Mimar olarak etik kavramına bir bakışın özeti
Fotoğraf: Envato
Kimilerine göre “ahlak” ın uluslararası düzeyde anlamı ETİK’ dir.
(İkisi de yabancı sözcük… Bu kavramlara kendi dilimizde bir ad bulamamamız ilginç)
Öyle ya da değil, elbette ki, yerel ahlak tartışmasından uluslararası ahlak tartışmasına varılabilir. Bu türlü tartışmalara bu yazımda girmek istemiyorum. Ben yereldeki ahlak kavramlarını öncelemek istiyorum.
Yerelimiz, ülkemiz, toplumumuz, konuların uzmanlarına göre,
- Dış borçlarıyla çıkmazdadır.
- İnsanlarının yüzde ellisi açlık sınırındadır.
- Uluslararası anamalcılara bağımlıdır.
- Büyük çoğunluğu aydınlanmamıştır.
- Azımsanmayacak bölümü aşiret sistemi içinde yaşamaktadır. Aşiret reislerinden kurtulamamıştır. Kimi yörelerdeki sorunlarımız bu gerçeğe bağlıdır.
- Temel sorunumuz bana göre gelir dağılımının eşitsizliğidir. Daha yalın değimle açlık-tokluk çelişkisidir.
- Bütün düzeyleriyle eğitim düzeni, amaçlı olarak bozulmuş, bırakın aydınlanmayı, neredeyse bilgilenme önlenmeğe çalışılmaktadır.
Böyle bir ülkede kişisel ahlak olabildiğine önem kazanmaktadır.
Her ülkede ahlak kavramı, çağımızda ülkelerarası uzaklıkların azalması, iletişimin inanılmaz ölçüdeki hız kazanmasıyla içte kuşaklar arasında olduğunca dışla iç arasında da daha hızla değişmektedir.
Ayrıca eski ve yeni kuşaklar arasındaki teknolojiyi kullanma açısından ayrımlar bu hızı artırmaktadır. Son yüzyılın başından beri büyük savaşlar, bunların neden oldukları göçler de sözkonusu hızı etkilemişlerdir. Uluslararası ahlak farklılıklarını sıralamak gereksiz.
Bunların bize esnek, daha anlayışlı bakış açıları kazandırması doğal sayılsa gerektir.
Ancak, kişisel ahlak, dünkü gibi bugün de, eninde sonunda kendi seçmelerimize bağlıdır. Genelde de bu seçimlerimizin ortak yanları doğrularla-yanlışları belirliyor.
Gene de kişisel ahlakın kendi seçmelerimize bağlı olduğu unutulamaz. Ne denli genelleşirse genelleşsin, hırsızın hırsızlığını ya da onunla işbirliği içinde olmayı, kendi edimimize neden gösteremeyiz.
Yeni liberalizmin tüm değer ölçülerini paraya odaklandırdığı bir çağda, ortamda, elbette seçmelerimizi doğru yapabilmemiz kolay olmayacaktır. Ancak ne olursa olsun seçmelerimizdeki doğruluk, kişiliğimizi tanılayacak, kimliğimizi belirleyecektir.
Ahlak ölçülerimizi, toplumun ürettiği olanaklardan daha çok pay alanlara, ya da öteki ülkeleri sömürerek varsıllaşmış, varsıllaşmasını sürdüren dış örneklere göre ayarlamamız, kendi toplumumuzla aramızı açacaktır. Bu durum hergün az daha yabancılaşmamıza neden olacaktır.
Böylece kendi toplumumuzu sömürür duruma düşmek elbette bir ahlak sorunudur.
(Sürecek)
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08