İçeride karanlık, dışarıda bataklık
Fotoğraf: Envato
Hayatın Sesi’nin de içinde olduğu 12 TV ve 11 radyo kanalının OHAL kararnamesi ile kapatılması Saray ve onun hükümetinin demokrasi ve özgürlükler mücadelesine saldırılarının son halkalarından birisi oldu. OHAL’in ilan edilmesiyle birlikte Kürt halkının iradesi ayaklar altına alınarak Kürdistan’da bazı belediyelere hızla kayyum atanmıştı ve bu atamalar devam ediyor. Ülke çapında açığa alınan, görevden atılan kamu çalışanlarının sayısı neredeyse yüz bine yaklaştı. Tutuklamalar ise on bine ulaştı. Püskürtülen darbe girişiminin ardından yapılanlar, geçmişte darbe koşullarında yapılanları epeyce geride bırakmış durumda ve bu saldırılar olanca yoğunluğu ile devam ediyor. OHAL üç ay daha uzatıldı ve fiili başkan “bir yıl” hedefi koydu.
Bütün bu gerici, faşist uygulamaların sadece darbecileri hedef almadığını, genel olarak halkın ileri kesimlerini susturmayı amaçladığını politikayı az çok takip eden aklı başında her vatandaş rahatlıkla görebiliyor. Ülkeyi yönetenlerin bu kadar azgınca saldırmalarının, hızla ve telaşla tüm muhalif kesimleri bir an önce susturmak istemelerinin nedeni ne olabilir? Bu sorunun yanıtının, sıkıca birbirine bağlanmış iç ve dış politikadaki sıkışmışlıkta, önümüzdeki günler ve haftalarda ülkenin daha fazla yüz yüze kalacağı iç ve dış gelişmelerde yatmakta olduğunu tespit etmek her halde yanlış olmayacaktır.
Cerablus’tan başlayan “Fırat Kalkanı Harekatı” giderek batağa saplanıyor ve bölgede asıl büyük güçlerin gölgesinde adımlar atmak gelip sınırına dayanmış durumda. Şimdilerde Suriye’ye 40 bin askerin daha sevk edileceği haberleri yaygınlaşıyor. Harekat başladığından beri ülke tam bir savaş havasına sokulmak isteniyor. Lozan üzerinden komşu ülkelere yönelik fetihçi hırsların açığa vurulması da bu sürecin bir parçası durumunda. Dışarıda savaş, içeride muhalefete savaş yoğunlaştırılmadan sürdürülemez. Şimdi istenen içeride yaprağın kıpırdamayacağı koşulların egemen kılınmasıdır. Bunun araçlarından birisi OHAL kararnameleri ve bunlara dayanılarak muhalefetin bütünüyle susturulmasıdır.
Sarayı ve onun hükümetini içeride sıkıştıran diğer bir gerçek, içeride ekonomiden gelen sinyallerdir. Hükümet toz pembe tablolar çizmeye devam etse de yeni bir krize yol açabilecek unsurlar giderek daha fazla belirginleşmektedir. Sürekli aşağı çekilen “büyüme” oranları, açlık ve yoksulluk sınırı altına yaşayan kitlelerin oranındaki artış, dövizin ve petrol fiyatlarının yükselmesi, hem kamunun, hem de özel sektörün dış borçlarındaki büyüme, ekonominin dar bir boğaza doğru ilerlemekte olduğunu gösteriyor. Sermaye ve gericiliğin böylesi bir gidişte attığı, atacağı ilk adım işçi ve emekçi kitlelerin olası patlamalara karşı daha fazla baskı altına alınması, onların ileri güçlerinin dağıtılmasıdır. Bu durum dikkate alındığında OHAL kararnameleri ile yaratılan terörün hedefi daha iyi anlaşılabilir.
İçeride gericiliğin ve faşizmin koyu karanlığı, dışarıda ise bataklık! Ülkenin içine sokulmak istendiği durumu böyle tarif etmek herhalde yanlış olmayacaktır. FETÖ’cülerle kol kola, kucak kucağa yaşayıp, onların hükümetlere ve sermayeye verdikleri “hizmetler” karşılığında “her istediklerini verenler”, yine onların darbe girişimini “Allah’ın lütfu” olarak değerlendirip devleti daha gerici bir temelde yeniden yapılandırıyorlar ve sonuçta tek adam, tek parti diktatörlüğüne varacak bir yolu düzlüyorlar.
Gericilik güçlü gibi görünmektedir. Ama aslında hem dengesiz hem de ilk sert mücadelede hemen ortaya çıkabilecek zayıflıklara sahiptir. Kuşkusuz işçi ve emekçi halkın, emek ve demokrasi güçlerinin işleri kolay değildir ve saldırıları püskürtmek için uzun soluklu mücadeleler gerekmektedir. Bu nedenle ortak hareket, birlikte mücadele, bu mücadeleleri yürütebilecek yetenekte birlikler kurma ihtiyacı kendini daha fazla dayatmaktadır.
- Gelişmelerin kısa özeti 17 Ocak 2025 05:12
- 13 Ocak güçlendirilmeli 10 Ocak 2025 04:24
- Değişimin zorunluluğu 03 Ocak 2025 07:15
- 'Zaferden' işçiye düşen 27 Aralık 2024 05:25
- Seyredecek misiniz? 20 Aralık 2024 05:42
- Ücret asgari, yaşam sefalet 13 Aralık 2024 05:40
- Genel grev ve direnişi gerçeğe dönüştürmek için 06 Aralık 2024 06:15
- Birleşik ve genel mücadele için 29 Kasım 2024 06:55
- Siz ne diyorsunuz? 22 Kasım 2024 05:31
- Gelişmelerin anlamı üzerine 15 Kasım 2024 05:25
- Direnerek kazanmak 08 Kasım 2024 11:13
- Elde ne var? 01 Kasım 2024 05:05