‘Öcalan devrede’ iddiaları, Barzani’nin ziyareti ve referandum!
Fotoğraf: Envato
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, ülke ve Bölge (Ortadoğu) siyaseti bakımından kritik gelişmelerin yaşandığı bir süreçte Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Öncelikle şunu belirtelim, bu ziyaret Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti/talebi ile gerçekleşti. 19 Şubat’ta Münih’teki ‘Güvenlik Konferansı’nda Barzani ile görüşen Başbakan Binali Yıldırım, bu görüşmede Erdoğan’ın davetini de iletti ve dün Barzani Erdoğan ve Yıldırım’la resmi görüşmeler gerçekleştirdi.
Bu ziyaret iki nedenden özel bir anlam ve önem taşıyor. Birincisi Kürt sorunu ve referandum ve ikincisi, Trump yönetiminin ABD’nin Bölge politikasını yeniden şekillendirmesi sürecinde Türkiye’nin Bölgesel pozisyonunu güçlendirme arayışıyla bağlantısı nedeniyle. Bu ziyaretin Bölgesel gelişmeler ve Türkiye’nin arayışları bakımından önemini sonraki yazıya bırakarak, bu yazıda Barzani’nin gelişinin Kürt sorunu ve referandum bakımından verdiği mesajları tartışmaya çalışacağız.
Barzani’nin Türkiye ziyaretinin hemen öncesinde Barzani’ye yakınlığıyla bilinen “Basnews” haber sitesi ilginç bir iddiayı gündeme getirdi. 20 Şubat tarihli ve Mehmet Salih Batırhan imzalı “Öcalan yeniden devreye mi giriyor?” başlıklı haberde “çatışmaların son bulması ve siyasi tıkanıklığın giderilmesi amacıyla devlet ve Kürt hareketi arasında toplantılar yapıldığı” iddiası gündeme getiriliyordu. Haber, bu iddiayı güçlendirmek/kanıtlamak amacıyla “özel kaynak”lara dayandırılan iki iddiayı gündeme getiriyor. Birincisi, Öcalan’ın durumu konusunda hükümet ve HDP’liler arasında görüşmeler yapıldığı iddiası. Bu iddiaya göre HDP’liler hükümetten Öcalan’ın serbest bırakılmasını istemiş. Haberde bu görüşmelerin sonuncusunun Aralık 2016’da yapıldığı ve HDP heyetinde Sırrı Süreyya Önder, Ayhan Bilgen ve Meral Danış Beştaş’ın yer biçiminde ilginç bir detaya da yer veriliyordu. Diğer iddia ise, KCK içinde sürece dair bir tartışma yaşandığı ve “barış yanlısı KCK’liler”in “ABD ve Barzani’nin barış ve diyalogu esas alan tavsiyelerine uyulmasın istediği” belirtiliyor. Haber, Newroz’da Öcalan’ın bir mesaj göndermesi beklentisine de yer veriyor.
Barzani de Türkiye’ye ziyaretinden iki gün önce Alman FAZ gazetesine verdiği röportajında bir yandan HDP’li vekillerin serbest bırakılması gerektiğini söylerken, öte yandan Erdoğan’dan “Kürt sorununu çözebilecek yegâne lider” olarak söz ediyordu.
Burada sorulması gereken soru şudur: Erdoğan iktidarının Kürt hareketine karşı ülke tarihinin en kapsamlı saldırılarından birini gerçekleştirdiği ve bu temelde MHP-Bahçeli ile fiili bir koalisyon kurduğu bir süreçte yapılan haberler ve Barzani’nin ziyareti üzerinden Kürtlere hangi mesajlar verilmek isteniyor?
Bu sorunun yanıtı bakımından altı çizilmesi gereken ilk nokta, farklı çevreler tarafından da dillendirilen Erdoğan’ın başkanlık referandumu için Kürtlerin tutumunun kritik bir önem taşıdığı gerçeğidir. Dolayısıyla yapılan haberler ve bir süreden beri Kürt kentlerinde benzer iddiaları gündeme getiren kaynağı belirsiz söylentiler ve Barzani’nin ziyaretinin hedefinin kararsız ya da Barzani’nin etkisine açık Kürtler olduğunu söylemek gerekiyor.
Bu gerçek göz önünde bulundurularak Basnews’in Kürt hareketi (Öcalan) ve devlet arasında görüşmeler yapıldığı iddialarını gündeme getiren haberine tekrar bakılırsa, bu haberin bir yandan kararsız Kürt kitlelerini beklentiye sokmaya, bu beklenti üzerinden böyle bir süreçte açıkça Erdoğan’a destek anlamı taşıyan bir ziyaret gerçekleştiren Barzani’ye yönelik tepki ve eleştirileri etkisizleştirmeye ve dahası Barzani’ye süreçte özel bir misyon yükleyerek Kürtler üzerindeki etkisini arttırmaya yönelik olduğu görülecektir.
Öncelikle bu haberleri yapanlara sormak gerekiyor: Başta parti eş başkanları ve milletvekilleri olmak üzere on bine yakın Kürt siyasetçi hapishanelere doldurulmuşken, 80 yakın belediyeye kayyım atanıp belediye başkanları tutuklanmışken ve AKP-Erdoğan iktidarı Suriye ve Irak’ta bütün hesaplarını Kürt hareketine karşı saldırganlık üzerine kurmuşken acaba Öcalan devletle neyi görüşüyor ya da neyi görüşebilir?
Öte yandan Kürt hareketine karşı içeride ve dışarıda (Rojava, Şengal) böylesine kapsamlı bir saldırı politikası devam ederken Barzani’nin Erdoğan’dan “Kürt sorununu çözebilecek tek lider” biçiminde söz etmesinden Erdoğan’ın başkanlığının Kürt sorununun çözümüne olanak taşıyacağı sonucu çıkarmak zor değildir. Başka bir deyişle Kürt hareketinin kendisine yönelik saldırı ve yıkım politikalarına karşı bu saldırıları bertaraf edebileceği dayanaklar yaratmak için ‘hayır’ demekten başka bir seçeneğinin olmadığı bir süreçte Barzani, yaptığı açıklama ile Kürtlere Erdoğan’ı destekleme çağrısı yaparak aslında Kürt hareketinin altını oymaya çalışmaktadır.
Sonuç olarak, OHAL koşullarında ve ‘hayır’ diyenlerin seslerini dahi duyurmalarının engellendiği koşullarda dayatılan referandumda Erdoğan’ın bütün bu dayatmalara rağmen rahat olmadığı kesin. Erdoğan’ın MHP ile Kürt hareketine karşı ‘savaş koalisyonu’nun kurulduğu böylesi bir süreçte Barzani’yi ülkeye davet etmesi ve Barzani üzerinden Kürtlerin kararsız kitlelerini etkilemeye çalışması da bunun en açık göstergelerinden biridir. Dolayısıyla sadece referandumla ilgili olmasa da Barzani’nin ziyareti tek adam diktatörlüğüne giden yolda Erdoğan’a uzatılmış bir yardım eli olarak anlam kazanmıştır. Kürt hareketi ve devlet arasında görüşmeler olduğu, Öcalan’ın devreye gireceği vb. iddia-söylentiler için bu görüşmelere katıldıkları söylenen iki milletvekilinin (Ayhan Bilgen ve Meral Danış Beştaş) bugün hapiste olması bile bunların temelsizliğini görmek/anlamak için yeterlidir. Bunu yeterli görmeyenler devletin “barışçıl çözüm çabaları” için Nusaybin Koruköy’de (Xerabê Bave) yapılanlara da bakabilirler!
- Mesele sadece Erdoğan'ın adaylığı mı? 17 Ocak 2025 05:25
- Adsız süreç, çözümsüz barış! 14 Ocak 2025 05:00
- Trump, Erdoğan’ı niye övüyor? 10 Ocak 2025 04:40
- Türkiye-İsrail rekabeti ve Kürt sorunu 07 Ocak 2025 05:30
- Suriye’deki gelişmeler ve kapısı aralanan yeni ‘süreç’ 03 Ocak 2025 07:30
- Öcalan'ın mesajı ve yeni sürecin işaretleri 30 Aralık 2024 12:47
- HTŞ yönetimi ve Suriye'nin etnik-dinsel fay hattı 27 Aralık 2024 06:20
- Suriye ve yeni Osmanlıcılık 24 Aralık 2024 05:00
- Düğüm yine Kobanê'de çözülecek! 20 Aralık 2024 05:30
- Yeni Suriye kurtlar sofrasında! 17 Aralık 2024 05:00
- Ankara'da Rojava pazarlığı 13 Aralık 2024 10:10
- Esad rejimi sonrası Suriye ve Ortadoğu’yu ne bekliyor? 10 Aralık 2024 05:30