Eleştirmenin ölümü
Fotoğraf: Envato
Zenginin tavuğu çift çift yumurtlar, derler.
Ölüm yoksulla varsılı eşitlese de eşitliksiz düzen, ölülerini bile ayırır onların.
İki ölüm:
Biri bir spor kulübü başkanı.
Adı: İlhan Cavcav
Biri bir eleştirmen.
Adı Mustafa Öneş.
Gazetelerde yan yana iki haber.
Ölüm günleri aynı, yaşları aynı.
(1935-2017)
Açılıp kapanan iki parantez.
Varsıl ve yoksul ölümü.
Biri sekiz sütuna manşet, cafcaflı, boyalı magazin haberi.
“Efsane Başkanı Yitirdik.”
Biri gazetenin yoksul bir köşeciğinde küçücük bir haber:
“Eleştirmen Mustafa Öneş, Evinde Ölü Bulundu”
Ertesi gün gazetelerde yine boy boy, sütun sütun haberler.
“Cavcav’ı Uğurladık”
Cenazede bakanlar, başbakanlar, belediye başkanları, topçular, popçular...
Popüler kültür malzemesine, magazin vıcıklığına bulanmış, şaşaalı bir uğurlama...
Eleştirmeni uğurlayamıyoruz.
Polis, karakol, savcılık, adli tıp derken Öneş, bir morgda helallik bekliyor.
Kuşkulu ölüm, diyor savcılık.
Oysa biliyoruz ki vefasızlık öldürdü yazarı.
Cenaze için ne boyalı gazetelerde bir haber ne televizyon kanallarında bir görüntü...
Topçu başkana gösterilen ilgi, yazara neden gösterilmez ki?
Ülkenin “kültürsüzleşme”siyle ilgili bu adaletsizlik elbette.
“Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin.”
Böyle diyor koca Yunus.
“Bir garip ölmüş diyeler
Böyle değil kuşkusuz. Mustafa Öneş ne garipti ne kimsesiz...
Şiirimizin ’60’lardan bugüne bütün değişimlerine tanık olmuş, eleştirileriyle şiire yön vermiş, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın, Cemal Süreya’nın, Edip Cansever’in şiir dostu. Üç dört kuşağın eleştirmeni. Eleştiriyi yöntemleştirmiş bir yazar. Nurullah Ataç, Asım Bezirci, Fethi Naci, Mehmet H.Doğan, Memet Fuat, Hüseyin Cöntürk gibi eleştiriyi yaratıcı bir türe dönüştürmek için ömrünü veren bir şair-eleştirmen.
Birçok eleştirmen gibi şiirle çıkmış yola. Şiirleri ve eleştiri yazıları Varlık, Yelken, Alan 67, Soyut, Papirüs gibi dergilerde yayımlanmış. “Yeni Dergi Eleştiri Yarışması”nda Mehmet H. Doğan’la paylaştığı ödülden sonra eleştiriye yönelmiş. “Şair / Şiir Yazılar”, “Şiirsiz”, “Şiir Kuşatması” adlı eleştiri-inceleme kitaplarıyla “Tekne Kazıntısı” adlı, Tülay Ferah’la ortak bir şiir kitap da yapmış. “Şiir Kuşatması” kitabı, 2006 yılında “Memet Fuat Eleştiri/İnceleme Ödülü’ne değer görülmüş.
Bir söyleşisinde Öneş, eleştiri anlayışını şöyle açıklamış: “Eleştirmenin, dolayısıyla eleştirinin yeterlik ölçüsünün, dili, konuya yaklaşım yetkinliği, çözümleme aşamasında ortaya koyduğu yaratıcı katkı, üzerine eğildiği yapıtla bağlantısını yitirmeden okura özgür bir çalışma sunabilmiş olmasına da bakılmalıdır. Özetlersek, Türkiye’de eleştirinin niceliği değil, niteliği tartışmaya açılmalıdır.”
Niteliği yalnız eleştiri için mi tartışacağız Sevgili Öneş? Toplumun hali melalini, sıfatını vasfını bir eleştirmen gözüyle, kalemiyle en iyi görüp anlayan yazarlardan biriydin. Seni küstüren, yalnızlaştıran da bu şiirsiz toplum oldu. Oktay Rifat’ın “Ağzımın Tadı” şiirinde,
“Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
Boğazımda düğümleniyorsa lokma,
Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa
Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
Denize bile iştahsız bakıyorsam,
Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
Bu darağacı suratlı toplum!” dediği gibi bu boyu devrilesi bozuk düzende, bu darağacı suratlı toplum için yazdın, didindin. Birkaç kuşağın şiirine yön verdin, ölçtün biçtin. Yalnız değildin ancak bu acımasız, kunt, kaba çark seni de dişlerinin arasına alıp öğüttü.
Ölümünden sonra ne olduğunu merak ediyorsundur kuşkusuz. Eleştirmenlerin böyle muziplikleri olur. Amerikalı bir yazar, ölmeden ölüm ilanı vermiş gazetelere, cenazesine gelecek kişileri görmek için. Dostu düşmanı bilmek için. Edebiyatta eleştiri demek, düşman edinmek değil mi biraz da?
Cenazene bekliyoruz Sevgili Öneş, dostlarını görmen için.
Adli tıptan, savcıdan, karakoldan kurtardık seni. Sözcükler içinde uyu.
- Ya benimsin ya kara toprağın! 17 Nisan 2019 19:15
- İmamın cennet sepeti 03 Nisan 2019 19:19
- Abdest de bozuldu namaz da 20 Mart 2019 20:39
- Bir aşk filmi ve Fikret’in “Sis”i 06 Mart 2019 20:25
- Şüpheli turşu paketi 20 Şubat 2019 23:40
- Politika üzerine 07 Şubat 2019 00:41
- Beethoven’ın kulakları çınlasın! 24 Ocak 2019 00:10
- Mitomani ve kurt kafası 10 Ocak 2019 00:15
- Tilkinin hüneri 27 Aralık 2018 00:00
- Haiku ve evrensel yörünge 12 Aralık 2018 23:10
- Dalkavuklar ve patlıcan oturtma 28 Kasım 2018 23:26
- Baba beni bırakma! 15 Kasım 2018 00:10