18 Ocak 2017 00:48

NBA’de sezon ortası karnesi

NBA’de sezon ortası karnesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

NBA’de normal sezonun yarısı geride kaldı. Bu, sezon öncesi yaptığımız tahminleri de hatırlatarak “tahmin güncellemesi”ne gitmemiz gereken dönemin geldiği anlamına geliyor. Lafı uzatmayalım...

1- EN İYİ TAKIM (ŞAMPİYON)

Sezon öncesi bu soruyu sormuş ve Golden State Warriors’la Cleveland Cavaliers’ın final oynayacağını, şampiyonun da Warriors olacağını söylemiştik. Sezonun yarısı geride kalırken tüm işaretler, bu kolay tahmini doğrular nitelikte. Warriors, 35 galibiyet 6 mağlubiyetle NBA lideri. Bir 70 galibiyetlik sezona daha göz kırptıkları gibi Kevin Durant’in takıma eklenmesi (ve Bogut, Barnes gibilerin ayrılması) sonrası yaşamaları muhtemel uyum sorunlarını çabucak atlattılar. Kevin Durant, her tip hücuma rahatlıkla adapte olabilmesini sağlayan yeteneklerinin yanı sıra 1.7’lik blok ortalamasıyla (Kariyer ortalaması 1.0 olan bir oyuncu için müthiş bir artış) da takımı, Draymond Green’le birlikte savunmada taşıyor.

Cleveland Cavaliers da 29 galibiyet 11 yenilgiyle Doğu Konferansı’nın zirvesinde. Koç Tyronn Lue, Cavs için asıl önemli olanın LeBron James başta olmak üzere oyuncuların Play-Off döneminde ne kadar hazır olacağı olduğunu bildiği için zaman zaman aslarını dinlendirmekten kaçınmıyor. Ancak Delly’nin Bucks’a gitmesi sonrası gerçek bir yedek oyun kurucunun olmaması, J. R. Smith’in normal sezonu kapatmasına neden olan sakatlığı, rezerv uzun Chris Andersen’in sakatlığı rotasyonu iyice daralttı. Kyle Korver hamlesi ise Genel Menajer David Griffin’in sihirli sezon ortası hamlelerinden bir yenisi olarak kayıtlara geçti. Koç Lue tarafından bazı maçlarda dinlendirilse de James’in maç başına ortalama 37 dakika sahada kaldığını görüyoruz. Bu, geçtiğimiz yıldan 1.6 dakika daha yüksek bir rakam. Hedef, sezonun ikinci bölümünde James’in dakikalarını 35’e kadar çekmek. Bakalım, saha içinde sorun yaşamadan bunu başarabilecekler mi...

Neticede her şey, art arda 3. Cavs-Warriors finaline doğru gittiğimize işaret ediyor. LeBron James’in dediği gibi “Warriors, 3 sezondur ligin en iyi takımı.” An itibariyle de şampiyonluğun favorisi konumundalar ancak geçtiğimiz yılki tecrübe bize 7 maçlık bir seride sahada LeBron James varken asla fazla iddialı olmamak gerektiğini gösteriyor.

2-EN DEĞERLİ OYUNCU (MVP)

26 Ekim tarihli yazıda “Harden ve Westbrook’un her gece triple-double’ı zorlayacağı, Spurs’ün istediği hücum ritmini yakalarsa absürt galibiyet serileri yakalayabileceği senaryolardan bahsediyoruz. Gönlüm Westbrook, oyum Kawhi Leonard’dan yana” demiştim. Spurs, 31 galibiyet 9 yenilgiyle lig ikincisi. Kawhi Leonard hem hücumda hem savunmada takımını sürüklüyor (24.6 sayı 5.7 ribaunt 3.1 asist). Ama Spurs’ün Leonard’ı MVP’ye taşıması için Warriors’ı geride bırakması lazım, bu da çok zor görünüyor.

Gelelim bahsini geçirdiğimiz diğer adaylara. James Harden da Russell Westbrook da tarihi bir sezon geçiriyor. Westbrook, sezonun yarısı geride kalırken halen triple-double ortalamalara sahip. Hücum verimliliği harika olmasa da 30.9 sayıyla sayı kralı konumunda. Takımını da 25 galibiyet 18 mağlubiyet gibi saygı duyulacak bir performansa taşıdı.

James Harden, 28.4 sayı 8.2 ribaunt 11.7 asist gibi acayip rakamlara sahip. Houston Rockets, sezon öncesi kimsenin tahmin etmeyeceği şekilde 32 galibiyet 11 yenilgiyle lig 3.’sü durumunda.

Harden’ın 5.8, Westbrook’un 5.5 top kaybı ortalamalarının tarihte eşi benzeri görülmemiş yükseklikte olduğunu hatırlatalım.
Gelelim sadede... Evet, Westbrook’un triple-double ortalamasıyla oynuyor olması inanılmaz ama Harden da ondan aşağı kalmıyor. Üstelik takımını 60 galibiyete taşıyacak gibi duruyor. ‘MVP’ ödülünde takım başarısı her zaman için belirleyicidir bu yüzden Harden şu an ödüle en yakın isim. 

3-EN İYİ SAVUNMACI

Sezon başında Utah Jazz’da yaşanması muhtemel gelişime dikkat çekerek 4. sezonuna giren Rudy Gobert’in bu çıkışta sahip olacağı role değinmiştik. Gobert, 12.3 sayı 12.4 ribaunt 2.5 blok ortalamalarıyla kendisinden bekleneni yapıyor. Jazz, ligin maç başına en az sayı yiyen takımı. Bu, sadece ligin temposu en düşük hücumuna sahip olmalarından kaynaklanmıyor. Aynı zamanda ligin en iyi savunma reytingine sahipler. Bu koşullarda Gobert, yılın savunmacısı ödülüne en yakın isim.

4-EN İYİ ÇAYLAK

Philadelphia 76’ers’tan Joel Embiid, sakatlık sebebiyle profesyonel kariyerinin ilk 2 sezonunu kaçırdıktan sonra Philly’nin kurtarıcısı olarak geri döndü. Geçtiğimiz yıl toplam 10 galibiyet alan takım şimdiden 13 galibiyeti bulmuş durumda. Herkes Ben Simmons’ın da dönmesiyle meşhur ‘Sürecin’ olumlu bir hatta evrileceğinden emin. Embiid, 25 dakika sahada kalarak 19.6 sayı 7.6 ribaunt 2.3 blok 2.0 asist ortalamalarıyla oynuyor. Dış şutu, atletizmi, topla arasının iyi olması çok daha iyisini yapabileceğini gösteriyor. Ben, sezon başında Embiid’in sağlık durumundan emin olamadığım için başka isimler üzerinde yoğunlaşmıştım. Bunlardan Kris Dunn, takımı Minnesota Timberwolves gibi bekleneni verebilmiş değil. 

‘En iyi çaylak’ ödülü, Embiid korkunç bir sakatlık yaşamazsa sahibini bulmuş durumda.

5-EN ÇOK GELİŞME KAYDEDEN OYUNCU

Giannis Antetokoumpo, süperstar mertebesine hızla tırmandığı için ona ‘En çok gelişme kaydeden oyuncu’ demek kulağa garip geliyor ama rakamlar başka seçenek bırakmıyor. Geçtiğimiz yıl 16.9 sayı 7.7 ribaunt 4.3 asist 1.4 blok 1.2 top çalma ortalamalarıyla oynayan Antetokoumpo, bu sezon 23.4 sayı 8.7 ribaunt 5.7 asist 2.1 blok 1.8 top çalma ortalamalarına yükselmiş durumda. ABD’lilerin sevdiği deyimle “Onun için sınır gökyüzü.”
Benim aday Devin Booker’a gelince... Özellikle son dönemde harika hücum performanslarına imza atıyor. 20.3 sayı ortalamasına sahip ama bu, performansındaki yükselişten çok maç başına 6 şut daha fazla kullanmasıyla alakalı. Umut var ama henüz beklenen gelişmeyi kaydetmedi.

6-EN İYİ 6. ADAM

Hızlı başlayan kariyerine fiziksel kapasitesinin de etkisiyle rol oyuncusu olarak devam eden Eric Gordon, Houston Rockets’ta 6. adam olarak önemli bir katkı veriyor. Kenardan gelerek 30 dakika süre alıyor ve yüzde 41.1 üç sayı isabet oranıyla 18 sayı üretiyor. Ödüle en yakın isim.

7-YILIN KOÇU

Mike D’Antoni, Phoenix Suns’ta Steve Nash’le birlikte yaptıkları devrim sonrası başarısız New York Knicks ve Los Angeles Lakers denemeleri geçirdi. Ona Nash gibi bir yıldız lazımmış. Hem Houston’u hem de Harden’ı yukarı taşıdı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa