Gözyaşı ve gülücük
ABD’de başkanlık seçiminin sonucu birçok kişiyi çaresizlik içine düşürdü. Sonuçlar açıklanınca öfke ve dehşete yakalandılar. Tüm korkular aniden acı gerçeklik haline geldi. Cinsiyetçi sözleri kasete kaydedilmiş ve herkesin bilgisine sunulmuş bir aday başkan seçildi. Meksikalılar ve Müslümanlara karşı nefret kampanyası sürdüren biri başkan seçildi. Her konuşmasında dünyanın sonu geldiği propagandasını yapan, insanlara da bu duyguyu yaşatan biri başkan seçildi.
Trump, sürdürdüğü ilk seçim kampanyasında ABD’nin en büyük ödülü olan ‘Altın Asa’yı kaparak başkanlığa geldi. Böylece ABD seçim tarihinde bir ilke imza attı ve bu kampanya sonucu şu ya da bu şekilde ABD politikasını değişmiş oldu.
ABD halkının çoğunluğunun sosyal ve ekonomik durumdan şikayetçi olması bu seçim sonucunda büyük rol oynadı.
Özellikle de Meksika, Kanada ve Bill Clinton dönemindeki ABD arasında imzalanan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) sonuçları bu memnuniyetsizliğin baş nedenleri arasında yer almaktaydı.
Ama tabi ki sonucun böyle olmasını açıklamak için bu kadarı yeterli değil. Çünkü Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Trump’un seçim kampanyası sadece korkuların kışkırtılmasından ibaret değildi. Aynı zamanda şimdilerde ABD’de pek öne çıkmayan ama karanlık dönemlerini belirlemiş olan kitlesel intikam ve çılgınlık duygularının yeniden yeşertilmesi ve derinleştirilmesi de esas alındı.
Trump intikam bağımlılığının simgesiyse, Hillary Rodham Clinton da seçmenlere ihanetin vücut bulmuş halidir.
Hillary’nin kocası Bill’in döneminde ister siyah, ister kadın, ister eşçinsel olsunlar, seçmenlerin verdiği her oy yurttaşlık haklarına saldırı için kullanıldı. Clintonlar, eçinseller arasındaki evliliğe ve bundan doğacak haklara karşı olan DOMA yasaları için çaba harcadılar. 1996 yılından bu yana tutukluluk konusunda denetlemeyi zorlaştıran terörizmle mücadele ve idam cezasının daha etkili kullanılması yasasından (AEDPA) yana oldular. Ya da başlangıçta maalesef işçilerin bir kısmının da desteğini alan NAFTA’yı savundular. Bütün bu yasa ve sözleşmeler seçmenlere ihanet anlamını taşımaktaydı. Artık Babil’i cehennem günleri bekliyor. Bir yanda intikam diğer yanda ihanet politikası... Bu politikaların alternatifi nedir? Ben, bir gözüm gülerken diğer gözüm ağlayarak olan bitene bakıyorum:
Neden mi bir gözüm gülüyor? Çünkü bu dönemin sona ereceğini kesinlikle biliyorum.
Evrensel'i Takip Et