Yoğurt, sağlık ve depresyon
Fotoğraf: Envato
Günlük diyetimizin ayrılmaz bir parçası olan yoğurdun en az beş bin yıllık bir tarihi var. 11. yüzyılda yazılmış olan Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügat-it Türk’ü ile Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’inde yoğurt kullanımı anlatılıyor. Orta Asya’dan Anadolu coğrafyasına göç eden toplulukların ve burayı kendine mekan seçen diğer toplulukların karakteristik yiyeceklerinden olan yoğurt 16. yüzyıl sonrasında Avrupa’ya yayıldı. Yunan ve Roma İmparatorluklarında da yaygın olarak kullanıldığı biliniyor. Ancak dünyada yaygın olarak kullanılması 20. yüzyılda olabildi.1 Yine bu yüzyılın başlarında 1905 yılında Bulgaristan’lı bir tıp öğrencisi olan Stamen Grigorov’un yoğurt bakterisi Lactobacillus bulgaricus’u keşfiyle birlikte araştırmacılar yoğurdun sağlığa olan katkıları için bir açıklama geliştirebildi. 1909 yılında Nobel Ödülü sahibi Yllia Metchnikoff yoğurtta bulunan Lactobacillus türlerinin Bulgar köylülerinin uzun ömürleri ile ilintili olduğunu öne sürdü. Yine bu yıllarda bu bulgular ile yoğurt sağlığa olan yararları nedeniyle Batı’da eczanelerde ilaç olarak satılmaktadır. MÖ 6000’den kalan Hint Ayurveda metinlerinde mayalı süt ürünlerinin tüketiminin sağlığa yararları anlatılmaktadır.
Yoğurdun sağlığa yararları ile ilgili her geçen gün yeni bilgiler açığa çıkıyor. ABD’deki Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar, Scientific Reports dergisinde 7 Mart 2017 tarihinde yayınlanan makalelerinde2 model farelerde, fareleri yoğurt kültüründe bulunan probiyotik bakteri türleri olan Lactobacillus ile besleyerek depresyon belirtilerini tersine çevirmeyi başardıklarını duyurdular.
Depresyon çağımızın en yaygın hastalıklarından. Dünya çapında en az üç yüz milyon insanı etkileyen bu hastalığın oluşum mekanizmalarına ve hastalığın önlenmesi ve tedavisine dair pek çok çalışma yürütülüyor.3 Mikrobiyom ile organizma sağlığı arasındaki ilişkiyi konu alan çok sayıda araştırma ortak yaşam partnerlerimiz olan mikrobiyomumuzun öneminin altını çizmekte. Bu son araştırma ile araştırmacılar yalnızca depresyona benzer belirtileri tersine çevirmeyi başarmadılar aynı zamanda, bu bakterilerin organizmanın ruh halini nasıl değiştirdiğine dair bir mekanizmayı da açığa çıkarmayı başardılar. Deneysel stres altında bırakılan farelerde Lactobacillus türü bakterilerin mikrobiyomdan kaybolduğu ortaya çıkarıldı. Lactobacillus türü bakterilerin mikrobiyomdan kaybolması ise bu farelerde depresyona benzer belirtiler ile sonuçlandı. Bu farelerin tekrar Lactobacillus türü bakterilerle beslenmeleriyle, mikrobiyomları normale dönmekle kalmadı ve depresyona benzer belirtiler tersine çevrildi. Araştırmacılar sindirim sisteminde bulunan Lactobacillus miktarının kanda bulunan bir metabolit olan Kynürenin miktarlarını değiştirdiğini gösterdiler. Bu metabolit depresyona neden olmaktadır. Sindirim sisteminden Lactobacillus kaybolduğunda, kynürenin seviyeleri artmakta ve depresyona benzer belirtiler çoğalmaktadır.
Depresyon mikrobiyom ilişkisinin insanlarda nasıl olduğuna dair cevaplanması gereken oldukça fazla soru var. Araştırmacılar bu çalışmanın sonuçları konusunda oldukça heyecanlı olsalar da depresyon tedavisi gören kişilerin doktorlarına danışmadan ilaçlarını bırakmamaları konusunda da uyarılmaktalar.4
1 History of yogurt and current patterns of consumption. Mauro Fisberg ve Rachel Machado. Nutrition Reviews Vol. 73(S1):4–7
2 1.Marin et al. Microbiota alteration is associated with the development of stress-induced despair behavior. Scientific Reports, 2017; 7: 43859 DOI: 10.1038/srep43859
3 http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs369/en/
4 University of Virginia Health System. “Probiotic found in yogurt can reverse depression symptoms: Lactobacillus affects mood, anxiety in mice; researchers optimistic findings should hold true in humans.” ScienceDaily. ScienceDaily, 8 March 2017. <www.sciencedaily.com/releases/2017/03/170308114709.htm>.
- Deprem ve salgın hastalıklar 12 Şubat 2023 04:55
- Modern tarım uygulamaları ve yabani otların evrimi 11 Aralık 2022 01:40
- Evcil retroviral elemanlar retrovirüslere karşı 06 Kasım 2022 04:58
- Proto-hücrelerden sentetik amipsi hücrelere 25 Eylül 2022 04:20
- İnsanlığın sivrisinek ile dansı 04 Eylül 2022 03:23
- Hapşıran süngerler 14 Ağustos 2022 02:08
- Tüp bebek başarısızlığının arkasında yatan sebep, erken dönem DNA çoğalması hataları olabilir mi? 24 Temmuz 2022 04:08
- Yer değiştiren genetik elemanlar ve ahtapotun bilişsel yeteneklerinin evrimi 10 Temmuz 2022 03:58
- Evrimsel ilişkiler kara ölümün kaynağının Orta Asya olduğunu ortaya çıkardı 19 Haziran 2022 04:49
- HIV ilacı ile orta yaş hafıza kayıpları engellenebilecek mi? 29 Mayıs 2022 04:15
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve mikrobiyom 08 Mayıs 2022 01:18
- Antik enzimlerin yeni çağı 24 Nisan 2022 00:07