ABD ve Rusya neden Kürtleri seçti?
Fotoğraf: Envato
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “El Bab’dan sonra sırada Menbiç var” açıklamasının ertesi günü Menbiç’in batısında El Bab’a sınır olan köylere Suriye ve Rus askeri yerleşmişti. Ardından da Menbiç’in Cerablus’a bakan kuzey sınırına ABD zırhlı birlikleri yerleşti. Böylece Menbiç’in kapıları Türkiye’ye kapatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rakka operasyonunun Türkiye ve desteklediği gruplar tarafından yapılması konusunda uzunca bir süre pazarlık yaptı. Ama ABD, Rakka operasyonunu YPG’nin öncülüğünü yaptığı Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile yapmaya karar verdi. Bu operasyon için DSG’ye tanklar, zırhlı araçlar verildi. Son günlerde Türkiye’nin sürekli tehdit edip zaman zaman topçu ateşiyle taciz ettiği Afrin’e Rusya’nın askeri üs kuracağı iddiası gündeme gelmiş ve Rusya askeri üs değil, ‘ateşkes izleme merkezi’ kurulacağını açıklamıştı. Nihayetinde Afrin’e Rus askeri yerleşti ve Türkiye’nin Afrin’e olası bir saldırısının önüne geçilmiş oldu. Yine Afrin’deki Newroz kutlamalarında olduğu gibi sahadaki Rus ve ABD’li komutanlar, Kürt güçleri ile işbirliği halinde olduklarını göstermek için kollarına YPG armasını takıyorlar.
Son dönemlerde yaşanan bu gelişmeler ABD ve Rusya’nın, Suriye’de Kürtler ve SGD ile işbirliği yapmayı seçtiklerini ve Türkiye’nin olası müdahale girişimlerini engelleyici önlemler aldıklarını gösteriyor.
Peki, ABD ve Rusya neden Kürtleri seçti?
ABD için söylersek; bilindiği gibi ABD, Suriye’ye müdahale sürecinin ilk yıllarında Türkiye ve S. Arabistan etrafında toplanan grupları desteklemişti. Ancak mezhepsel gerilim üzerinden devşirilen ve dünyanın dört bir tarafından toplanan bu çeteler ya Nusra ve IŞİD’e biat edip onlarla işbirliği yaptılar ya da tasfiye oldular. ABD, IŞİD’in Haziran 2014’te Musul’u almasının ardından Eylül 2014’te Irak merkezli olarak bir ‘IŞİD ile mücadele stratejisi’ açıklamıştı. Sonra bütün dünyada yankı uyandıran Kobanê direnişi süreci, ABD’nin Suriye’de IŞİD’e karşı direnen Kürt savaşçıları desteklemesinin önünü açmış ve bu işbirliği çeşitli aşamalardan geçerek bugüne gelmişti. Gelinen yerde Türkiye’nin ABD’ye yaptığı Rakka’nın DSG yerine Türk askeri ve Sünni aşiretlerden devşirilecek militanlarla kurtarılması planı gerçekçi olmadığı için ABD, Suriye’de Kürt güçleri-DSG ile yürümeyi tercih etti. Başka bir deyişle, Suriye’nin geleceğinde söz söyleyebilecek, en azından elinde bir pazarlık gücü bulundurabilecek bir konumda olabilmesinin yolu DSG ile işbirliğinden geçtiği için ABD’nin tercihi bu yönde oldu. Üstelik DSG’nin Kürtlerin yanı sıra Arap, Çeçen, Süryani vb. gibi unsurlardan oluşması bu işbirliğini kolaylaştırıyor.
Rusya, ABD’nin IŞİD ile mücadele stratejisinin başarısızlığının tartışıldığı bir süreçte, Eylül 2015’te Suriye’ye geniş çaplı/etkili bir müdahale gerçekleştirerek dengeleri önemli orandan Esad rejiminin lehine çevirdi. İran ve Hizbullah güçleri ile birlikte Suriye’de inisiyatifi büyük oranda eline aldı-ki en son Halep’in alınması, Rusya’nın belirleyici konumunun ilanı oldu. Suriye’nin kuzeyinde-Rojava’da etkinliği büyük oranda sağlayan ve savaş boyunca rejim güçleriyle çatışma içine girmekten kaçınan Kürtler-DSG, Suriye rejimi tarafından da “vatan savunmasına katılan güçler” arasında görüldü. Nihayetinde bugün radikal İslamcı çetelerin büyük oranda tasfiye edildiği-İdlib bölgesine sıkıştırıldığı- koşullarda Rusya’nın Suriye sorununa siyasi çözüm arayışının en önemli muhatabını Kürtler ve ortak yönetim kurdukları ‘Demokratik Suriye Meclisi/Güçleri’ oluşturuyor. Dolayısıyla Rusya, Suriye’nin geleceğinde en etkili aktör olma avantajını kullanarak Kürtlerle işbirliği yapıp yeni Suriye için müzakereler gerçekleştiriyor. Rusya’nın bu yöndeki girişimleri, ABD’nin Kürtler üzerindeki etkisini sınırlandırması bakımından da önem kazanıyor.
Elbette Suriye’deki dengeler üzerinden oluşan bu tablo, Trump yönetiminin Türkiye ile Bölge’de (Ortadoğu) hiç işbirliği yapmayacağı-mesela “baş düşman” ilan ettiği İran’a karşı-anlamına gelmiyor. Öte yandan Rusya da Türkiye’nin ABD-Batı ile gerilimini kendi lehine kullanmaktan vazgeçmeyecektir.
Ve ‘kurtlarla dans’ın-ABD ve Rusya ile işbirliğinin- daha en başından Rojava-Kuzey Suriye’de yaşayan halklarla birlikte demokratik bir sistem kurmak için yola çıkan Kürtler için oldukça zorlu bir süreç olduğu/olacağı da tartışma götürmezdir.
Sonuç olarak, ABD ve Rusya’nın Suriye’de Kürtlerle yürüme kararları, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik bütün hesaplarını boşa düşürüyor. Ve elbette bu durum, Erdoğan iktidarı için ‘Fırat Kalkanı’ operasyonunun ve Suriye politikasının daha fazla tartışma konusu olacağı daha zor günlerin kapıda olduğunu gösteriyor.
- Mesele sadece Erdoğan'ın adaylığı mı? 17 Ocak 2025 05:25
- Adsız süreç, çözümsüz barış! 14 Ocak 2025 05:00
- Trump, Erdoğan’ı niye övüyor? 10 Ocak 2025 04:40
- Türkiye-İsrail rekabeti ve Kürt sorunu 07 Ocak 2025 05:30
- Suriye’deki gelişmeler ve kapısı aralanan yeni ‘süreç’ 03 Ocak 2025 07:30
- Öcalan'ın mesajı ve yeni sürecin işaretleri 30 Aralık 2024 12:47
- HTŞ yönetimi ve Suriye'nin etnik-dinsel fay hattı 27 Aralık 2024 06:20
- Suriye ve yeni Osmanlıcılık 24 Aralık 2024 05:00
- Düğüm yine Kobanê'de çözülecek! 20 Aralık 2024 05:30
- Yeni Suriye kurtlar sofrasında! 17 Aralık 2024 05:00
- Ankara'da Rojava pazarlığı 13 Aralık 2024 10:10
- Esad rejimi sonrası Suriye ve Ortadoğu’yu ne bekliyor? 10 Aralık 2024 05:30