Demirören'e sorul(a)mayan sorular...

Geçen hafta NTV ve NTV Spor’un ortak yayınında, TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Fuat Akdağ’ın moderatörlüğünde Hürriyet, Habertürk, Sabah ve Milliyet gazetelerinin spor müdürlerinin karşısında canlı yayına çıktı.

Her ne kadar, programın başında, yayının daha önce planlandığı söylense de, çok belliydi ki Federasyon başkanının apar topar canlı yayına gelmesinin temel nedeni başta Aziz Yıldırım olmak üzere futbol kulüp yönetimlerinin federasyon kurullarına ilişkin eleştirilerinin yükselmesi ve sahalarda artık tamamen oyunun önüne geçen skandal hakem yönetimlerine ilişkin bir yanıt üretmek ihtiyacıydı.

Bir saat kırk dakika kadar süren söyleşi sonunda, federasyona yönelik eleştiriler ve memleket futbolunun sorunlarının çözümü üzerine ne öğrendik derseniz, meğer yaşanan bütün sorunlarda herkes suçlu bir tek federasyon yönetimi ve kurulları iyi niyetle hareket ediyormuş, yerseniz…

Anlı şanlı spor müdürleri de verilen yanıtların üzerine gitmediği için, keçiboynuzu tadında bir söyleşiye iki saatten fazla zaman harcamış olduk.

Hani yanıt alamayacağız ama eksik kalan en azından birkaç soruyu buradan soralım.

Hakem hataları ve hakem atamaları nedeniyle, birkaç kulüp yönetimi dışında, herkesin hedef tahtasına yerleşen Yusuf Namoğlu MHK’sinin sezon başı neden yeniden göreve getirildiği sorulduğunda, Demirören’in yanıtı açıktı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası, 26 Temmuz’da federasyonun bütün kurullarının üyeleri ve personellerinin listesi Milli İstihbarat Teşkilatına gönderilmiş, oradan gelen raporlar doğrultusunda kurullar feshedilmiş ve yenileri oluşturulmuş.

Bu açıklamadan ne anlarsınız?
Demek ki Kuddusi Müftüoğlu yönetimindeki eski MHK hakkında gelen raporlar sakıncalıymış ki, Yusuf Namoğlu yönetiminde yeni bir MHK oluşturulmuş.

O zaman 2015-2016 sezonunun şampiyonunun belirlenmesinde bu “sakıncalı” diğer deyişle FETÖ’cü MHK’nin rolü olmuş mudur? sorusunu beklediyseniz boşuna beklemeyin spor müdürlerinin aklına bu soru gelmedi.

Yine başta disiplin kurulları olmak üzere çeşitli kurullarda Demirören Holding çalışanları ya da eski Beşiktaşlı yöneticilerin olmasını da benzer bir gerekçeyle açıkladı federasyon başkanı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kimseye güvenemeyeceği için daha önceki yıllardan tanıdığı bildiği insanlara kurullarda yer vererek “sakıncalı” personel sorununu aşmaya çalıştığını söyledi. Hepsinin görevlerinin gerektirdiği liyakate sahip olduğunu belirten Demirören, örnek olarak Hüsnü Güreli’nin adını verdi.

Biz mi yanlış biliyoruz, Demirören BJK başkanıyken, mali işlerden sorumlu olan Hüsnü Güreli’nin verdiği çarpıtılmış belgelerden dolayı Beşiktaş kulübü “UEFA’ya yalan beyandan” dolayı, bir yıl Avrupa kupalarından men edilmemiş miydi?

Bu liyakat midir Hüsnü Güreli’nin federasyon mali kurullarında görev yapmasını sağlayan?

Tabii bu sorular da sorulmadı…

Yepyeni statların yapılmasına rağmen seyirci ortalamasının Almanya amatör liginin bile arkasına düşüp 8 binlerde kalmasını da Sayın Demirören çok güzel açıkladı. Meğer Passolig sonrasında düşen ortalama aslında statlarda görmek istenmeyen “kötü” seyirciymiş, bu nedenle Passolig uygulaması başarıya ulaşmış.

Madem Passolig “kötü” seyirciyi eledi, neden her hafta PFDK uzun listeler halinde kötü tezahürat, sportmenlik dışı davranış gibi gerekçelerle onlarca futbol kulübüne milyonlarca liralık ceza kesmeye devam ediyor? Bu soruda sorulmadı.

Soruları siz uzatabilirsiniz ama doğru bir yanıt alabileceğinizi sanmıyorum.

Neticede NTV ekranlarında körler sağırlar birbirini ağırladı ve biz anladık ki başrolünü hakemlerin oynadığı “süper lig” adlı komedi tiyatrosu önümüzdeki dönemde de sahnelenmeye devam edecek.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et