Süper'miş' gibi yapan futbol ligimiz...
Fotoğraf: Envato
Futbol toplumun bir aynasıdır.
Memleketin siyasal ve toplumsal yapısında hangi “patojenler”, hangi “defolar” varsa, benzerlerinin futbolda da görülmesi kaçınılmazdır.
Eğer memleket hukuk sisteminde ciddi sorunlar varsa, yargı bütün anketlerde en az güvenilen kurumlardan biri haline geldiyse, bunun futbola yansımaması mümkün mü?
Buyurun, işte hakemlerin durumu.
Evet, bu memleketin hukuk kurumları gibi hakemlik kurumu da hep sorunlu olmuştu.
Eğitimsizlik, alt yapı eksikliği, güçlünün yanında yer almak için eyyam yapma hep olmuştu.
Bu doğrultuda yapılan sözde “hatalar” zaman zaman gerilimler yaratmış olsa da, iyi-kötü ilerleyen bir sistem vardı.
Son iki sezondur ise hakemler artık sözde “hatalar” yapmıyorlar, neredeyse aynı haftada yaptıkları “majör hatalar” ile lig sıralamasını belirliyor, dizayn ediyorlar.
Mızrak artık çuvala sığmadığı için, devre arası yaklaşırken, medyada da eleştirilerin dozu yüksel meye başladı.
“Hakemlerin temel formasyon olarak çok kötü olduğu”, “formsuz olduğu”, “hakem camiasında gruplaşmalar” olduğundan söz edilmeye başlandı.
Peki, MHK ne yaptı? Devre arasında hakemleri Antalya’da lüks bir otelde dört gün süren seminere aldı. MHK başkanının söylemiyle dört gün boyunca hakemlere hataları gösterildi.
Sonuç.
Ligin ikinci devresinin başladığı bu hafta sonu görüldü ki “aynı tas aynı hamam” hiçbir değişiklik yok. İki önemli maçta iki önemli “majör hatayla” Mete Kalkavan’da, Serkan Çınar’da kaldıkları yerden devam ettiler.
Görünen o ki önümüzdeki haftalarda da bu tiyatroyu izlemeye devam edeceğiz.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından kısa bir süre boyunca “liyakat” kavramını yeniden keşfettik. Liyakat, yani getirildiği mevki ve makama uygun olma, yeterli olma hali.
Eğer siz hakemlikteki yükseltmeleri, uygun eğitim ve yeterlilik üzerinden değil de, federasyondaki ya da siyasetteki güç odaklarına yakınlığa göre yaparsanız, eğer hakemliği neredeyse babadan oğla geçen “hanedanlıklar” haline getirirseniz, bu tiyatronun sürmesini de engelleyemezsiniz.
Diyeceksiniz ki, kendisi de liyakatten uzak, bütün kurulları siyaset ve federasyon başkanına yakınlık ölçütüyle belirlenmiş federasyon mu bu durumu düzeltecek?
Eh, haklısınız.
Bu soruya verilecek doğru bir yanıt yok.
Kifayetsiz muhterislerin at koşturduğu bu sistem kökten değişmediği sürece, Federasyon memleket futbolunu “yönetiyormuş” gibi yapacak, hakemler sahada adalet “dağıtıyormuş” gibi yapacak, memleket futbol direktörü “imparatormuş” gibi davranacak, bizler de futbol “seyrediyormuşuz” gibi heyecanlanacağız.
Eh “mış gibi yaşayanlar” cumhuriyetine de bu yakışır.
- Rasim Ozan gitti futbol medyası temize mi çıktı? 30 Kasım 2017 00:15
- Fenerbahçeli medyayı deşifre edelim 16 Kasım 2017 00:26
- Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan gerisi yalan… 25 Ekim 2017 23:01
- 'Yıldırım Demirören yeter' 05 Ekim 2017 01:21
- Ne etti la bu Aykut Kocaman size? 21 Eylül 2017 01:00
- Aykut Kocaman'a niye saldırıyorlar? 14 Eylül 2017 00:15
- Federasyon, Tribün Mühendisliği: Beleştepe, Göztepe, Konya... 24 Ağustos 2017 00:15
- Terim kovuldu sıra Demirören’de mi? 04 Ağustos 2017 01:01
- Terim ve Demirören'e sonsuz teşekkürler! 20 Temmuz 2017 01:00
- Futbola da adalet lazım 13 Temmuz 2017 00:15
- Arda Turan'a neden kızıyorsunuz ki? 15 Haziran 2017 00:30
- Şampiyonluklara seviniyor musunuz? 01 Haziran 2017 01:00