18 Mart 2017 01:00

Barış ve özgürlük talepleriyle 'hayır'lı newrozlar!

Barış ve özgürlük talepleriyle 'hayır'lı newrozlar!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Takvim Newrozu’na, 21 Mart’a daha üç gün var. Ama Türkiye’de Newroz, dün Nusaybin’de yapılan kutlamayla başladı.(*) Newroz etkinlikleri hafta sonunda birçok ilde, ilçede yapılacak kutlamalarla sürecek.

Newrozların uzun tarihi içinde hep “iki yanı” olduğunu biliyoruz. Bir yanıyla Newroz, baharın, bereketin, doğanın uyanışının kutlanması, bir şenlik, bir bayram kutlaması ama öte yanıyla despotların, egemenlerin, Dehakların zulmüne karşı mazlumların, özgürlük talep edenlerin mücadelesinin sembolü. 

Binlerce  yıla dayanan tarihinde Newroz kültürü kendisini hep birbirini tamamlayan bu ikili yanla ortaya koydu.

Türkiye’de ise Kürtlerin özgürlük mücadelesinin yükselişine paralel olarak Newroz; özgürlük mücadelesi, zulme ve baskılara karşı mücadelenin günü oldu. 2017 Newrozu, “içeride ve dışarıda savaş politikalarına hayır”, “barış”, “özgürlük”, “halkların ‘eşit hak’ temelinde kardeşleşmesi” taleplerinin daha da yükseltileceği bir Newroz olmaya adaydır.

2014 ve 2015 Newrozlarının, “çözüm süreciyle” yükselen büyük özgürlük dalgasının, milyonların “barış”, ve “çözüm” talepleriyle alanlara aktığı Newrozlar olduğu henüz hafızalarımızdadır. 2016 Newrozu ise Kürtlerin özgürlük talebinin geleneksel baskı ve şiddet yoluyla ezilmesi, Kürt kentlerini fiziki olarak bile haritadan silmeye varan askeri operasyonların hedefi olduğu koşullarda yapıldı.

ÇOK AĞIR KOŞULLARDA BİR NEWROZ

Bütün bu baskı ve zulüm mekanizmasına ek olarak 2017 Newrozu’na;

- Kürt vekillerin ve HDP eş başkanlarının tutuklandığı,
- HDP’nin Meclis faaliyetlerinin engellenmesi için çeşitli yollara başvurulduğu,
- HDP ve DBP’li tüm seçilmiş belediye başkanlarının ve belediye yöneticilerinin görevden alınıp tutuklandığı ve yerlerine kayyım atandığı,
- HDP ve DBP’li on bin dolayında legal siyasetçinin tutuklandığı ve partilerinin çalışamaz hale getirilmesi için her yola başvurulduğu,
- Ülkenin OHAL ve  KHK’lerle yönetildiği, gazetelerin, TV kanallarının, dergilerin, yayınevlerinin kapatılıp yayın araçlarına el konulduğu, gazetecilerin mahkemelere sürüklenip pek çoğunun tutuklandığı,
- Suriye ve Irak’ta askeri operasyonların yapıldığı ve Ortadoğu bataklığına askeri olarak da sürüklendiği koşullar eklenmiştir.

2017 Newrozu, ayrıca ülkenin “tek adam tek parti rejimi”ne sürüklenmesi için “başkanlık sistemi”nin getirilmek istendiği koşullarda kutlanacaktır. 

HAYIR’LI BİR NEWROZ OLMASI DİLEĞİ İLE...

Yukarıdan beri dikkat çekilen baskılara, içeride ve dışarıda savaş politikalarına, Kürt sorununun şiddetle bastırılarak “çözülmesine”, özgürlüklerin sınırlanmasına, zulme, baskıya karşı bir Newroz olması nedeniyle, referandumda “hayır” demek, aynı zamanda bütün bu baskılara, zulme, savaş politikalarına da “hayır” demek anlamına gelmektedir.

Dün, Yusuf Karataş arkadaşımızın köşesinde ifade ettiği gibi, bugünkü koşullarda “hayır”, Newroz’un sembol kahramanı “Kawa’nın balyozu” haline gelmiştir.  Erdoğan-AKP yönetimi, “zayıf karın” olarak gördüğü “Kürt muhafazakarları”nı, bir yandan Barzani ve Barzanicileri kullanarak, öte yandan da “Hayır çıkarsa bölgede şiddet artar, savaş çıkar” tehdidiyle “evet”e yönlendirmeye çalışmaktadır. Ama Kürt halkı, son 30 yılda edindiği siyasi bilinçle ne tehditlere boyun eğecek ne de Barzanici yalanlara inanacaktır. Bu yüzden AKP Hükümeti, bölgedeki yakıp yıkmalarının, halkın iradesini tanımayan uygulamalarının faturasının ilk taksitini de 16 Nisan’da açılacak sandıklardan alacaktır. 2017 Newrozu’nun barışın, kardeşliğin, “tek adam tek parti yönetimine HAYIR” demenin Newroz’u olması dileği ile;

Newroz kutlu olsun!
Newroz pîroz be! 

(*) Hükümet de Newroz kutlamalarını başlamadan bastırmak için, mahalle ve ev baskınlarını artırdı ve sadece son birkaç günde 200 kişiyi gözaltına alarak Newroz’daki tutumunu ortaya koydu. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa