Neam

Son günlere girdik. Önümüzdeki pazar günü 18 maddelik anayasa değişikliği paketini oylayacağız. Pakette işçiler, emekçiler, gençler, öğrenciler, memurlar, kadınlar için tek kelime yok. Hakkını yemeyelim. Gençler için milletvekili olma yolu açılmış. 18-25 yaş arası nüfusumuz 8 milyon. Bir, iki genç milletvekili yapılırsa talih kuşunun kime konacağı belli ama rastgele olsa bile vekil olmak piyangodan büyük ikramiyeyi kazanmaktan 8 kez daha zor. Anayasa değişikliği bir zümreyi ölünceye kadar yargıdan kaçırmayı hedeflemiş. Başkan, yardımcıları, bakanlar ölünceye kadar dokunulmaz. Dokunabilme şartları, şark devesine hendek atlatmaktan zor. 

“Hayır” diyenler, “Yetmez ama hayır” diyenler, bir, iki çıkıntıyı saymazsak, ilk günkü dinginlik, olgunluk ve disiplin içinde neden hayır denmesi gerektiğini meydanlarda, kahvelerde, sokaklarda halka anlatmaya çalışıyorlar. Önceden tedbir alınıp, “hayır”ı anlatacak parti liderleri, parti ve dernek yöneticileri, gazeteciler gözaltına alınmış, özgürlükleri kısıtlanmış, hapse atılmış. Dışarıda kalmayı şimdilik becerebilmiş olanlar, dinleyen ve düşünen beyinlere söylenmesi, açıklanması gereken her şeyi söylüyorlar. 

Ama bu oylama iktidardakiler için iktidar kavgasına dönüşmüş durumda. Sona yaklaştıkça “evetçi” cephenin heyecanı ve ses tonu yükseliyor. Ortada halk adına savunulacak maddesi olmadığından “evet”çiler anayasadan  çok Kılıçdaroğlu’yu hedef almış. Devletliler, en tepeden başlayarak, meydanlarda “Eeeey Kılıçdaroğlu” diye başlayıp, “Eeeeey Kılıçdaroğlu” diye bitiriyorlar. Mitingleri özellikle güneydoğunun batı illerinde dopdolu. Meydanlar kalabalık. Kırmızı beyaz bayraklar. Sahnedeki soruyor.

-Bu oylamada Kılıçdaroğlu’ya haddini bildirecekmisiniz?
Meydandan kuvvetli bir cevap. 
- Eveeeeet.
- Biz sizi hiç yarı yolda bıraktık mı?
- Eveeeeet.
- Olmadı. İyi dinleyin be.
- Suriyeli kardeşlerimize kucak açtık mı?
Meydandan, çok daha kuvvetli bir ses.
- Neaaaaam.
- Neaaaam yok. Evet diyeceksiniz.

Suriyeliler oy kullansaydı oylamadan belki “Neam” çıkardı ama işçiler, işsizler, emekçiler, gençler, kadınlar, memurlar ülkelerini, geleceklerini düşünerek oy kullanacaklar. Özellikle çalışan gençler, üniversite gençliği ülkenin geleceği için, teknolojiyi kullanan değil üreten taraf olmak için, çağdaş, parasız, iyi bir eğitim, öğretim için, mezun olduğunda hak ettiği işi bulabilmek için mutlaka oy kullanacaklar. 

Bakalım ne çıkacak.