21 Ekim 2016 01:00

Cephe savaşları

Cephe savaşları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kim ne derse desin, Irak ve Suriye toprakları üzerinde 2011’den bu yana alttan alta süren çoklu “vekalet savaşı” artık bölgesel sıcak savaşa dönüşme eğilimindedir. Artık cephe savaşları yaşanıyor.
TSK savaş uçaklarının dün gece YPG’nin terör örgütlerinden temizlediği bölgeleri bombalayarak, iddiaya göre 160-200 kadar YPG mensubunu öldürülmesi, bu bölgesel savaşta açıktan Rojava’ya karşı cephe açma anlamına geliyor.
“Fırat Kalkanı”nın özünde PYD/YPG/YPJ ve onun savunduğu Rojava’ya karşı yapıldığı biliniyordu. Bu nedenle; “Fırat Kalkanı” 58. gününde açıktan Kürtlere doğrultulan “kılıca” dönüşmüştür. Terör örgütünün bölgede kafa kesmek için salladığı “kılıç”, artık bölgenin en mazlum halkı Kürtlere yönelecek ve son bir kaç yıldır elde ettiği kazanımları yok edilmeye çalışacak.
Tabii başarabilirse...
Anlaşılan o ki; Musul operasyonunda Irak, İran, Rusya ve ABD tarafından sürecin dışına itilen Türkiye, terör örgütü IŞİD’e karşı kahramanca savaşan ve büyük bedelleri ödeyen Kürtleri bombalayarak süreçten kopmadığını ve gelişmelerin tarafı olduğunu dünya aleme ilan etmiştir.
Başka bir değişle, Türk ordusunun YPG’nin ele geçirdiği bölgeleri bombalaması ve bunu hiç gizleme, mazeret uydurma gereği duymadan üstlenmesi, aynı zamanda teröre karşı savaşta YPG’ye destek veren ABD, Rusya ve diğer batılı ülkelere de, - eğer önceden pazarlıklar yapılmamışsa- bir meydan okumadır.
Bakalım onlar bu bombalama karşısında hangi tutumu alacaklar. Kürtleri satıp Erdoğan’ı mı tutup “devam” mı diyecekler, yoksa “derhal sınırlarına çekil” mi diyecekler. Göreceğiz.
Ama bu açık bombalamada bölgedeki savaşa yeni bir boyut eklemektedir.
Bugün Irak ve Suriye coğrafyasına bakıldığında, “vekalet savaşları”nın gelip dayandığı üç önemli merkez bulunuyor: Musul, Halep ve Rojava.
Musul’un terör örgütünden alınması için başlatılan operasyonun sonucu, aynı zamanda Irak’ın geleceği için de büyük bir önem taşıyor. Bu nedenle daha çok bölgesel aktörler Musul’un etrafında toplanmış durumda. Çatışma da bunlar arasında yaşanıyor.
Halep’te ise daha çok uluslararası güçler sahnede. Önceki gün, Berlin’de daha çok Ukrayna’daki gelişmeleri konuşmak üzere toplanan “Dörtlü Zirve”de, en çok Halep konuşuldu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ev sahipliğini yaptığı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Proşenko’nun katıldığı toplantının ardından verilen mesajlara bakılırsa taraflar arasında kanlı-bıçaklı oldukları Ukrayna’da iyimser, Suriye konusunda kötümserlik hakim.
Başka bir değişle Ukrayna’daki bazı sorunların giderilmesinde uzlaşabilen Almanya/Fransa ile Rusya, Suriye konusunda aynı durumda değil.
Alman basınında yer alan haberlerde buna gerekçe olarak Rusya’nın Halep’te geri adım atmaya yanaşmaması gösterildi.
Rusya’nın Halep’i bombalamasına itiraz eden, insani yardım için imkanların yaratılmasını isteyen AB ülkeleri ile ABD, aslında Halep’in yeniden Suriye rejiminin denetimine girmesine karşı çıkıyorlar.
Bu nedenle Halep üzerinde sürdürülen “vekalet savaşı”, dün başlayan 11 saatlik ateşkesle birlikte El Nusra güçlerinin Türkiye aracılıyla kentten ayrılmayı kabul etmeleri, direnişin çok fazla uzun sürmeyeceği görülüyor.
Bu aynı zamanda terör örgütleri ve onların destekçisi olan ülkeler için çemberin daraldığı anlamına geliyor.
Türkiye, kendisi için daralan çemberi genişletmek için savaşı Rojava’ya yayarak süreçten kazançlı çıkmanın hesaplarını yapıyor. Belki de “son seçenek” olan bu hamlenin içinde çok büyük tehlikelerin olduğu aşikârdır. Hem Türkiye içinde hem de dışında büyük sarsılmalara ve kopuşlara yol açacak Türk ordunun Rojava’ya savaşı, belki de bölgenin kaderini ve haritasını etkileyecek en önemli savaş olacaktır.
Bütün bunlardan ötürü, Türkiye ve bölge halkları, emekçileri için bu saatten sonra savaşa ve yayılmacı emellere karşı mücadele etmek çok daha büyük bir önem taşıyor. Türkiye halklarının savaşa ve bölgesel yayılmacılığa karşı vereceği mücadele aynı zamanda halkların barış içinde bir arada yaşamasın da kapısını açacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa