18 Kasım 2016 01:00

Neo-Ottomanist delilik: Diriliş Ertuğrul vakası

Neo-Ottomanist delilik: Diriliş Ertuğrul vakası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Derslerde öğrencilere verdiğimiz zorunlu okumalara benzedi bu Diriliş Ertuğrul dizisi. Dizi saatinde bütün milletten yoklama alıp, sezon sonunda da sınav yapalım, bitsin bu iş. Diziyi izleyenler iyi vatandaş, izlemeyenler vatan haini.

Önce cadde ve sokakları kaplayan afiş ve bayraklarda görmek zorunda bırakıldık dizi karakterlerini. Sonra devlet televizyonu TRT’de yayımlanan bir dizi olduğunu öğrendik. Osmanlı Devleti’ni kuran Osman Bey’in babası Ertuğrul Gazi’nin hayatını konu aldığını tahmin ediyorum. Çünkü ben de Okan Bayülgen gibi Diriliş Ertuğrul dizisini hiç baştan sona kadar izlemedim. Arada zap yaparken denk gelirse şöyle bir baktım. Akil kadın Hülya Koçyiğit’in damadı kahraman kişi olarak rol alıyor, belli oldu, diyerek başka kanala geçtim. Bizim verdiğimiz vergilerle yaratılan zorunlu meşhuriyet kanalıdır TRT.

Neyse, Doğan Grubunun her yıl popüler kültür ürünlerine, üreticilerine ve performansçılara verdiği Altın Kelebek ödül törenine Diriliş Ertuğrul dizisi damgasını vurdu. Diriliş Ertuğrul, aslında en çok izlenen dizi ödülünü aldı. Ama törende yaşanan bir karışıklık nedeniyle dizinin yapımcısı sahnede konuşamamış, bir kelam edememiş. Keşke edebilseydi. Bunca devlet desteğiyle ve cebimizden çıkan bunca parayla yapılan pahalı dizileri üretenler hakkında bir şeyler öğrenirdik. Sahnede konuşamamak kötü oldu belki, ama dünyanın sonu değil. Sonuçta halk seni seçmiş, ne ala. Ama törende sunuculuk yapan Okan Bayülgen de benim gibi diziyi hiç izlemediğini söyleyince ortam koptu gitti. Sonunda yapımcıların bu sahnede konuşamama hali hepimize bir ceza gibi patladı. Araya koskoca Cumhurbaşkanı girip, Diriliş Ertuğrul dizisini izlemeyenlere ateş püskürdü. Meğerse koskoca Cumhurbaşkanımızın torunları bile bu diziyi kaçırmadan izlermiş. Nasıl olur da Okan Bayülgen izlemezmiş. Bunun hesabı soruldu. Okan Bayülgen şeytanlaştırıldı. Ödül alan oyuncular filan da Altın Kelebek Heykelciğini yere koyup, ödülün ayaklarının altında serili fotoğrafını Instagram’da paylaşmışlar. Allah’ım sen aklımızı koru.

AKP döneminde iç ve dış siyasette gözlenen Neoosmanlıcı yaklaşım, uzun zamandır popüler kültür ürünlerinde de yansımalarını bulmakta. Bunların sinema-dizi alanında en güzel örnekleri Fetih: 1453 filmi ve Muhteşem Yüzyıl dizisidir. Osmanlı temalı filmler ve dizilerin popüler olmasıyla birlikte, kamusal alanda bir Osmanlı çılgınlığı baş gösterdi. Kuyumcular Osmanlı takılarının yeniden yapımlarını piyasaya çıkardı, boya firmaları renk kataloglarına Osmanlı renklerini ekledi, bazı yatırımcılar Osmanlı’yı referans alan turistik oteller açtı (Les Ottoman gibi). Türkiye’nin son 10 yılda adı en çok duyulan inşaat firması Ağaoğlu İnşaat, Maslak 1453 adlı toplu konut projesini büyük reklam kampanyalarıyla halka tanıttı. Ağaoğlu, bu projenin reklamında ata bindi, Osmanlı hanedanı gibi at üstünde şaha kalkarak pozlar verdi. Kısacası, evlere şenlik bir Osmanlı çılgınlığı başladı. Tabii her şey sadece duygusaldı. Muhteşem Yüzyıl dizisinin yayımlandığı saatlerde, yayınlandığı televizyona dizi arası reklam veren kuruluşlar arasında Has Halı, Topkapı Palace, Boybeyi mücevherat gibi Ottomanist isimli firmalar yer almaktaydı. Koy içine Osmanlı’yı, götür parayı. Yap Osmanlı temalı diziyi, filmi, götür devlet kasasından, Kültür Bakanlığından, TRT’den parayı. Böyle bir dönemden bahsediyoruz.

Ama bu Neo-Ottomanist popüler kültür ürünlerini izlemek zorunda olmak da neyin nesi? Devletin bu pahalı yapımlara bütçeden aktardığı servet yetmezmiş gibi, şimdi bir de halka zorla bu dizileri izletmeye mi geldi iş? Zaten izleyen izliyordur, her ne kadar ülkemizdeki reyting ölçümlerine güvenmesem de, en çok izlenen dizi Diriliş Ertuğrul diyorlarsa, inanma eğilimi gösteririm. Ama bu diziyi izlemeyen kitleye sanki bir suç işlenmiş gibi Cumhurbaşkanlığı makamından bağırılıp çağrılması, diziyi yapan eden insanların da sokakta dayak yediği için arkadaşını babasına şikayet eden çocuk gibi Saray’dan medet ummaları filan, gerçekten dumurdur. Bu olsa olsa Neo-Ottomanist bir delilik olabilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa