümeti “Ülkeme Türk askeri girmesin, var olanlar çıksın. IŞİD ile ben mücadele ederim. Musul savaşında Türkiye’den yardım istemiyorum” kararı aldı.  
Vay…
Şimdilik diplomatik yollarla ikna çalışmaları sürüyor ama Irak yönetiminde Musul ve Kerkük meselesini Ege adaları ve Lozan üzerinden gündeme getiren Türkiye’nin bölgede sadece IŞİD ile mücadeleyi hedeflemediği korkusu var.
Yakında demokrasi kahramanlarımızın, seçilmişlerin gücünü savunuyormuş gibi yapanların, Irak’ın toprak bütünlüğünü savunduklarını söyleyenlerin sesini duyarız. 
- Eeeey Irak. Eeeey Irak’ın hükümeti. Sen kimsin bee. Biz Rüstem’den izin alırız senden değil.
Ve ardından bir haber okuruz: Alman parlamenterler İncirlik Üssünü gezdi.