Düşünce kırıntısı
Fotoğraf: Envato
‘Bir kruvasanın fiyatı nedir?’ Fransa’da bir televizyon programında başkanlığa aday kişi halktan birinin sorduğu bu soruya yanıt verememiş. Devlet başkanlığına aday kişinin Fransızların çok sevdikleri ve tükettikleri bu ürünün fiyatını bilememesi büyük bir siyasi gaf olarak değerlendirilmiş.
Okuduğum haber bana Francis Galton’a atfedilen şu anekdotu hatırlattı: Bir tarım fuarında düzenlenen yarışmada, yarışa katılan sekiz yüz kişiye bir öküzün kaç kilo olduğu sorulmuş. Katılanların hiç biri doğru yanıtı bulamamış. Aynı zamanda matematikçi de olan Galton, yarışmaya katılanların tahminlerini alt alta yazmış ve toplamış, sonra sekiz yüze bölüp ortalamasını almış. Ortaya çıkan sayı tam da öküzün ağırlıymış.
Matematik dünyasına girmişken birden ‘Ne olacak insan türünün sonu?’ sorusu beynimin derinliklerinde yankılandı; her yeni bilimsel buluşta, yeni bir virüsle karşılaşıldığında, yeni bir savaşın başlangıcında sorulan bu soru beni hayal dünyasına itti. Kendimi şimdiye dek tasarlanmamış bir algoritmanın gizeminde düzenlemeye çalıştığım bir yazılımı gerçekleştirirken düşler buldum. Programım hastalık, savaş, açlık gibi başlıklar altında ekonomiyi etkileyen her tür bilgiyi her tür kaynaktan kısa sürede elde ediyor, toparladığı veriler arasındaki etkileşimi kısa-orta-uzun vadede saptayarak ekonominin bu süreler içindeki olası değişimlerini, bu değişimlerin siyasal ve toplumsal sonuçlarını saptıyor. Hayal bu ya, veriyi giriyorum: ‘Petrol fiyatları elli kat arttı; ne olacak?’ Bilgisayar ekranında rakamlar hızla kayıyor, şu anda dünya kara yollarında giden kaç milyon kamyon, tanker, dağıtım aracı vb. var? Bilgisayar veri topluyor, kara yollarında ulaşım durunca kaç şoförün, bunların aile bireylerinin etkileneceğini, ne yönde etkileneceğini, yakıtsız kalan sanayi ve ticaret dünyasında neler olabileceğini, ürün dağıtım ve teslimatı gerçekleşmeyince hangi sektörlerde ne yönde ve ne çapta olumsuzlukların ortaya çıkacağını, bunların barınma, beslenme ısınma ve örneğin sağlığa olası etkilerini ekranda yanıp sönen ışıklarla gösteriyor. Bu değişimlerden kaç kişinin olumsuz etkileneceğini soruyorum, yanıt dünya nüfusunun yarısı ölecek geri kalan yarısının çok büyük bölümü olumsuz etkilenecek oluyor; kaç kişinin yararlanabileceğini soruyorum yanıt az sayıda kişi olumlu etkilenecek, yani çıkar sağlayacak oluyor. Bir başka veri giriyor ve soruyorum: ‘Savaş olasılıkları nedir, savaşa/savaşlara hangi ülkeler katılır, savaşın/savaşların nasıl sonuçlanabileceği kestirilebilir mi?’ Bilgisayar hızla sorularıma ilişkin verileri topluyor, bireysel çıkarları, ulusal denilen çıkarları, bunlar arasındaki ilişkiyi değerlendiriyor, ülkesel, bölgesel, dünya çapında çatışma olasılıklarını hesaplıyor ve bir önceki yanıtını yeni veriler ışığında değiştiriyor: Orta vadede dünya nüfusunun üçte ikisi savaşta, açlıktan, soğuktan, hastalıktan ölecek, geriye üçte biri kalacak ve üçte birinden çok çok az sayıda kişi çıkar sağlayacak, geri kalanı son derece olumsuz etkilenecek. Bir başka veri daha giriyorum: ‘Bu yılın grip salgını geçen yıllara oranla birkaç kat daha güçlü olursa, ne olur?’ Bilgisayar tüm kaynaklardan veri topluyor ve daha önce verdiği yanıtları ulaştığı yeni sonucu ekleyerek düzeltiyor: Geriye kalan üçte birin büyük, çok büyük çoğunluğu grip salgınından ölecek, ölenlerin sanayi, ticaret vb. alanlarında kilit noktalardaki karar vericiler, tasarlayıcılar, üretenler yani olmazsa olmazlardan olmaları durumunda yaşamı sağlayan her şey duracak, açlık, susuzluk, aklımıza neyin kötüsü gelirse o olacak ve…
Hayal kurmaya son veriyor, bilgisayarı kapatıyorum.
Belli ki devam etsem insan türü bireyi kalmayacak.
Böylece insanlığı kurtarıyorum.
İnsanlığı kurtarıyorum da, şeytan dürtüyor, bu kez bir başka yazılım tasarlayıp işten atma, muhalif, gazeteci, yazar, Kürt, Alevi, gavur, tutuklu, mahkum, işkence, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu, Adalet Bakanı, demokrasi, insan hakları, milli irade, Musul, Kerkük, başkanlık, kruvasan gibi verileri giriyorum. Bakalım kısa-orta-uzun vade sonuçları ne olacak?
- Yücel Sayman'ın eşinden veda notu 17 Aralık 2021 04:40
- Taburcu olmak/tezkere bırakmak 30 Ekim 2021 23:16
- YAE atışması üzerine 17 Ekim 2021 00:14
- Gülünç bile olmayan bilinçli davranışlar 12 Eylül 2021 00:12
- Makul ve makbul olmayan dilin yakın tarih serüveni 05 Eylül 2021 00:12
- Yıllara meydan okuyan kitap 22 Ağustos 2021 00:13
- Güvenlik/Özgürlük: Son aşamalara doğru 08 Ağustos 2021 00:12
- Sınırları aşan kitlesel hareketlilik 01 Ağustos 2021 00:12
- Yansımalar 27 Haziran 2021 00:30
- Yeşiller Partisi 13 Haziran 2021 00:15
- Yetilerimi kamulaştırmışlar!.. 06 Haziran 2021 00:50
- Şaşırtabildiklerimizden misiniz?.. 09 Mayıs 2021 00:02