Yerel kutlamalarla 1 Mayıs'a, alanlara!

1 Mayısların belirli meydanlarda toplanarak kutlanması fikri, işçi sınıfının, ana gövdesiyle, büyük kitleler halinde alanları doldurduğu, görkemli gösteriler olarak kutlandığı, dünyanın kapitalist ve sosyalist dünya olarak bölündüğü, işçi sınıfının kapitalizmi dünya yüzünden silme stratejisi etrafında birleştiği(*) dönemden kalmadır. 

Sosyalizm ile kapitalizm arasındaki büyük çatışmada;

- Revizyonizmin sınıf uzlaşmacı tutumunun işçi sınıfının uluslararası birliğini parçalaması,

- Sendikalarda sendikal bürokrasinin egemen hale gelmesi,

- Kapitalizmle Sosyalizm arasındaki büyük çatışmada kapitalizmin üstünlük kazanması, meydan gösterilerinin kitlesel olarak zayıflamasını getirirken bu gösterilerin içerik itibariyle de bir törene, “ritüel”e dönüşmesinin de yolunu açtı. En önemlisi de bu kutlama gösterileri, zaman içinde geniş işçi yığınlarının değil sendikal bürokrasinin ihtiyaçları kadar bir işçi kitlesinin alanlara çıkmasına dönüştü.

YAYGIN KUTLAMALAR ÖNEMLİ  

Türkiye’de 1 Mayısların az çok işçi kitleleri tarafından kutlanması da yukarıda tarif edilen sürecin parçası olarak gelişti. 

Bu nedenledir ki, 12 Eylül darbesiyle kesintiye uğrayan ve ancak 1990’ların başından itibaren yeniden kutlanmaya başlanan 1 Mayısların anlamı ve önemine uygun olarak nasıl kutlanması gerektiği önceki kutlamalardan da çıkarılan dersler ışığında tartışılmaya başlandı.

Sendikal bürokrasi ve çeşitli “sol çevreler”den geleneksel olarak “tek merkez”de, “güçlü” ve “gösteri” karakteri öne çıkan 1 Mayıs kutlamasına (Ki, aynı zamanda bu sendikaların ve işçilerin katılımını umursamayan “sol sloganlar”la kutlanacak bir 1 Mayıs anlayışıydı) karşı; sınıf partisi, işçilerin, emekçilerin ileri kesimleri ve mücadeleci sendikacılar, 1 Mayıs’ın mümkün olan her yerde kutlanmasını, “Her yer 1 Mayıs alanı” taktiğini savundular. Çünkü 1 Mayıs’ı 1 Mayıs yapan; “görkem” ve “gösteri” değil, 1 Mayıs değerlerinin en geniş işçi yığınları içinde yayılmasıdır. 

Nitekim çok geçmeden 1 Mayısların tek merkezde kutlanması birkaç siyasi çevre  dışında kimse tarafından savunulamaz hale geldi.

Bugün (yıllardan beri) ülkemizde 1 Mayıslar, yüzden fazla merkezde “resmen” kutlanmaya başlandı. Dahası bu “resmi” kutlamaların da dışında pek çok sanayi havzasında ve emekçi semtlerinde de “fiili” 1 Mayıs kutlamaları yaygınlaştı.

DAHA ÇOK YEREL KUTLAMA, DAHA ÇOK ETKİNLİK 

Ancak bu yaygınlık yeterli midir?

Elbette değil. Çünkü bugünkü yaygınlığına karışın ülkemizde 1 Mayıs hâlâ, sınıfın en duyarlı, az çok sınıf bilincine ulaşmış  kesimleri tarafından kutlanmaktadır. Bu yüzdendir ki, bugün de yaygın, emekçilerin bulunduğu her havzayı, her semti 1 Mayıs alanı yapan bir kutlamayı yaymak, emekçiler, işçiler arasında 1 Mayıs değerlerini tartışan ve neden 1 Mayıs’ın kutlanmasının önemli olduğuna dair tartışmalar açan etkinlikler yapmak, 1 Mayıs’ın adına layık kutlanması için hayati önemdedir. 

Gazetemize gelen haberlerden, işçi-emekçi mektuplarından anlıyoruz ki, bu 1 Mayıs’ta da pek çok sanayi havzasında, emekçi semtinde yerel kutlamalar yapılacaktır. Dahası bu kapsamda 1 Mayıs’a hazırlık toplantıları, daha geniş bir işçi, emekçi kesiminde de enternasyonalizm, birlik, mücadele, dayanışma gibi sınıfın değerlerinin tartışılmasının yayılmasına dayanak olacaktır. Ne var ki, yerel kutlamalar yıldan yıla artış gösterse de hâlâ son derece sınırlıdır. Bunun da ötesinde sınıfın en geniş kesimleri sadece 1 Mayıs’ın merkezi ve yerel kutlamalarının değil sınıfın 1 Mayıs değerlerinin ve bunun işçi sınıfı mücadelesi için anlam ve önemi tartışmasının dışındadır.

Bu yüzdendir ki, yerel kutlamalarla birlikte sanayi havzalarında ve emekçi semtlerinde 1 Mayıs değerlerinin yaygınlaştırılmasının aracı olacak bildiri, broşür, afiş, gazete, çeşitli türden bilgilendirme toplantıları çok önemlidir.

GÖRKEMLİ, KİTLESEL VE DİSİPLİNLİ GÖSTERİ DE ÖNEMLİ

İçinden geçilen koşullar dikkate alındığında, 2017 1 Mayısı’nda yerel kutlamalar ve bu kutlamaların yaygınlığı önemli olacaktır. Bunun için hafta sonundaki iki günü ve 1 Mayıs sabahını değerlendirmek alanlardaki kutlamaları zayıflatmayacak tersine güç katacaktır.

Yine 1 Mayıs sabahında, elbette alana gitmeyi engellemeyecek biçimde emekçi semtlerde yapılacak, yürüyüş, basın açıklaması ya da yerine göre küçük çapta mitingler 1 Mayıs’ın anlam ve önemine katkı yapacaktır. 

Burada elbette ki, 1 Mayıs’ı alanlarda “görkemli” kutlamaların önemi yok denmek istenmiyor. Tersine, alanlara mümkün olduğu kadar kitlesel çıkılması, daha çok işçinin katılması, işçilerin emekçilerin taleplerini mümkün olduğu kadar görünür biçimde ifade eden pankartlarla, dövizlerle ifade etmesi, yüksek sesle ifade etmesi, disiplin ve coşkunun etraftan hissedilmesinin organize edilmesi, kapitalist sömürüye öfkenin mümkün olduğu kadar güçlü haykırılması, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya talebinin daha güçlü dile getirilmesi, “göstericiliğe” kaçılmadan “görkemli” kortejler oluşturulması, bir Mayıs’ın ruhuyla ve amaçlarıyla uyumludur. Sadece “uyumlu” da değil 1 Mayıs ruhunu yansıtmanın gereğidir de! 

Bu yüzden de alan gösterilerinin mümkün olduğu kadar görkemli olması, sınıfın gücünü ifade ederken bu gücün farklı sektörlerden işçilerin, konfederasyonların, sendikaların birine karşı rekabetine alet edilmemesi, tersine sermayeye karşı işçilerin birliğini ve kararlılığını ifade etmesi önemlidir.

- Yerel kutlamaları daha da yaygınlaştırarak,

- İşçilerin, emekçilerin olduğu her yerde 1 Mayıs değerlerini yayan tartışmalar açarak,

- Bu etkinlikleri merkezi kutlamalar için de hazırlığın dayanağı yaparak HAYDİ 1 MAYIS’a! 

(*) Bu dönemdeki “görkemli” kutlamalar elbette ki, kendiliğinden değil işyerlerinde, emekçi semtlerinde yapılan, sınıfın ana kitlesinin katıldığı önemli tartışmalar ve hazırlıklarla bağlantılı olduğu için “kitlesel” ve “görkemli”ydi!