10 Nisan 2017 00:03

Baskı rejimini yıkalım

Baskı rejimini yıkalım

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Delbert Africa, Philadephia Move örgütünün tanınmış kişilerinden biri. Yine de şimdilerde 20, 30, 40’lı yaşlarda olanlara ismi bir şey ifade etmeyecektir. Los Angeles polisinin 1991 yılında siyah Rodney King’i akıllardan çıkamayacak kadar çok dövmesinden çok önceleri, 1978 Ağustosu’nda ise oldukça tanınmıştı. O zamanlar ABD video kayıtlarında Move örgütü ve polis arasındaki ilk çatışmalarda tutuklanması sırasında vahşice dövüldüğü, tekmelendiği ve kafasına silah dipçiğiyle vurulduğu görülmekteydi.

Delbert Africa, cezaevinde, tüm diğer Move üyeleri gibi genç tutuklulara aileleriyle tekrar bağ kurup bağlarını güçlendirmenin yollarını gösterdi. Bu hizmet Move üyeleri için oldukça normaldi. Delbert’in içinde yanan devrim ateşi hiç sönmedi. Kendi sözleriyle; “Bilge, zeki ve stratejik düşünen bir siyah olan John Africa tarafından, kurulan Move örgütü güçlü, ciddi ve olağanüstü çaba harcayan devrimcilerden oluşuyor. John, bizim gibi güçsüz, hasta, hareketsiz, duygusuz her kişiyi kabullendi, bizi bu sistemi yok etmek için mücadele eden güçlü devrimciler olarak biçimlendirdi. Biz, reformlar ya da bir hükümet yerine başka bir hükümet getirmek için değil bu baskıcı rejimi tümiyle yok etmek, yıkmak için mücadele ediyoruz.”

Delbert Africa, bir an bile tereddüt etmeden 1970’lerde olduğu gibi inancına hâlâ sadık bir devrimci. Bu onun, duyanın kolay inanamayacağı şeyler yaşamasından kaynaklanıyor. Vahşice dövülerek, tekmelenerek tutuklanmasını düşünelim; video kayıtlarında yaptıkları olduğu gibi görülen polisler hakkında herhangi bir soruşturma yapıldı mı? Tabi ki hayır. Bu konuyu başka bir seferinde uzun uzun anlatacağım.

Delbert Africa kısa süre önce Prison Radio (Cezaevi Radyosu) aracılığıyla tüm toplumsal radikal ve devrimci gruplara mücadeleden vazgeçmeme çağrısı yaptı: “Noel Hanrahan ve Prison Radio sayesinde bugün nerede olurlarsa olsun dışarıdaki herkese devrimci olun ve devrimci kalın çağrısı yapıyorum. Devrim bir felsefe ya da bir teori değildir, eylemdir, devrimci davranıştır. Hâlâ pis Mammon’a dua ediyor, hâlâ uyuşturucu kullanıyor, hâlâ yakınlarınıza şiddet uyguluyorsanız sisteme karşı çıkmıyor, tam tersine onu destekliyor, olduğu gibi sürmesini sağlıyorsunuz demektir.

Anlatmak istediğim şu: Doğanın korunması için mücadele edenler mücadelenizi sürdürün! Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Değerlidir) direnişe devam etmek zorunda! Hayvanların serbest bırakılması için çaba harcayanlar, mücadeleye devam! Kuzey Dakota’ya zorla petrol borularının yerleştirilmesine karşı direnen yerliler, sistemin sizi ezmesine izin vermeyin! Eşcinsellere, biseksüel ve transseksüelllere, tüm LGBT camiasına mücadeleyi sürdürme çağrısı yapıyorum. Vazgeçmeyin! John Africa, Move örgütü içinde olan herkese şunu öğretti: Bu baskıcı rejimin karşısında hiçbir zaman teslim olmayın! Tutuklanmaktan korkmayın! Bizi durduramayacaklarını bildiğimiz için cezaevleri mücadelemizi sürdürmemizi engelleyemeyecektir,”  

Delbert Africa, açıklamasında Black Lives Matter hareketine özel selam göndererek gençlerin yaptıklarından gurur duyduğunu, onları çok sevdiğini bildirdi.

Onlarla gurur duyup seven tek kişinin o olmadığı ise kesin...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa