Tımarhane

Devr-i Osmaniye’de Akıl Hastanelerinin adı tımarhane idi. Tımar atçılıkla ilgili bir kavramdı. Sözde akıl hastalarının zor kullanımı ile tedavisi. Elbette, bu tedavi ile aklın son kalan parçaları da uçup gidiyordu. Mazhar Osman Osmanlı son döneminin en parlak akıl doktoru idi. Büyük Ermeni Müzisyen Gomidas, Ermeni aydınlarına yönelik 24 Nisan “Balyoz” operasyonunda göz altına alınıp sürgüne yollananlar arasında idi. Halide Edip onun için şöyle demişti: “Gomidas müzik yaptığında Tanrı bile onu dinlemek için gökyüzünden aşağı iner.” Gomidas, Halide Edip’in, Amerikan Elçisi Morgenthau’nun çabaları sonucu serbest bırakıldı ve İstanbul’a döndü. Ama derin bir endişe ve depresyon içine girdi. *

Mazhar Osman’ın üstün terapisi sonucu tamamen çıldırdı. Ben çocukken, “Mazhar Osmanlık olmuş”, “Seni Mazhar Osman’a vermeli” derlerdi. Korku ile karışık bir nam salmıştı.

Elektriğin icadından sonra “elektroşok”, akıl hastalarının sözde terapisinde kullanılmaya başlandı. Elektrik, bir aydınlatma aracı, bir enerji aracı iken, iki dalda daha kullanıldı. Akıl hastalarına ve siyasal muhaliflere karşı. Akıl hastalarını, yürüyen hayalete dönüştürmek ve susturmak, siyasal muhalifleri ise konuşturmak için!

Kimi totaliter rejimlerde ise, zaten siyasal muhaliflerin, “Bu kafayı yemiş” denilip, akıl hastanesine yatırıldığı da oluyordu. Şu anda ülke tam bir tımarhaneye dönmüş, Mashar Osmanlık olmuş vaziyette. Demokratörün ruh hali adeta art arda gelen şok dalgaları ile toplumu terörize etmek, suskunlaştırmak, felç etmek, kıpırdayamaz hale getirilmek için kullanılıyor.

Savaşa tapınanlar, ilk hedef olarak Barış Hareketini seçtiler zaten. Suruç ve Ankara Gar Katliamları, Demokratörün önünü açmayı hedefleyen “şok” darbeleri idi. Oysa toplumun değil Demokratörün ciddi bir terapiye ihtiyacı vardı. Ama Demokratör, toplumu kendi aklınca tedavi etmek, daha doğrusu kıpırdayamaz, artık refleks veremez hale getirmek için, şok üstüne şok yaratmaya çalışıyor. Belki artık terk edilmiş olan elektroşok terapisinin son kez olmak üzere Demokratöre uygulanması gerekiyor. Biraz olsun sakinleştirmek için! Belki de, yeniden getirilecek olan idam cezasının, onun için çok hevesli olanlara son kez uygulanacak olması gibi!

Diyarbakır halkının meşru yerel yönetim başkanlarının tutuklanması ile tepki gösterirken, yeni bir elektroşok dalgası ile Cumhuriyet gazetesi yazar ve editörleri tutuklanıyor. Özgür Gündem gazetecilerinin tutuklanması zaten “tarih” oluveriyor. Hemen ardından Evrensel Kültür gibi dergi, Azadiye Welat gibi gazete, İMC ve Hayat TV gibi kanalların kapatılması tarih oluyor. Arkasından daha büyük bir elektroşok: Demirtaş ve HDP vekillerinin tutuklanışı. Ardından Sebahat Tuncel!

Sırça Saray’ında oturan bir Mashar Osman mukalliti toplumu refleks veremez, tepki gösteremez, ruhsal felç içine sokmaya çalışıyor peş peşe gelen şok dalgaları ile. Ve etrafında hayli Doktor Mengele takımı toplamış vaziyette. Biat etmeyenlere delirmiş muamelesi yapıyorlar. “Adam etmek” için kafalarında sopa kırıyorlar. 10 Ekim davasının mağdurlarına, avukatlarına “suçlu” muamelesi yapılıyor. Katliamcıların göstermelik yakalananları ise serbest bırakılıyor.**

Suikast bombacılarını takibe alan devlet makenizmaları, bunları engellemek için bir şey yapmıyor.

Ve Diyarbakır’da Demirtaş ve arkadaşları dakikalar ile bombalamaktan, şans eseri bir trafik kazası nedeniyle kurtuluyorlar. İster TAK, ister MAK, ister kimi “heyecanlı gençler” üstlensin; fark etmez! Eller Mazhar Osman’ı işaret ediyor!

* Bk.: Rita Soulahian Kuyumjian, Deliliğin Arkeolojisi - Gomidas: Bir Ermeni İkonunun Portresi / Bir Ermeni İkonunun Portresi, Birzamanlar Yayıncılık 2010. 
** Barış Çağrısı nedeniyle Kocaeli Üniversitesinden tasfiye edilen iki akademisyen, 10 Ekim Katliamı üstüne, sağ kurtulanların tanıklıkları ile birlikte, olguyu irdeleyen inceleme ve makaleleri derledi. Kaos planının bir parçası olan 10 Ekim olayı ve etkileri üzerine sıcağı sıcağına yapılan bu çalışma, genel olgunun kavranmasına da yardımcı oluyor. Bk.: İlhami Şahbaz ve Yücel Demirer, Yaşıyorsak Borçluyuz & Tanıklar Anlatıyor 10 Ekim Ankara Katliamı, Ütopya yayınları Ankara 2016.