Dr. Serdar Küni’ye özgürlük
Fotoğraf: Envato
Siz bu yazıyı okurken sevgili meslektaşım, genç dostum, Cizre referans merkezimizin gönüllü hekimi Dr. Serdar Küni’nin ilk duruşması olacak Şırnak’ta. Sevgili Serdar neredeyse 5 aydır, iyi hekimlik değerleri gereği hastalara ayrımsız sağlık hizmeti sunduğu için tutuklu. Önce Şırnak sonra ise bir sürgünle Urfa cezaevine gönderildi. Orada olmak, ilk duruşmasında yanında olmak isterdim ama Perşembe günü gittiğim Düsseldorf’tan pazar sabaha karşı dönebildiğim için uçuşları denk getirip “güvenli(!)” saatlerde Şırnak’a ulaşmam ve sonra Fakültedeki derslere yetişmem mümkün olamayacağından gidemedim. Umarım bu utanç verici yanlıştan dönülür de özgür Dr. Serdar Küni’ye sıkıca sarılıp kucaklama şansımız olur. Memlekette güvenli yolculuk yapılacak saatlere geri dönüşümüze hiç değinmiyorum bile!
Tıp dünyasının en önde gelen kurumları Dünya Tabipler Birliği, İnsan Hakları için Hekimler Örgütü, İşkence Görenler için Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi, İngiliz Tabipler Birliği, Alman Tabipler Birliği, Norveç Tabipler Birliği, Avrupa Hekimler Daimi Komitesi, Bağımsız Adli Tıp Uzmanları Grubu, Johns Hopkins Bloomberg Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi ile Uluslararası Sağlık ve İnsan Hakları Örgütleri Federasyonu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelttikleri açık mektup ile 19 Ekim 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunan Türkiye İnsan Hakları Vakfı Cizre Merkezi Temsilcisi ve Şırnak Tabipler Odası eski Başkanı Doktor Serdar Küni’ye yöneltilen tüm suçlamaların derhal düşürülmesini talep etmişler bu arada.
“Dr. Serdar Küni’nin gözaltına alınması ve tutuklanması, güneydoğuda Temmuz 2015’ten bu yana süren kargaşa ortamı ile başlayan yüzlerce hekim, adli tıp uzmanı ve sağlık çalışanlarının süren gözaltı, tutuklama ve ihraçlarına dair bir sembolüdür. Sizi, yasal bir şekilde örgütlenme ve ifade özgürlüğünü kullanan ve tıp etiği gereğince hiçbir ayırım gözetmeksizin tıbbi tedavi sunan sağlık çalışanlarına yönelik keyfi gözaltı ve tutuklamalara son vermeye çağırıyoruz. Görev ve sorumluluklarını yerine getirdikleri için sağlık çalışanlarını ister cezai ister idari cezalandırmaya dönük tüm yasal işlemler, Türkiye devletinin uluslararası insan hakları yükümlülüklerinin doğrudan ihlali sayılmaktadır. Hem uluslararası insancıl hukuk hem de uluslararası insan hakları hukuku, sağlık çalışanlarının ihtiyaç duyan herkese hiçbir kimliksel özellik, mensubiyet veya siyasal görüşe bakmaksızın bakım sunmaları görevini yerine getirebilmeleri için onların korunmasını zorunlu kılar ve yine bu amaçla, tıp mesleği içerisindeki bu kişiler kriminalize edilmemelidir. Ayrıca, yakın tarihli BM Silahlı Çatışmalarda Sağlık Hizmeti Hakkında Güvenlik Konseyi Kararı (S/RES/2286) Devletlere, sağlık görevlilerini gerçekleştirdikleri tıp etiği ile uyumlu tıbbi eylemler nedeniyle cezalandırmamayı veya onları bu standartlara uymayan faaliyetler yürütmeye zorlamamayı şart koşmaktadır. Hem silahlı çatışma ortamları dahilinde hem de dışında uygulanabilir olan Tıbbi Etik İlkeler üzerine BM Genel Kurulu Kararı (A/RES/37/194) da aynı şekilde Devletleri sağlık görevlilerini, tedavi sunmayı reddetmek de dahil olmak üzere, tıbbi etik ile çelişen herhangi bir eylem gerçekleştirmeleri yönünde zorlamamaya mecbur tutar. Uluslararası insan hakları hukuku kapsamında Devletler, hem barış dönemlerinde hem de silahlı çatışmalar veya iç karışıklıkların olduğu zamanlarda faal bir sağlık hizmeti sağlamakla yükümlüdür. Yine Devletler, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm insanlara bakım ve tedavi hizmeti sunmak zorundadır. Sizi, Türkiye’de uluslararası hukuk ve insan haklarını muhafaza etmek adına ne gerekiyorsa yapmaya davet ediyoruz. Sizi özellikle de;
1. Dr. Serdar Küni’yi derhal serbest bırakmaya ve hakkındaki tüm kanuni işlemleri hemen ve koşulsuz olarak düşürmeye,
2. Türkiye’nin sağlık hakkı, tıbbi tarafsızlık ve örgütlenme ile ifade özgürlüğü gibi alanlara dair yükümlülüklerine saygı duymaya ve bunlara uymaya,
3. Keyfi gözaltı, tutuklama ve adli ve kanuni tacize maruz kalan kişilere etkili bir onarım ve tazminat sağlamaya çağırıyoruz.”
Bu çağrı olumlu sonuçlanır mı bilmiyoruz ama sevgili Serdar’a ve daha nice insana yaşatılan bu süreç dahi Türkiye adına utanç hanesine yazılanlardan. Meslektaşı olmaktan onur duyduğum sevgili Serdar’a bu köşeden de olsa hepiniz adına selam iletmiş olalım. Bu utanç dolu zamanları en kısa sürede aşmayı dileyerek…
- İnadına tanıklık 05 Aralık 2024 04:41
- Çetelere bütçe 21 Kasım 2024 04:59
- Büyümeden annen sana, ölüm alacak 14 Kasım 2024 04:42
- Bu zamanda hekim olmak 07 Kasım 2024 04:43
- İnsan hakları mücadelesine devam 31 Ekim 2024 04:43
- Çeteler kol geziyor 24 Ekim 2024 04:43
- Kimi, niye aşağılıyoruz? 17 Ekim 2024 04:34
- Şiir yazmanın sorumluluğu 03 Ekim 2024 04:43
- Siyah çöp torbasına atılan insanlığımız 26 Eylül 2024 04:45
- Sistematik işkence 19 Eylül 2024 04:41
- Narin bir çocuk 12 Eylül 2024 04:43
- Savaş hesabı 05 Eylül 2024 05:26