21 Aralık 2016
DİĞER YAZILARI

Yılın sonuna yaklaştıkça gündemdeki yoğunluk, ‘Bu yılın sonu hiç gelmeyecek’ hissi uyandırıyor insanda. Art arda gerçekleşen bombalı katliamlar, Suriye kuyusunda gün geçtikçe karmaşıklaşan dengeler ve son olarak Rus Büyükelçisine düzenlenen suikast gündemde tansiyonun bir türlü düşmemesine neden oluyor. 

***

Ekonomik alanda ise içine girilen yoğun durgunluğun sürekliliği ve büyük kriz ihtimalinin yaklaşması iktidarı “acil önlemler” konusunda cesaretlendiriyor.  TÜİK’in sihirli dokunuşuyla kişi başına düşen milli gelir -cin çarpmış gibi- 10 bin doların üzerine fırlarken, geçmiş yıllara ilişkin büyüme rakamlarının üzerine de sünger çekilmiş oldu. Ekonomide hesap yöntemleri çok türlüdür. Büyüme için de bu böyle. Baz yılı neresi kabul ettiğiniz, hareketli ya da statik endeks kullanımınız hep çıkacak sonucu değiştirir. Bu değişimler aylık ya da yıllık bazda küçük kabul edilse de uzun dönem büyüme trendinde ciddi sapmalar yaratır. TÜİK’in son müdahalesi de trendi etkilemiştir.

***

TÜİK bir yandan istatistiki yöntemlerini güncelleyedursun, hükümette Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) olarak acil toplantılarını sürdürüyor. On gün kadar önce “önlemler paketini” de açıkladı EKK. Paket ağırlıklı olarak üretken sermayeye yönelik teşvikleri içeriyordu. Bunlardan en dikkat çekeni ise “can suyu kredisi” dedikleri KOBİ’lere sağlanacak 50 bin TL’lik faizsiz krediydi. Reklamı çok yapıldı. Şimdi başvurular var ama hayal ile gerçek tekrar ayrıldı birbirinden. Toplamda 15 bin KOBİ’ye bu teşvik sağlanacak ama küçük ve orta boylu işletmelerin çok büyük kısmı iflasın sınırında gezdiği için yüz binleri bulan başvuru olacak gibi duruyor. Faizsiz bu kredi aynı zamanda bir tür terbiye silahına da dönüşüyor. Kredi başvurusunda bulunmak isteyen KOBİ’lerin önce KOSGEB’de kendilerini ‘akredite’ etmeleri gerekiyor. Ayrıca başvuru sahipleri FETÖ kriterine göre de değerlendiriliyor. 

***

Dolardaki serbest uçuşun ve faizlerdeki artış eğiliminin daha uzun süre devam edeceğini düşünürsek; çöktükçe vuran, vurdukça dağıtan, dağıldıkça toplayan, topladıkça gelişen ve bu böyle durmadan devam eden halimizin yeni yılda da devam edeceğini söyleyebiliriz. Belki yıl yenilenecek ama ekonomik ‘hikayenin’ sonuna yaklaşıldığı çok açık.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et