'Hayır'lı tavsiyeler - 2

Bir önceki yazımda “Hayırcı”lara tavsiyeler diye bir tavsiye yazısı kaleme almıştım. Şimdi bu yazıya ilave bir takım önerilerde bulunacağım. Bu önerilerin kimi partilerce kendi kadrolarına da aktarıldığı iddia edilmektedir. Ben de o tavsiyelerden önemli bulduklarımı derleyip sizlere aktarıyorum. 

Hiçbir dava, kesin ve net inanılmadıkça asla kazanılamaz. Davaya az veya kısmen inananlar hem diğerlerinin enerjisini azaltır hem de karşı tarafa moral verir. Umutsuzluk iması içeren her kelimeden kaçınmak gerekir. 

Amaç, kararsızları ve katı olmayan “Evet” diyenleri etkilemektir. Yani hedefimiz kesin “Evet” diyenlerle didişmek değil, dahası “Hayır” diyenlere de iç propaganda yapmak olmamalıdır. 

Uzun ve/veya sert münakaşa vakit kaybıdır ve kararsızlara olumsuz etki yapar. Asla sert yaklaşım yapılmamalıdır, uzun uzadıya neden “Hayır” denildiğine yönelik sözler sarf edilmemeli, metinler paylaşılmamalıdır. 

Kararsızlar ve katı olmayan “Evet”çilerle, peşinen iletişimi kapatmamak için profillere “Hayır” amblemi koymamak, bununla beraber siyasette kırmızı renk otoriterliği ve baskıyı sembolize ettiği için kırmızıdan kaçınmak gerekir. 

Kararsızları ve katı olmayan “Evet”çileri bulmak ve etkilemek için sürekli farklı sayfa ve profilleri ziyaret etmek; paylaşımlarda itici olmayan, insanları düşünmeye sevk eden, akli selim, yapıcı yorumları tercih etmek etkileyicidir. 

WhatsApp gruplarınızda kendi kendinize propaganda yapmak yerine, birbirimize sürekli yazmak yerine sosyal medyayı sosyal bir alan olarak kullanmak gerekir. 

Tıpkı sokakta, minibüs durağında, iş yerinde, komşu ve hasta ziyaretinde, velhasıl her yerde, nasıl “Hayır” dememiz gerektiğini anlatacaksak, sosyal medyada da bunu haber sitelerine yorumlar yazarak, başkalarının profil ve sayfalarında açıklamalar yaparak niçin “Hayır” denilmesi gereğini üslubuna uygun bir şekilde anlatmalıyız.

Geçen yazımda yazdığım gibi asla hiç kimseye, siyasi partilere, siyasi parti temsilcilerine, insanların inançlarına, dillerine, kültürlerine ve değer yargılarına karşı kırıcı tek cümle etmemeliyiz. Bu, hem doğru bir iletişim değil, hem de “Evet” kampanyası yürütenlerin ekmeğine yağ sürecektir.  

Unutmayalım, zaten kesin “Hayır” oyu verecekleri ikna etmeye çalışmıyoruz. “Hayır” oyu vermeye yatkın olanları kalıcı kılmaya, kararsızları ve tereddütlü “Evet”çileri, kazanmaya çalışıyoruz.

İletişim çağındayız, her birey artık eskisinden çok daha etkili olabiliyor. Yazacağımız her yorum “Hayır”lı bir sonucun kazanılmasına katkıda bulunacaktır veya sebeplerinden biri olacaktır. 

Partileri kurumsal olarak asla suçlamamak ve asla bir parti adına konuşmamak gerekir. Çünkü, “Hayır” sonucu ancak ve ancak her parti seçmeninden destek alınarak sağlanabilir.

Sürekli olarak “Hayır” sonucunu olumlu algılatacak paylaşımlar yapılmasında fayda vardır. 

Unutmayalım ki karşımızda yer alan iktidar mağdur edebiyatına sığınarak, sürekli ayrıştırarak, bölerek ve toplumu kutuplaştırarak istediği sonuçları aldı. Bu nedenle “Hayır’cılar bu oyuna gelmemek için azami dikkat sarf etmelidirler.