'Dini' ve 'milli' müfredat
İlk ortaya çıktığı andan itibaren siyasetin ve ideolojinin belirleyici olduğu eğitimin çoğu zaman örtük (gizli) tutulmaya çalışılan siyasal-ideolojik yönünün hiç olmadığı kadar belirginleştiği bir ülkede yaşıyoruz. Başta eğitim müfredatı (öğretim programları) olmak üzere okullar, sınıflar, öğretmen ve öğrenciler, özellikle son yıllarda, iktidarın siyasi ve ideolojik dayatma ve müdahalelerinin merkezinde yer alıyor.
Tarihin en tartışmalı şûraları arasında yer alan ve tam anlamıyla bir ‘Dini Eğitim Şûrası’ şeklinde gerçekleştirilen 19. Milli Eğitim Şûrası sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından müfredat değişikliklerine ilişkin çalışma başlatılmıştı. MEB’in kamuoyundan uzak bir şekilde ‘kapalı devre’ olarak sürdürdüğü hazırlık süreci, 19. Milli Eğitim Şûra’sına damgasını vuran ‘dini’ ve ‘milli’ temelli eğitim anlayışına uygun bir şekilde tamamlandı. İki hafta önce 53 farklı dersin program taslağı açıklanarak, sonuca etki etmesi beklenmeyen itiraz ve değerlendirmeler için bir aydan az bir süre sınırı getirildi.
EĞİTİM MÜFREDATI NEDEN ÖNEMLİ?
Eğitim sistemi açısından öğrencilere verilecek bilgiyi belirlemek ve seçmek, öğretim programları ve ders kitapları üzerinden öğrencilere aktarmak başından sonuna siyasal bir nitelik taşır. Bu durum geçmişte de böyleydi, bugün ve gelecekte de böyle olacak. Eğitim müfredatında nasıl bir değişiklik yapılırsa yapılsın, atılan adımları eğitimin siyasal niteliğinden ayrı ya da bağımsız değerlendirilemez.
Eğitim müfredatının çocuk ve gençlerin, ülkenin gerçek ihtiyaçlarından çok, iktidarın siyasal-ideolojik çizgisine uygun hale getirilmesinin en somut yönü eğitim kurumlarında, özellikle okullarda hangi bilgilerin, nasıl ve hangi araçlar kullanılarak verileceğidir. Mevcut iktidar insana nasıl yaklaşıyor, nasıl bir insan yetiştirmek istiyor, yetiştirdiği insanda hangi özellikler görmeyi hedefliyorsa eğitim müfredatını da ona uygun bir şekilde hazırlamış.
Eğitim müfredatında yer alan bilgi, beceri ve değerlerden bilimi ve en temel bilimsel gerçekleri büyük bir özenle ayıklayıp, neredeyse tüm eğitim müfredatını ‘dini’ ve ‘milli’ ögeler yerleştirerek sarıp sarmalamanın eğitim sistemini daha da geriye götürmesi kaçınılmaz.
‘EVRİM’SİZ BİLİM MÜMKÜN MÜ?
Mevcut müfredatta zaten eksik ve yüzeysel olarak öğretilen “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” konusu, ideolojik ön yargılar nedeniyle siyasal bir müdahale ile lise müfredatından çıkarıldı. İktidarı boyunca bilimsel bir gerçek olduğu genetik kıyaslamalar ve analizlerle kanıtlanmış olan evrimin öğretilmesinden büyük rahatsızlık duyan bakanlık, öyle anlaşılıyor ki bilimsel gerçeklere gözlerini kapatarak hareket ederek bilim ile arasında net bir mesafe koymayı tercih etmiş.
Evrim Teorisi, canlıların zaman içerisinde değiştiği gerçeğini bilimsel olarak açıklayan, içerisinde milyonlarca hipotezi barındıran, insanlık tarihinin gördüğü gelmiş geçmiş en güçlü bilgi bütünü olarak kabul ediliyor. Bu nedenle evrimi içermeyen bir eğitim sisteminin başta biyoloji olmak üzere, canlıları konu edinen hiçbir alanda neden ve nasıl sorularına doğru yanıtlar verebilmesi mümkün değil.
MEB, eğitim ve bilim ile ilgili hemen her konuya inanç merkezli olarak yaklaştığı için başından itibaren evrim teorisinden rahatsızlık duydu ve geçtiğimiz yıllarda yapılan değişikliklerle ünite ve kazanım sayısı sürekli azaltıldı. Mevcut müfredatta sınırlı olsa da yer alan evrimi, derslerinde anlatan Eğitim Sen üyelerine soruşturmalar açıldı, bazılarına cezalar bile verildi.
Eğitimde belli bir inancı merkeze alan, eğitimi ve toplumsal yaşamı dini kural ve referanslara göre düzenlemek isteyen bir iktidarın evrim düşmanlığı anlaşılmaz değil. Mevcut inanç sistemi tüm canlıların özel olarak ve ayrı ayrı yaratıldıklarını ve insanın da bu canlılar arasında özel ve üstün bir yeri olduğu fikrine dayanıyor. Modern bilim ise tüm canlıların ortak ataları paylaştığını, kademeli değişimlerle bugünkü hallerine geldiklerini, halen değişmekte olduklarını ve insanın bu canlılar arasında, yaradılışçıların iddia ettiği anlamda, özel ya da ayrıcalıklı tarafı olmadığını ortaya koyar. Dolayısıyla sorun ‘maymundan gelmek’ gibi sığ bir tartışma etrafında yürütülemeyecek kadar ciddi ve önemli.
Evrim Teorisi, biyolojiden genetiğe, tıptan ekolojiye kadar canlılığı ve canlıları ilgilendiren bilimsel çalışma alanlarını birbirine kopmaz bağlarla bağlayan en temel bilimsel ilke olarak kabul ediliyor. Buna rağmen müfredatta yapılan ideolojik ayıklama, öğrencilerin canlılığı ve doğayı bilimin gözüyle görmesinden duyulan rahatsızlığın en açık göstergesi.
‘DİNİ’ VE ‘MİLLİ’ MÜFREDATIN HEDEFİ
MEB’in gündeme getirdiği müfredat değişiklikleri, düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlanmış. Öğretim programlarında bilimsel eğitim ile ilgili olan pek çok nokta özenle ‘ayıklama’ya tabi tutulurken, iktidarın inşa etmekte olduğu ‘yeni rejimi’ ve onun ‘2023 vizyonu’nu merkez alıp, açık ve gizli (örtük) amaç ve değerleri programlara ustaca yerleştirerek kendilerince ‘dini’ ve ‘milli’ bir müfredat oluşturmak istiyorlar.
Yeni rejimin eskisinden devraldığı mevcut merkezi, otoriter ve statükocu yapıyı daha da güçlendirip, eğitimin bütün kademeleri (okul öncesi eğitim dahil) ‘dini’ ve ‘milli’ yaklaşımla yeniden düzenlenirken, okulların, eğitim kurumu olmaktan çıkarılıp, öğrencilere ‘itaat’ ve ‘sadakat’ kültürünü aşılayan birer ‘terbiye ve ıslah merkezi’ haline getirilmesi hedefleniyor.
BU MÜFREDAT EĞİTİMİ NEREYE GÖTÜRÜR?
Bir ülkenin eğitim sistemi, bir bütün olarak içinde yaşanan toplumun gerçekliğini yansıtır. Burada sadece ekonomik düzey değil, toplumsallaşma süreçleri, cinsiyet eşitsizlikleri, ideolojik konumlar, sınıflar arası güç ilişkileri vb. gibi oldukça karışık bir dizi ilişki devreye girer.
Türkiye’de eğitimde ve toplumsal yaşamda gerçekleşen dönüşümlere yön veren temel itici güç, eğitimde 4+4+4 düzenlemesi ve son müfredat değişikliğinde olduğu gibi, tüm topluma yönelik bir ‘siyasal dayatma’ olarak karşımıza çıkıyor. Soruna bu açıdan bakınca yapılmak istenen müfredat değişikliklerinin eğitim sistemini hangi yöne götürdüğünü görmek kolaylaşıyor.
Evrensel'i Takip Et