30 Ekim 2016 01:00

Çocuk haklarına darbe

Çocuk haklarına darbe

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Olağanüstü hal (OHAL) var ya, çocuklara ilgi olağanüstü arttı. OHAL o kadar olağanüstü ki, çocuklar olağanüstü yaratıcı oldular. Olağanüstü çalışmalar yapıyorlar ve bu çalışmalar olağanüstü sergilerde gözler önüne seriliyor.
Şaka bir yana, bu sergiler ile yapılmak istenen çok açık. Darbe girişimi ardından büyük bir halkla ilişkiler kampanyası başlatıldı ve toplumda yaratılmak istenen algı için her olanak, her araç kullanılıyor. Bu sergilerde gayet basit bir OHAL senaryosu var: Bir resim sergisi veya fotoğraf sergisi düzenlenir. Sergide okul yöneticilerinin, öğretmenlerin, bazen velilerin yönlendirmesi ile ortaya çıkan çalışmalara yer verilir. İşlenilmesi istenen tema, “Devlet-millet-el ele demokrasiyi kurtardı” olarak özetlenebilir. Buna uymayan çalışmalara kesinlikle yer verilmez.
Anlaşılacağı üzere, bu çok başarılı OHAL sergilerinde büyüklerin söylemek istedikleri küçüklerin ağzından söyletilir. Çocuklara ve gençlere “kurtarılan demokrasi” düzeninde uygun görülen budur: Bir papağan olmak. Yani, OHAL senaryosunun özeti çocukların bir araç olarak kullanılmasıdır. Sergi, atölye, tiyatro fark etmez; senaryo aynıdır. Taksim Meydanı’nda düzenlenen “15 Temmuz Çocuk Resim Atölyesi” de bu senaryoya uygundu. Atölyede, “Çocukların 15 Temmuz darbe girişimi esnasında yaşadığı travmaları ve sonrasında yaşadıkları duyguları dışa vurması” isteniyordu. Atölyeyi düzenleyen Beyoğlu Belediyesinin senaryosu ile ilkokullarda, liselerde düzenlenen olağanüstü etkinliklerin senaryosu aynıydı. Çocuklara büyüklerin istediklerini harfi harfine söyletmek.
Burada çok acı bir gerçek var: Çocuklar yeniden ve yeniden büyüklerin oyunlarından darbe yiyorlar. Darbe girişimleri, linç girişimleri, şu an sürmekte olan okullara yönelik kapsamlı saldırılar; bunların hepsi büyüklerin işi. Sonuçta acı çeken çocuklar. Ama bu yetmiyor. Büyükler, acı çeken çocukların acılarını da kullanmak istiyorlar. “Acılarınızı dışa vurun, sergileyelim ve düşmanlık üretelim, kin üretelim” diyorlar. Çocukların çektiği acılar umurlarında değil. “Çocukların yaşadığı travmaları ve duyguları sergileyeceğiz; kitap yapacağız” dedikleri zaman yalnız ve yalnız siyasi çıkarlarını gözetiyorlar.
Bu anlayış, yani çocukların siyasi amaçla kullanılması bugünkü rejim için olağan bir yöntem. Yıllar boyunca ısrarla çocukların kafalarına Çanakkale Zaferi teması işlendi, okullarda sergiler açıldı, korkunç piyesler sahnelendi. Çocuklar Çanakkale’ye götürüldü. Hatta bir uçak dolusu çocuk Diyarbakır’dan Çanakkale’ye götürüldü ve geri getirildiklerinde başbakana “Türk-Kürt birlikte öldü; biz kardeşiz” mesajını içeren mektuplar yazmaları sağlandı. Bu mektuplar bizzat başbakan tarafından okundu; sonra hızla kitap olarak basıldı. Acı ama gerçek: Çocuklar korumasızlar ve iktidar tarafından ısrarla siyasi malzeme olarak kullanılıyorlar.
OHAL sergileri, atölyeleri vb. var olan bir anlayışın daha sık ve aşırı kullanılması demek. Hedefin ne olduğunu “dindar ve kindar nesil” söyleminden biliyoruz. İstenen çocukların büyüklerin istediği şeyleri söylemeleri, birer papağan olmaları. Büyüklerin istedikleri yönde kin tutmaları, silaha ve militarizme alışmaları. Yani bir kalıptan çıkma, kolay yönetilen kitlelere dönüşmeleri.
Çocukların kin tutmalarını isteyen bir rejim insanlığa aykırıdır; insanlığa yakışmaz. 15 Temmuz darbe girişimi OHAL darbesi için gerekçe oldu. Bugün Türkiye’de insan haklarına, doğaya, hukuk devletine, sosyal devlete darbe üzerine darbe vuruluyor. Çocukların payına düşen de çok açık ama yine de söylemek gerek: Çocukların birer papağan olarak kullanıldığı sergi ve benzeri tüm çalışmalar, çocuk haklarını çiğnemek ve çocuk haklarına darbe vurmaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa