Yalan dolan siyaseti
Fotoğraf: Envato
HDP’ye yönelik siyasi ve fiziki linç politikası olanca hızıyla sürdürülüyor. Az çok düşünme yetisini kaybetmemiş, aklını havuz medyanın ve o medyanın tek kullanıcısı RTE – AKP iktidarının yönlendirmelerine teslim etmemiş olanlar bu linç politikasının amacının öyle güvenlik, terör, hukuk, ifadeye gitmeme filan olmadığını biliyor.
Madem HDP’nin eş Genel Başkanları ve Vekilleri ifadeye gitmediler diye evlerinden alındılar, o zaman ifadeleri aldıktan sonra bırakılsaydılar. Söylediğiniz yalana inanan kafası abluka altına alınmış ya da işine öyle gelen bir kitlenin bulunduğu muhakkak ama aklını size emanet etmemiş kitleler bu soruyu soruyorlar.
RTE iktidarının derdi bellidir, amacı Başkanlıktır. Başkanlığı elde edebilmesi için ilk etapta mecliste 330 oyu bulması gerekmektedir. 330 Milletvekili Başkanlık için Evet oyu verirse referandum seçeneği ortaya çıkmaktadır.
Kağıt üzerinde Başkanlığa “Evet” diyecek AKP’nin 317 Vekili, MHP’nin 40 vekili yani toplamda 357 Vekil bulunmaktadır. Ancak siyasetin kağıt üzerinde yapılmadığını ABD seçimlerinde bir kez daha görmüş olduk.
AKP ve MHP’de çok sayıda Milletvekilinin başkanlık oylamasında “Evet” oyu vermeyeceği çok açık bir şekilde dile getirilmeye başlandı. Bu durumda 330 Evet oyuna ulaşılması hayli riskli gözükmektedir.
TBMM’de Başkanlık için 330 “Evet” oyuna ulaşılamaması durumunda devreye sokulacak formül yeni bir Milletvekili seçimdir. Kafasını Başkanlıkla bozmuş RTE’nin, kendisinin ve ailesinin geleceğinin güvencesi olarak görmeye başladığı Başkanlık için ülkeyi yeniden bir seçime götürmekten çekinmeyeceğini 7 Haziran sonrasından tecrübe etmiş bir ülkeyiz.
Eş Başkanlarının ve de özellikle Selahattin Demirtaş’ın sahada olmadığı bir erken seçimde HDP’nin barajın altında kalması ve seçim sisteminin getirdiği siyasi bir hırsızlıkla HDP’nin Vekil sayısının çoğunun AKP’ye geçeceği gerçeğiyle bu defa referanduma gerek kalmadan 376 sayısına ulaşılıp Başkanlık TBMM’de kabul edilebilecektir.
Bütün dert budur, gerisi yalan, dolan, hikaye ve iftiradır. Bu ülkede hukuğun siyasi iradenin bir oyuncağı haline geldiğini son iki-üç yıllık süreçte yaşananlara bakarak rahatlıkla görebiliriz.
İşin kötüsü HDP 1 Kasım seçimlerinde aldığı oyun altına düşmediği için Eş Başkanların öyle kısa sürede çıkartılmaları mümkün gözükmüyor.
HDP’yi baraj altında bırakmak için ellerinden gelen her türlü yalan ve iftirayı ellerinde tuttukları medya aracılığıyla topluma şırınga ediyorlar. Figen Yüksekdağ’ın “Biz Rojava’da, Kobane’de sırtımızı YPG’ye dayadık” sözlerini utanmadan, sıkılmadan evirip çevirip başka hallere sokuyorlar.
Ne diyecekti Yüksekdağ, bizim halklarımız, yoldaşlarımız, kardeşlerimiz, soydaşlarımız IŞİD gibi tecavüzcü katillerin saldırısı karşısında YPG’ye değil de size mi güvenecekti?
Bizim kime güvenip kime güvenemeyeceğimiz 10 Ekim katliamı sanıklarının ifadelerinden gayet net olarak ortaya çıkmaktadır.
Aşk ile.
- Buruk sevinç 28 Haziran 2018 23:59
- HDP'nin baraj sorunu, tüm muhalefetin baraj sorunudur 11 Mayıs 2018 00:07
- HDP’siz sıfır baraj olur mu? 26 Nisan 2018 23:17
- Panik seçim 20 Nisan 2018 00:15
- Demokrasi ortaklığı 12 Nisan 2018 23:30
- Alevilerin Edremit çalıştayı 16 Mart 2018 00:15
- Aleviler geleceğini tartışıyor 09 Mart 2018 00:52
- Seçim ittifakı kanunundaki önemli ayrıntılar 23 Şubat 2018 00:15
- Muhalefet partilerinin genel kurulları 02 Şubat 2018 00:15
- Yaşasın savaş! 26 Ocak 2018 00:50
- CHP'nin solu 18 Ocak 2018 22:40
- HDP'deki eş başkanlık meselesi 12 Ocak 2018 00:15