03 Şubat 2017 01:00

Kürt oyuna 'sandık güvenliği' önlemi!

Kürt oyuna 'sandık güvenliği' önlemi!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bakmayın siz, iktidar sözcülerinin başkanlık referandumundan yüzde 60-70 “evet” bekledikleri açıklamalarına. İktidar, referandumdan “hayır” çıkabileceği konusunda ciddi kaygılar taşıyor. Bunu biz söylemiyoruz. Geçtiğimiz hafta yazdığı “Referandum garanti değil kaygısı” yazısında iktidarın medyadaki sözcülerinden Abdülkadir Selvi söylüyor. Selvi, söz konusu yazısında Başbakan Binali Yıldırım’ın bakanlarla Gölbaşı’nda yaptığı toplantıdan “Mevcut tablo masaya yatırılıyor. Öyle yüzde 60-70 oranları havada uçuşmuyor. Tam aksine gerçekçi tahliller yapılıyor. Hatta biraz endişeli ve kaygılı bir hava esiyor. ’Referandum garanti değil. Çok iyi bir kampanya yürütmemiz lazım’ deniliyor” notlarını aktarıyor.

Zaten daha önce yapılan “OHAL'de referanduma gidildi dedirtmeyiz” açıklamalarının yerini “OHAL koşullarında pekâlâ referandum yapılabilir”e bırakması, iktidarın kaygısını fazlasıyla gözler önüne seriyor.

Mevcut tabloda Kürt oylarının renginin referandumun sonucu bakımından kritik bir önem taşıdığını herkes kabul ediyor. Kürt oylarının taşıdığı kritik önemi, Abdülkadir Selvi'nin “AK Parti, şimdiye kadar Kürtlerin desteğini alamadığı hiçbir seçimi kazanamadı” sözleri yeterince açıklıyor. 

Peki, iktidar referandumda Kürtlerin oyunu almak için bir adım atabilir mi?

Kürt karşıtlığının Bahçeli ile ittifakın en önemli dayanaklarından biri olduğu ve başkanlık karşıtlarının “terör destekçiliği” söylemi üzerinden sıkıştırılmaya çalışıldığı mevcut koşullarda bırakalım adım atılması, Kürt sorununun çözümü yönünde küçük bir mesaj verilmesi ihtimal bile yok.

Öyleyse iktidar ne yapacak?

Bu sorunun da yanıtını Selvi’nin Kürt oylarının önemine vurgu yaptığı dünkü yazısından öğreniyoruz. 

Efendim, “örgütün bölge halkının oylarına ipotek koymasının önüne geçil"mesi için ’özel önlem’ler alınacakmış!  “PKK, köylerde halkı tehdit ederek başka partilere oy verilmesini engelliyor, küçük yerleşim yerlerinden halkı organize bir şekilde sandığa getirip oy kullanmalarını sağlıyordu. Referandumda buna imkân tanınmayacak. Uzak yerleşim yerlerinden oy kullanmak için şehir merkezlerine gelecek olanlarla ilgili organizasyonu devlet üstlenecek” diyor Selvi. 

Demek ki, Selvi’nin ilgililerle konuşarak yazdığını söylediği bu ’özel önlem’lerin başında köylerdeki oyların şehir merkezlerine taşınması geliyor. “Devlet organizasyonu” derken acaba köylerdeki seçmenlerin asker cemseleri, polis zırhlı araçları ile şehir merkezlerine taşınmasını mı anlamalıyız, Selvi bu soruyu yanıtsız bırakıyor.

Düşünün ki, son bir yılda başta HDP ve DBP eş genel başkanları olmak üzere 10 binden fazla Kürt siyasetçi tutuklandı. Yine son bir buçuk yılda şehir merkezleri ve kırsal alanda askeri operasyonlar aralıksız devam ediyor. Bölge kentlerinde herhangi bir talep veya görüş açıklamak için üç kişinin bir araya gelmesi bile OHAL gerekçesiyle yasaklanıyor. Deyim yerindeyse Bölge’de kuş bile uçurtulmuyor. Ama gel gör ki bunlar yetmiyor, iktidar referandumda ’özel önlem’ alma ihtiyacını hissediyor.

Yani, Ak Parti bu kez demokrasimizin bekası için çalışıyor!

Şimdi hem “terör örgütüne tarihinde görülmemiş bir darbe vurduk”, “halk HDP’ye sırtını döndü” diyeceksiniz, hem de OHAL gerekçesiyle bütün siyasi çalışmaların yasaklandığı, her mahalleye bir karakolun kurulduğu ve on binlerce Kürt siyasetçinin tutuklandığı koşullarda ’özel önlem’lerden söz edeceksiniz. Bu koşullarda halka kim, nasıl baskı yapacak? Acaba cinler mi bize musallat olacak, yoksa gökten uzaylılar mı gelecek? 

İşin aslı şudur. İktidarın yaptırdığı bütün anket sonuçları Kürtlerden alınan desteğin düştüğünü gösteriyor. Çünkü iktidarın Bahçeli ile ittifakı ve seçilmişlere-siyasetçilere yönelik hukuksuz operasyon ve uygulamalar, Kürtlerin barış ve demokratik çözüm beklentilerini büyük oranda ortadan kaldırıyor. Bu koşullarda iktidarın yapabileceği tek bir şey kalıyor. O da Kürtlerin sandığa gitmesini engellemek ya da sandığa gidecekler üzerinde baskı kurmak. Tıpkı 90’lı yıllarda yapıldığı gibi.

Anlayacağınız, Kürtlerin sessizliği bu kez iktidarı korkutuyor. Haksız da sayılmazlar, çünkü referandum, çözümü yeniden baskı ve inkâr politikalarında arayan iktidarla hesaplaşmak için Kürtlere tarihi bir fırsat sunuyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa