10 Nisan 2017 00:01

Sinan (Nisan- İnsan- Sinan)

Sinan (Nisan- İnsan- Sinan)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bundan yıllarca önce Van’ın Yüzüncü Yıl Üniversitesine çağrılıydım.

Sinan’ı anlatmamı istiyorlardı.

Kentten 17 km uzaklıktaydı üniversite. Dağın taşın mı üniversitesiydi bu? Yoksa gençlerin mi? Eskinin kimi bilgileri mi aktarılacaktı burada? Yoksa yeni bilgiler de üretilecek miydi?

Rektör de, eşi de saygı duyduğum insanlardı.

Hani şu her parçasını gerekli yerlere, yasal biçimde kayıt ettirmesine karşın, sanki onları yasa dışı bir biçimde elinde tutuyormuş gibi, tarihi yapıt kaçakçısı olarak suçlanan kişi… Tutuklanan, aylarca kıvrandırılan sonra beraat eden kişi… Suçlamalara katlanamayan, sanıyorum genel sekreteri olan kişinin kendi canına kıydığı olay…

Üniversite kentten 17 km uzaktaydı. Kampüs dedikleri bu türlü yerleşkeler, Amerikan kazığı değil miydi ki bize?

Uzaklığa bakmadan kimileri ta kentten gelerek, doldurmuşlardı koskoca konuşma yerini…

Konuşmamın başında dedim ki.

“Usunuza gelenleri hemen sorun, konuşmayı bölerim diye çekinmeyin.”

İlk gelen soru şu idi:

“Mimar Sinan Türk müydü, değil miydi?”

Bu konulara hiç etnik açıdan bakmadığım için, “Gelin birlikte düşünelim” dedim.

-Mimar Sinan devşirme değil miydi?

-Evet.

-Kendisi de en yakın arkadaşına ozan Mustafa Sai’ye söylemişti devşirme olduğunu.

Devşirme yöntemi bize Doğu Roma’dan geçmişti. Ama bir dizi koşula bağlanmıştı.

-Ne gibi koşullar?

-Devşirilecek çocuk 11-12 yaşlarında olacaktı.

Kimi özel durumlarda bu çizgi aşılmıştı. Örneğin Sinan’ın geç, 17- 18 yaşlarında devşirildiği sanılıyordu.

-Anasının babasının tek çocuğu olmayacaktı.

-Cüzzamlı olmayacaktı.

-Çok kısa boylu olmayacaktı.

-Çok uzun boylu olmayacaktı.

-Türk olmayacaktı.

-Müslüman olmayacaktı.

-Başka soru var mı Sinan’ın ne olduğu, ne olmadığı üzerine?

Yoktu.

(Sürecek)

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa