Demokrasi bir oyuncak değildir Binali Bey!
Fotoğraf: Envato
Tek adam rejimini fiili durumdan çıkarıp anayasal çerçeveye kavuşturmak için AKP ve MHP liderleri arasındaki görüşmeler devam ediyor. Başbakan Yıldırım’ın MHP ile uzlaştıklarını söylediği son metin ‘başkanlık’ yerine “partili cumhurbaşkanlığı” sistemini getiriyor.
Bu sisteme göre, yürütme tek kişinin; bu partili cumhurbaşkanının elinde toplanacak. Yine bu sistemde yasama organı meclis adeta bir danışma organına dönüştürülecek ve cumhurbaşkanı bu meclisi feshetme yetkisine sahip olacak (Abdülhamit’in kulakları çınlasın!).
Öte yandan cumhurbaşkanı yüksek yargının da yarısını tek başına belirleyip atayacak. Yani yürütme (partili cumhurbaşkanı) aynı zamanda yasama ve yargının da yetkilerini elinde toplayacak. Bu tek adam düzeninin sorunsuzca yasal/ anayasal hale getirilmesi için Erdoğan tarafından Davutoğlu’nun yerine başbakanlığa atanan Yıldırım’a göre, bu sitemin adı ‘başkanlık’ yerine ‘cumhurbaşkanlığı’ sistemi olunca geriye hiçbir sorun kalmıyor!
Binali Bey’e göre, ‘cumhurbaşkanlığı’ adını verdikleri ‘başkanlık sistemi’yle birlikte ülke zayıf iktidarlardan kurtulacak ve demokrasimiz çağ atlayacak. Atanmış da olsa bir insanın bulunduğu mevkii bu kadar itibarsızlaştırmak zorunda kalması trajik bir durum olsa gerek. Ancak bunun ötesinde getirilmek istenen sistemin ‘başkanlık’ ya da ‘cumhurbaşkanlığı’ adını taşıması bu yeni rejimin demokrasiye çağ atlatmak şöyle dursun, demokrasiyi tamamıyla askıya alacak bir tek adam rejimi olacağı gerçeğini değiştirmiyor. Yani ha kel Ali, ha Ali kel!
Binali Bey bize sadece demokratlıkta birbirleriyle yarışan AKP ve MHP’nin uzlaştığı ve demokrasimize çağ atlatacak sisteminin yakında meclise sunulacağı müjdesini vermekle kalmıyor. Bu sitemin oylanması için referanduma gidileceği zaman OHAL’in de kaldırılacağı müjdesini veriyor. Çünkü, diyor Başbakan “kimseye ‘OHAL altında seçime gidildi’, ‘OHAL şartlarında referandum yapıldı’ gibi bir söz söyleme fırsatı vermeyiz!”
Demokratlığın bu kadarı da gözümüzü yaşartıyor artık!
Demek ki neymiş, kötü niyetli kimselere demokrasimize söz söyleme fırsatı vermemek için OHAL’i de kaldıracakmış Binali Bey!
Binali Bey’in demokratlığına ‘amenna’ da, ama yine de insanın aklına birkaç soru takılmıyor değil.
Mesela bu ülkede her biri halkın çoğunluğunun oyuyla seçilmiş belediye başkanlarını ve milletvekillerini hapishanelere doldurduktan sonra acaba seçim/referandum hâlâ demokrasinin bir göstergesi midir Binali Bey?
OHAL’i kaldıracaksınız da halkın iradesi ayaklar altına alınarak hapishanelere doldurulan seçilmişler ne olacak? Mesela referandum çalışmalarını hapishanelerde hücre hücre gezerek mi yapacaklar? Ama bunun için bile önce HDP’li vekilleri tek kişilik hücrelerde tutmaktan vazgeçmeniz ve birlikte kalma taleplerini kabul etmeniz gerekecek!
Referandum öncesinde OHAL’i kaldıracaksınız da bu süreçte tutukladığınız gazeteciler, KHK’lerle kapattığınız TV kanalları, gazete ve dergiler ne olacak? Aylarca medya sadece sizin borazanınız olacak, en ufak bir muhalif sese bile tahammül etmeyeceksiniz ve sonra referandumdan önce OHAL’i kaldırarak demokrat olacaksınız öyle mi Binali Bey?
Bir de OHAL’inizin vazgeçilmezi olan KHK’ler var Binali Bey. Hani kadın, gençlik, sanat, hukuk, eğitim başta olmak üzere toplumun çeşitli alanlarında örgütlü yüzlerce kurum, dernek, sendikayı kapatma kararını verdiğiniz KHK’ler. Mesela OHAL’i kaldırmanız toplumun örgütlü kesimlerine vurduğunuz bu darbeyi de temizler mi Binali Bey?
Yoksa sadece Adana Aladağ’da 11’i çocuk 12 kişinin can verdiği Süleymancılar yurdu gibi size bağlı cemaat ve vakıf örgütlenmeleri demokrasimiz için yeter de artar mı diyorsunuz?
Bir de OHAL boyunca her türlü hak eylemleri yasaklanan, grev hakları ellerinden alınan milyonlarca işçi-emekçi var Binali Bey. Siz OHAL’i kaldıracaksınız da malum o da ‘dış güçlerin oyunu’ olan bu ekonomik kriz koşullarında patronların insafına terk ettiğiniz milyonlarca işçi-emekçinin küçülen ekmeği ne olacak?
Bize sorarsanız, yine de bu kadar demokrat olmayın deriz Binali Bey. Gelin şu referandumda OHAL’İ kaldırma sevdanızdan vazgeçin! Hatta çıkaracağınız yeni bir KHK ile sadece “evet” basılı seçim mühürleri hazırlayın ki adına cumhurbaşkanlığı dediğiniz bu tek adam rejiminiz tehlikeye girmesin! Çünkü demokrasi bir oyuncak değildir Binali Bey. Toplumsal huzursuzluğun giderek arttığı bugünlerde neme lazım elinizde patlar da öylece kalakalırsınız. Bizden söylemesi!
- Mesele sadece Erdoğan'ın adaylığı mı? 17 Ocak 2025 05:25
- Adsız süreç, çözümsüz barış! 14 Ocak 2025 05:00
- Trump, Erdoğan’ı niye övüyor? 10 Ocak 2025 04:40
- Türkiye-İsrail rekabeti ve Kürt sorunu 07 Ocak 2025 05:30
- Suriye’deki gelişmeler ve kapısı aralanan yeni ‘süreç’ 03 Ocak 2025 07:30
- Öcalan'ın mesajı ve yeni sürecin işaretleri 30 Aralık 2024 12:47
- HTŞ yönetimi ve Suriye'nin etnik-dinsel fay hattı 27 Aralık 2024 06:20
- Suriye ve yeni Osmanlıcılık 24 Aralık 2024 05:00
- Düğüm yine Kobanê'de çözülecek! 20 Aralık 2024 05:30
- Yeni Suriye kurtlar sofrasında! 17 Aralık 2024 05:00
- Ankara'da Rojava pazarlığı 13 Aralık 2024 10:10
- Esad rejimi sonrası Suriye ve Ortadoğu’yu ne bekliyor? 10 Aralık 2024 05:30