Baskı ve yasaklarla abat olan yok!

Hükümet, yasaklarda sınır tanımıyor.
Gazeteler, TV kanalları, internet siteleri derken, yasaklar kültür, siyaset ve teori dergilerine kadar geldi.
Hükümet, 675 Sayılı KHK ile Evrensel Kültür, Tîroj, Özgürlük Dünyası dergileri ile DİHA, JİNHA ve Azadiya Welat’ın da içinde olduğu 10 gazeteyi kapattı.
676 Sayılı KHK ile bin 267 akademisyen üniversiteden ihraç edilirken, binlerce kamu emekçisi meslekten çıkarıldı; rektörlük seçimleri de tümden kaldırıldı.
Bu, bir günde yayımlanan iki KHK’de çizilen tablo bile Erdoğan-AKP Hükümeti’nin ülkeyi getirdiği yeri, siyaset ve kültür hayatımızın nasıl baskılandığını göstermektedir.
Kapatma ve yasaklamanın dergilere kadar gelmiş olması da Türkiye’nin kültür-siyaset hayatının sürüklendiği aşamayı göstermesi bakımından ayrıca önemlidir.
675 Sayılı KHK ile kapatılan Özgürlük Dünyası, 28 yıldır kesintisiz yayınlanan bir siyaset ve teori, Evrensel Kültür ise 25 yıldır yayımlanan ülkenin en uzun soluklu kültür dergisidir. Bu iki dergi de çeyrek yüz yılı aşan bir dönem boyunca her ay düzenli olarak okurlarıyla buluşmuş, bu yıllar boyunca da savcıların aklına bu dergileri yasaklamak gelmemiş; hatta bu dergilerin sorumluları hakkında ciddi bir soruşturma dahi açılmamıştır.
Tîroj ise, yıllardır Türkçe ve Kürtçe yayımlanan bir kültür dergisi olarak ülkemizin kültür hayatında kendi alanında büyük bir boşluğu doldurmaktaydı. 
Bu dergiler, bugüne kadar kültür ve siyaset yaşamımızın bir nefes borusu olarak yayınlanmış, binlerce yazarın, sanatçının yetişmesinde kültür yaşamımıza, siyaset yaşamımıza çok önemli katkılar yapmışlardır. Bu yüzdendir ki bu dergilerin kapatılmasıyla sadece dergiler ve onu yayımlayan Doğa Basım Yayın değil aynı zamanda binlerce aydın, sanatçı, kültür insanı cezalandırılmakta, onların nefes boruları kesilmiş olmaktadır. 
Az çok dünyada ne olup bittiğinin farkında olan herkes bilir ki; ülkelerin demokrasilerinin, sosyal-kültürel gelişmişliklerinin en belirleyici ölçülerinden birisi de o ülkede yayımlanan gazetelerin, dergilerin çeşitliliği ve sayısıdır. Ama bir zamandan beri AKP Hükümeti, bu evrensel ölçütü tersine çevirmiş; adeta gelişmenin ve ilerlemenin, yasakların, yasaklamaların çokluğuyla doğru orantılı olduğunu göstermeye çalışıyor. 
Cumhurbaşkanından başlayarak AKP önde gelenleri, 14 yıllık iktidarlarında, Türkiye’yi görülmemiş biçimde ilerlettiklerinden söz ediyorlar. Ama özellikle OHAL’in ilan edilmesinden beri ülkede kendilerinin hoşuna gitmeyen TV kanalı, dergi, ajans, gazete bırakmadılar.
İnsanlık tarihi bize gösteriyor ki, kendisinde sınırsız güç vehmeden krallar, diktatörler, yönetimler, hükümetler ellerine geçirdikleri gücü kullanarak, rakiplerini, muhalif güçleri, halkı sindirmek için, hoşlarına gitmeyen ne varsa yasaklamışlardır. Ama bu tarih bize baskıyla, zulümle abat olunmadığını da göstermektedir. Çünkü baskıyla yasakla hükmünü icra eden yönetimler yok olup giderken, eninde sonunda hak, gerçek, adalet galebe çalmıştır.
Tarihin bu şaşmaz yasasının bugün de işlediği kuşkusuzdur.  Baskıyla, yasaklarla, yasaklamalarla ülkeyi yönetenler  başarmayacak, zamanı gelmiş gerçeklerin ortaya çıkmasını hiçbir yasak ve yasakçılar önleyemeyecektir. Kapatılan, yasaklanan her bir yayın, her bir ajans, gazete gerçekleri bir biçimde savunmaya, kendilerini var etmeye devam edeceklerdir.