Muammer Sun akşamı

15 Ekim 2016 Cumartesi günü, Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Konser Salonu’nda, TOBAV (Tiyatro, Opera, Bale Sanatçıları Vakfı) tarafından bir “Muammer Sun Akşamı” düzenlendi. Eskiden bu tür etkinliklere, Fransızca nitelemeyle “Jübile” denirdi. Adı ne olursa olsun, izlediğimiz “Muammer Sun Akşamı” her yönüyle düzeyli bir müzik etkinliğiydi. Tıklım tıklım dolan salondaki müzikseverler, Muammer Sun’un besteci yönüyle ortaya koyduğu eserlerinden etkileyici bir demet dinlediler. Sunuculuğunu Murat Atak dostumuzun üstlendiği akşamın açılış konuşmasını TOBAV Başkanı Mehmet Yılmaz yaptı. Çok sayıda koronun, oda müziği topluluğunun ve solist sanatçının katıldığı etkinliği coşkuyla izledik.
Ben burada Muammer Sun’un müzik kültürümüze yaptığı katkıları kısaca hatırlatmak istiyorum: Kimdir Muammer Sun? 
1932 yılında Ankara’da doğan sanatçımız, başta bestecilik olmak üzere, kültür politikası kuramcısı, müzik politikası uygulayıcısı, müzik eğitimcisi, müzik yazarı ve müzik yayıncısı yönleriyle Türkiye’nin savaşan bir aydını olarak değerli işler başarmıştır. Yurdumuzun müzik planındaki sorunlarına çözüm getirmek üzere girişimleri, yazıları, kitapları ve besteleriyle sadece eğitimcilere değil, halkımıza da yol gösteren yaratıcı bir aydın kimliği sergileyen Sun, altmış yılı aşan bestecilik serüvenine çok sayıda eğitim müziği parçası da eklemiş, bir yandan müzik öğretmenlerinin özendiği “büyük usta” kimliğini temsil ederken bir yandan da çok sayıda tiyatro, televizyon ve film müzikleri besteleyerek kitlelere uzanmasını bilmiştir. Muammer Sun’un 1969 yılında yayımlanan Türkiye’nin Kültür, Müzik, Tiyatro Sorunları başlıklı kitabı, köklü çözümler önerdiği için, onun aydınlar ve eğitimcilerden oluşan bir tabanla bütünleşmesini getirmiştir. Geniş yankı uyandıran bu kitap, okullarımızda uygulanan genel müzik eğitimi konusunda da eleştiriler içermekteydi. Sun’a göre okullarımızda uygulanan müzik öğretimi, Batı taklitçiliğine yöneldiği için, çocuklarımıza yabancı gelmiştir. Bu anlayış değiştirilmeli, temel gereci halk müziğimiz olan özgün bir anlayışla uluslararası yöntem, biçem ve tekniklerden yararlanan çağdaş bir müzik eğitimi sentezine ulaşılmalıdır. Bu yerinde ve doğru kavrayışın günümüze kadar hiçbir dönemin siyasal iktidarları tarafından kabul görmemiş olması, Muammer Sun’un doğru yolda olduğunun kanıtıdır.  

BİR SORU: Biz Ankara’da Muammer Sun Akşamı’nı izlerken, çok yetenekli bir hikâyeci ve tiyatro yazarımız olan Haldun Taner’in (1915-1986), Kadıköy Mühürdar’daki heykeline yapılan saldırı, günümüzde “olağan”dan sayılan olaylardan biri midir, değil midir?