Koş vatandaş koş.. Batan geminin malları bunlar ya da vatanı alıp satmak...
Fotoğraf: Envato
İşportacılar böyle bağırırlar. Kelepir malı ucuza kapatmaya çağırırlar vatandaşı.
İşte AKP, tam bir işportacı el çabukluğuyla vatanı kelepir ucuz mala döndürmüştür. Tıpkı “batan geminin malları” gibi yok pahasına satışa çıkarmıştır.
Vatan evlatlarını AKP iç ve dış politikaları uğruna ölüme göndermek için propagandaya gelince, “toprak eğer uğruna ölen varsa vatan”dır! IŞİD ve Kürt Kantonları ileri sürülerek izlenen yayılmacı politika ve “Fırat Kalkanı Harekatı”nda ölmeye çağırmak için “vatan” ve “vatan uğruna şehit olmak” denmektedir. (Oysa Suriye “vatan” da değildir ya da Suriyelilerin vatanıdır.) “FETÖ”yle mücadele konu olduğunda, halkın sokağa çıkmaya çağrıldığı 15 Temmuz’dan bu yana yine “vatan” ve “şehit olmak”tan söz edilmektedir. (Oysa sorun “vatan” değil kimin “vatan”a egemen olup kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için onu çekip çevireceğidir.) Kürt cephesinde veya başta İslamcı terör örgütleri olmak üzere sağda solda patlatılan bombalar can aldığında AKP ve Aydınlık’a varıncaya kadar yalakaları “vatan”, “vatan savaşı” adı takmakta, ölenler “şehit” sayılmaktadır. (Oysa, İslami ya da etnik kökenli olsun terörün kaynaklandığı zemini besleyen AKP ve izlediği politikalardır. Bilumum İslamcı terör örgütlerini destekleyerek Suriye’ye müdahaleyle İslami terör ithal edilmiş, hak eşitsizliğinin benimsenip yok etme boyutunda sürdürülmesi etnik terörü tırmandırmıştır.)
Ama her ölüme gönderilen “vatan” diye uğurlanmaktadır. Yüksek sesle “2. İstiklal Savaşı” verildiği tekrarlanıp durmakta, vatandaşlarımız, özellikle gençlerimiz “şehit olmaya” çağrılmaktadır. Hiç bir zenginin, bir egemen ve yakınının ölüme koştuğuna şahit olunmasa bile.. “Vatan” ve “İstiklal Savaşı” türünden yüklemelerle, uğruna ölünecek “dava”nın kişisel ya da zümre çıkarlarıyla, yiyip içmeyle, müfredattan Evrim Teorisinin, hatta –“1.” İstiklal Savaşı’nın önderi– Atatürk’ün bile çıkarılmasıyla… ilgili değil, ama ne kadar ulvi bir dava olduğu anlatılmış olmaktadır. İnanmamız istenmektedir ki, “dava” “vatan” davasıdır!
Sonra… Özelleştirmelerle vatanın neyi var neyi yoksa üç kuruşa satıldığı.. Ne Sümerbank, ne Et Balık Kurumu, ne rafineri, ne tersane ne de belediye ve kamusal hizmet bırakıldığı yetmemiş gibi… En son “vatan”ın ölmeye çağrılan vatandaşlarının “vatandaşlık”ı da satışa çıkarılmıştır. Parayı bastıran, şehit falan olup ölmeye koşmayacaktır kuşkusuz, ama “vatandaşlık”ı kapacaktır! Uğruna ölünmesi gerektiği ve “toprak”ın ancak bu yolla “vatan” olabileceği söylenen bütün tersanelerine girilmiş vatanın tüm yeraltı ve yerüstü kaynakları ve bütün işletmeleri satılıp savılmakla kalınmamış.. Sıra ölüme çağrılan vatandaşlarına ve ellerindeki para ettiği anlaşılan tek “mal” olan “vatandaşlık”a gelmiştir. Haydi bakalım, söyleyin şimdi: “Vatan” ve “vatandaşlık” yüce ve ulvi bir davanın konusu mudur yoksa alınır satılır kelepir bir mal mıdır? Satılık mıdır vatan ve vatandaşlık? Uğruna ölününce “şehit” mi olunmaktadır, satışa çıkarılabilmekte, para bastırılıp alınıp satılabilmekte midir? Hangisidir?
İşe geldiğinde vatan ve şehitlik vatandaşlar, işe geldiğinde satış –tüccarlık işte tam da budur!
Denecektir ki, “kriz var, mecbur kaldık”! Kalmayacaksın, iki elin kanda olsa vatanı ve vatandaşlarıyla vatandaşlığı satmayacaksın!
Hem “ekonomi tıkır tıkır işliyor” diyen siz değil misiniz?
Denecektir ki, “her ülke vatandaşlığını satışa çıkardı”. Nitekim Albayraklardan Hakan Karar’da başka ülkelerde vatandaş sayılmak daha ucuz diye sıralıyor ve yetmez, “daha uygun şartlar sunmak lazım” diyor. Kapitalizm budur! Her şeyin bir ederi, para olarak karşılığı vardır. Açıktan söylenmez, ama “vatan”ın da vardır, “şehitlik”in de! Vatandaşlığı şu kadar milyona satışa çıkarılır, şehitlere şu kadar lira maaş bağlanır!
Ama vatanı ve vatandaşlığı kelepir mala döndürmüş satıp savıyorsan, ne “vatan” diyeceksin ne olur olmaz “İstiklal Savaşı”ndan filan söz açıp vatandaşlıkları bile satışa çıkarılmış vatandaşları “vatan için” ölmeye çağıracaksın!
Vatandaşlığı satışa çıkaranın vatanla uzaktan bile ilişkisi olamaz!
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02