28 Kasım 2016

Gözyaşı ve gülücük

ABD’de başkanlık seçiminin sonucu birçok kişiyi  çaresizlik içine düşürdü. Sonuçlar açıklanınca öfke ve dehşete yakalandılar. Tüm korkular aniden acı gerçeklik haline geldi.  Cinsiyetçi sözleri kasete kaydedilmiş ve herkesin bilgisine sunulmuş bir aday başkan seçildi. Meksikalılar ve Müslümanlara karşı nefret kampanyası sürdüren biri başkan seçildi. Her konuşmasında dünyanın sonu geldiği propagandasını yapan, insanlara da bu duyguyu yaşatan biri başkan seçildi.  

Trump, sürdürdüğü ilk seçim kampanyasında ABD’nin en büyük ödülü olan ‘Altın Asa’yı kaparak başkanlığa geldi. Böylece ABD seçim tarihinde bir ilke imza attı ve bu kampanya sonucu şu ya da bu şekilde ABD politikasını değişmiş oldu. 

ABD halkının çoğunluğunun sosyal ve ekonomik durumdan şikayetçi olması bu seçim sonucunda büyük rol oynadı. 
Özellikle de Meksika, Kanada ve Bill Clinton dönemindeki ABD  arasında imzalanan  Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) sonuçları bu memnuniyetsizliğin baş nedenleri arasında yer almaktaydı.  

Ama tabi ki sonucun böyle olmasını açıklamak için bu kadarı yeterli değil. Çünkü Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Trump’un seçim kampanyası sadece korkuların kışkırtılmasından ibaret değildi. Aynı zamanda şimdilerde ABD’de pek öne çıkmayan ama karanlık dönemlerini belirlemiş olan kitlesel intikam ve çılgınlık duygularının yeniden yeşertilmesi ve derinleştirilmesi de esas alındı. 
Trump intikam bağımlılığının simgesiyse, Hillary Rodham Clinton da seçmenlere ihanetin vücut bulmuş halidir. 

Hillary’nin kocası Bill’in döneminde ister siyah, ister kadın, ister eşçinsel olsunlar, seçmenlerin verdiği her oy yurttaşlık haklarına saldırı için kullanıldı. Clintonlar, eçinseller arasındaki evliliğe ve bundan doğacak haklara karşı olan DOMA yasaları için çaba harcadılar. 1996 yılından bu yana tutukluluk konusunda denetlemeyi zorlaştıran terörizmle mücadele ve idam cezasının daha etkili kullanılması yasasından (AEDPA) yana oldular. Ya da başlangıçta maalesef işçilerin bir kısmının da desteğini alan NAFTA’yı savundular. Bütün bu yasa ve sözleşmeler seçmenlere ihanet anlamını taşımaktaydı. Artık Babil’i cehennem günleri bekliyor. Bir yanda intikam diğer yanda ihanet politikası... Bu politikaların alternatifi nedir? Ben, bir gözüm gülerken diğer gözüm ağlayarak olan bitene bakıyorum: 

Neden mi bir gözüm gülüyor? Çünkü bu dönemin sona ereceğini kesinlikle biliyorum.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et