09 Şubat 2017 00:51

Bir kaşık suda derbi fırtınası

Bir kaşık suda  derbi fırtınası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Pazar günü oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe kupa derbisinin yankıları sürüyor.

Maç henüz devam ederken “gerilim filmi” klişesi yorumcular tarafından kullanılmaya başlamıştı bile.

Maçın ardından, özellikle Demirören medyasından kimi kalemler, el arttırmaya gittiler ve “Felaketin eşiğinden dönüldüğünü” söylemeye başladılar.

Ne de olsa memleket ahalisi uzun zamandır “algı yönetimi”ne teşne bir kıvama getirilmişti.

Ha siyaset, ha futbol, yalanlarını ne kadar yüksek sesle ve sık tekrar edersen kutuplaşmış ahali içinde bir alıcı topluluğu bulman kaçınılmaz.

Sanırsınız ki, bundan önce oynanan bütün derbiler son derece sakin, gerginlikten uzak bir ortamda oynanmıştı.

Sanırsınız ki, Beşiktaş taraftarı ilk defa tahrik olduğunu söyleyip sahaya giriyor.

Sanırsınız ki, ilk defa soyunma odalarına giden koridorda kargaşa çıkıyor.

Hadi hafızanız zayıf hatırlamıyorsunuz, girin internete “google”a gergin derbi yazın bakın sadece son 20 senede kaç sonuç alıyorsunuz.

Oynanan maç evet gergindi ama son 20 senede oynanan derbilerden daha gergin değildi. Hatta gerginlik düzeyinin birçoğundan daha düşük olduğu bile söylenebilir.

O zaman bu klişe yalanı geçelim. 

Bir diğer soru şu, gerginliğin bütün faturası, Demirören medyasının kimi kalemlerinin yaptığı gibi sadece Van Persie’ye çıkartılabilir mi?

Mesela Oğuzhan’ın maçın başladığı andan itibaren yaptıklarını nereye koyacağız?

Tamam, şunu kabul etmek gerekiyor, sol duyulu az sayıda Beşiktaşlı kalem, Oğuzhan’ın başlattığı gerginliğin Tosiç’in atılmasına kadar giden süreci başlattığını yazıyor, söylüyor ama genel koronun yüksek sesi bu aklı başında analizleri görünmez kılıyor.

İşin özeti aslında basittir. Memlekette derbilerin gerginlik düzeyi, genelde yüksektir. Fenerbahçe bu gergin maçları diğerlerine nazaran daha iyi oynadığı için, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor ile oynadığı maçlarda açık ara öndedir.

Bu sene oynadığı yüksek konsantrasyon gerektiren maçların hepsinden, hem de önemli serileri bitirerek başarılı çıkmasının ardında Fenerbahçe’nin artık DNA’sına kazınmış olan gergin maçları oynayabilme yeteneği olduğunu görmek gerekiyor.

Bu nedenle Avrupa’da Feyenoord’un, ligde Başakşehir ve Konya’nın serilerini bitirdikten sonra Beşiktaş’ın iç saha serisini de bitirmeyi başardı. Fenerbahçe’nin, okyanusları geçip derede boğulması ise ayrı bir yazı konusu olmayı hak ediyor.

Kimi medyanın “filozof” unvanı verdiği Şenol Güneş’in bu maça hiç de felsefi hazırlanmadığını da maç sırasında anlayabiliyoruz. Futbolcularını bu gerginliğe psikolojik olarak hazırlamayı bırakın, kendisi bu gerginliğin altında kaldı. Başka türlü Kjaer’in boğazına sarılması açıklanabilir mi? Aras Özbiliz’in daha ilk on bire girmeden, koşmaktan başka bir şey yapmayan Lens’e yedek kulübesinden kalkıp saldırması anlaşılabilir mi?

Gelelim hakeme, bu satırların yazarının son iki seneki bütün yazıları ortada. Sadece kaybedilen maçlardan sonra değil kazanılan maçlardan sonra da hakemlerin maç yönetmediğini, bir tür “mühendislik” yaparak lig ve kupa sıralamasını belirlediği defalarca bu sütunda yazıldı.

Açık konuşalım, bu sene, iki takım Beşiktaş ve Başakşehir dışında bütün takımlar hakemlerin “yönetim” biçiminden rahatsız olduğunu beyan ediyor. İşte önünüzde son haftanın iki maçı Beşiktaş Konya’yı 5 golle geçtikten sonra Fenerbahçe maçına çantada keklik diye bakmıştı. Oysa o maçta 2. gol açık faulden gelmiş, devre sonunda Konya’nın yine açık penaltısı verilmemişti. Yine kupada Başakşehir Galatasaray maçında, Başakşehir’in Galatasaray’ı elemesi ofsayt golle mümkün oldu.

Bütün sezonu önünüze koyduğunuzda durum değişmeyecek.

Bu maçta hakemin BJK yenilgisinde etkisi sıfıra yakınken hatta var olan bir golü saymaması ve kendi sahasından gole giden futbolcuyu ofsayt diye keserek BJK lehine kararlar vermesine rağmen, hakem Beşiktaş’ı doğradı algısının yaratılmasının neye yaradığını gelecek haftalarda göreceğiz.

Tiyatro devam ediyor, biz de bir kaşık suda derbi fırtınası koparanları izlemeye devam ediyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa