Türkiye’de kamu çıkarı da, çocuk hakları da artık bir top. İktidar milyonların öncelikleri ile her gün top oynayabileceğini düşünüyor. Bu bir siyasi ortamda, 23 Nisan da bir top. Çocuk haklarının ciddiye alınmadığı o “geleneksel” 23 Nisanlar bitirildi; yerine AKP usulü 23 Nisan konuldu. Ana motif, koltuk. Asıl olan ise propaganda.

Yeni tür 23 Nisan’ın henüz yeterince sokulamadığı, çocukların az da olsa söz haklarını kullanabildikleri, akıllarından geçenleri dile getirebildikleri törenlerde çocuklar neler söylediler incelemeye değer. Bu yolla çocukları aslında nelerin ilgilendirdiği ile onlara nelerin dayatıldığı arasındaki uçurumu kavramak mümkün olabilir.

İstanbul’dan başlayabiliriz. Vali koltuğuna oturtulan öğrenci, İstanbul’u çok sevdiğini; fakat trafikten dolayı oldukça sıkıldığını belirtmiş. Ardından Türkiye’de kitap okuma oranının düşük olduğunu vurgulamış ve kütüphaneler yapılmasını, halka açık alanlara kitaplar konulmasını istemiş. Başka? Çocuklar için park alanları. Kent yaşamını engelliler için kolaylaştıracak önlemler. Hayvanların kış koşullarından korunabilecekleri barınaklar. 

Bu istekler hem kamu yararını, hem de çocukların yararını düşünen herhangi bir yönetici için temel öncelikler olabilirdi. Ama hiçbiri ciddiye alınmadı ve alınmayacak. İktidar kitaplardan ve kültürden korkuyor, kütüphane sevmiyor. Dahası kentlerine, yeşil alanlara ve haklarına sahip çıkanları düşman olarak göstermeye, onları “çapulcular” gibi yakıştırmalarla aşağılamaya çalışıyor.

Sesini duyurabilen diğer çocukların istekleri ise şöyle: Daha fazla yeşil alan. Bisiklet yolları, paten ve kaykay pistleri. Futbol, basketbol, voleybol sahaları. Kapalı spor salonları. Sokak hayvanları için barınaklar. Oyuncak müzeleri, hatta oyuncak kütüphaneleri. Okullara oyun alanları ve kütüphaneler. Okulların olduğu bölgelerde trafiğin denetlenmesi. Sabahçı-öğlenci yerine tekli öğretim. 

Okulları ve tüm yaşam alanlarını çocuklar ve aslında herkes için çok daha yaşanabilir hâle getirecek “çocuksu” istekleri, o “böyük” adamlar ciddiye alacak değiller elbette. Onların çok daha önemli ezberleri, dogmaları ve çıkarları var. 23 Nisan propaganda aracı olmalı. Bu nedenle çocuklara söyletilenleri saptamak gerek. Ana ögeler şöyle: Vatanımız, birlik beraberliğimiz, canını feda eden şehitler, onların döktüğü kandan alınan cesaret ve 15 Temmuz Zaferi.

Koltuk törenlerine katılan çocukların okudukları okulların adları da, Türkiye’nin içine itildiği korkunç ortamı ve bu ortamı yaratan ölüm siyasetini yansıtıyor. Şehit H. Ö. İlkokulu, Şehit M. A. İlkokulu. Ş harfi ile dolu bir liste.

Asıl hedef propaganda olduğu için, içinde çocukların yer aldığı kurgulanmış mizansenler gerekiyor. Örneğin başbakan koltuğunu devralacak öğrencinin, “15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı bir ömür!” demesi önem taşıyor. Daha kötüsü de var. Kayseri’de ana sınıfı öğrencilerinin çatışma anında bir askerin ölümü ve üzerine bayrak örtülmesini içeren, “Kınalı Kuzular ve 15 Temmuz” adı verilen bir mizansen canlandırmaları sağlanabiliyor. Bu korkunç ama iktidar propaganda istiyor.

Törenler için seçilen okullar ve öğrencilere bakalım. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı koltuğunu Fatih Canik İmam Hatip Lisesi, Canik Belediye Başkanı ise koltuğunu Fatih İmam-Hatip Ortaokulu (İHO) öğrencisine bırakmış. Liste uzun: Ceylanpınar İHO, Afşin İHO, Yağlıdere İHO, Altınözü Akşemsettin İHO, Bozüyük Fatih Sultan Mehmet İHO. Okul adları iktidarın yıllardır kullandığı kodları ve imam-hatip sevdasını gösteriyor.

Bu uzun listeden daha fazla dikkat çeken ve çekmesi de istenen ise Mecliste yapılan tören. Törende Kanlı Pazar’ın başrol oyuncularından biri olan TBMM Başkanı var. Seçilen okul, İMKB Alpaslan İmam Hatip Ortaokulu. Seçilen öğrenci de türbanlı. Okulun adı da, fotoğraflar da tam olarak yeni 23 Nisan’ı yansıtıyor.

Törenlerin kurgulandığına hâlâ inanmayanlar varsa, geçen haftaki haberlere bakabilirler. En üst düzey tören için bir daire başkanının çocuğu getirilmiş. Bir diğer törende bakan koltuğuna oturtulan öğrencinin sözleri “sakıncalı” bulununca, metni öğretmeninin yazdığı ortaya çıkmış. Öğretmen ise metinde geçen “sakıncalı” bölümü Dışişleri Bakanlığı sitesinden aldığını söylemiş.

İşte AKP usulü 23 Nisan. İçinden çocuk hakları değil; tam tersine, propaganda ve hatta ölüm çıkan törenler. Bu şaşırtıcı değil çünkü iktidar için çocuklar yalnızca birer araç.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Sivil kanıyla harita çiziyorlar

Sivil kanıyla harita çiziyorlar

Suriye’de aralık ayında yönetimi ele geçiren Batı destekli cihatçıların, ülkedeki farklı etnik ve dini gruplara yönelik katliamları artarken, emperyalist güçler bu kanlı ortamı bölge haritasını yeniden şekillendirmek için bir fırsat olarak görüyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İktidar yoksullaştırdığı halkın imdadına yetişen kent lokantalarından rahatsız. Kent lokantasını öven Vedat Milor’a soruşturma açıldı.

Evrensel'i Takip Et