20 Ocak 2017 00:52

#HAYIR...

#HAYIR...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok. Fotoğrafın ister küçüğüne, ister büyüğüne bakalım gidişat HAYIR demeyi gerektiriyor. 

İnsanlık  ilk sınavını doğayla mücadele ederek vermiş, öyle ki hem doğadan korkmuş hem de doğal afetlerden kendisine tanrılar yaratmış; şimşek, ateş, su... Kurbanlar vermiş, adaklar adamış. Öyle ki şimdilerde  kendi dışında hiçbir canlıya yaşam hakkı tanımayan bir vahşiliğe ulaşmış diyecektim ki diyemiyorum. Vahşiliği kendi insan soyuna kadar uzanmış. Kuşların, derelerin gökyüzünün sınırı yokken kendine sınırlar icat etmiş, Irklara, milliyetlere, cemaatlere, dinlere vs... bölüp parçalamış. 

Hava tahmininde haftalar öncesini kestirme yeteneği takdirler toplar hale gelmiş. Çünkü bilimsel çalışmalar hayatı kolaylaştırıp modern insanın yarını hakkında beklentilerini artırdı. Artık yıllar sonrası tahminlerimizin çok ötesinde bugün olmuş. Son 20 yılda gelişen teknoloji zaman denilen süreci kısaltmıştır. Mantığa bakarsak insanlığın manevi gelişimi de bundan nasiplenmeliydi. Manevi derken insani duygu düşünce, kardeşlik ve  barıştan söz ediyorum. Dogmatik dinsel faraziyelerden değil. Kısacası insanlığın teknolojik gelişimi ilerlerken, insani gelişimi geriliyorsa sorun çok büyük demektir. Bir yanda dinsel savaşlar, hepsi de insanlıktan bahseder ama birbirlerinin dinini ortadan kaldırmaya yeminlilerdir. Bir yandan emek sermaye çelişkisi beraberinde adaletsizlik ve haksızlığı getirmekle insanları Orta Çağ köleliğine mahkum etmektedir. 

Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, 8 milyarderin servetinin, dünya nüfusunun yaklaşık yarısının varlığına eşit olduğunu açıkladı. Rapora göre, Microsoft'un Kurucusu Bill Gates'in başı çektiği en zengin milyarderlerin sahip olduğu 426 milyar dolarlık servet, dünya genelinde 3.6 milyar kişinin varlığına denk geliyor. Forbes'un 'en zenginler' listesi ve Credit Suisse'ten derlenen verilerle hazırlanan raporda, dünyadaki fakirlerin yarısının yüzde 70'inin düşük gelirli ülkelerde yaşadığı aktarıldı. Raporda, en zenginlerin yüzde 1'inin 2015'ten bu yana dünyanın geri kalanından daha zengin olduğu belirtilerek, gelecek 20 yılda 500 kişinin 2.1 trilyonluk servete sahip olmasının öngörüldüğü kaydedildi. Raporda en büyük 10 işletmenin toplam gelirinin 180 en yoksul ülkenin toplam gelirinden daha fazla olduğu ifade edildi." 

Geçen haftalarda yayımlanan yukarıdaki alıntılı haber ne kadar dikkatinizi çekti bilmiyorum. Haberi halkı galeyana getirmek ve terör yaratmak amacıyla yalnızca Evrensel, BirGün ya da Cumhuriyet yazmıştır diye düşünebilirsiniz ama değil ne hikmetse  TRT'den Takvim'e hatta Akit'e bütün yandaş medya da neredeyse manşetten yayımlandı. Şimdi bunun Türkiye'ye yansımasının prototipini yapsanız kesin başınız belaya girer. Acaba son 15 yılda ülke tablosu nasıl? 20-30 yaşlarında gençlerin, onların babalarının servet artışları mal, mülk durumları ve bunların havuzlarından nemalananların bir şeması çıkartılsa acaba kaç gazete ve TV yayınlar?  

Meselenin özü sömürüdür. Kapitalizm bazılarının söylediği gibi 'insaniliğini' de yitirmiştir. Vahşiliği ülkeden ülkeye değişmektedir. Her ülkenin sermayesi mutlu azınlıklar için modern kölelik düzenlerini biçimlendirme gayretindedirler. Biat düzeni ve sadaka kültürünün adı yeni anayasa yeni devlet biçimi diye yasal kılıflarla çevrilip, şimdiki muktedirlerin yedi sülalelerine varlık, halka sefalet ve yoksulluk düzeni çabasıdır. Adaletsizliği yaratanlar adaleti sağlayamazlar. İşte tüm bunlar için #HAYIR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa